Ecz. Elif OLGU TANER
Kadının Hormonal Yolculuğu
Yirmi yılı aşkın süredeki sektör hayatımın, neredeyse on üç yılı kadın sağlığı ürünleri için görev yapmakla geçti. Edindiğim bilgi ve tecrübelerle, eczanede görev yapan meslektaşlarıma yönelik nasıl katkım olur diye düşündüm.
Bu yazımda elimden geldiğince, kadın sağlığında önemli dönüm noktalarına 13-20 yaş, 20-30, 30-45, 45 ve üstü yaşlar) ve bu noktalarda eczacının rolü ve önemine dikkat çekmek isterim.
Kadın sağlığı, ortalama on üç yaşlarında, ergenliğe girmekle başlayan duygusal karmaşa, büyüme heyecanları, vücuttaki değişimler ve ilk menstrüel kanama "adet kanaması" ile başlayan uzun, upuzun bir yolculuktur.
Her ay, belirli günlerde, süresi bir kaç gün ile bir hafta arasında değişen menstrüel kanamalar, öncesinde yaşanan huzursuzluklar, karın bölgesinde belki sancılar, özel hijyen, aynı zamanda okul, sınav, sosyal ilişkiler, bir yanda sivilceler, bir yanda, eskisinden daha çok aynaya bakmalar. Kısacası değişim hem ruhsal, hem bedensel olarak gerçekleşir.
Zor bir dönem, ama artık günümüzde bilinçli aileler, okulda sağlık eğitimleri, internet, binbir çeşit hijyenik pedler ve artık gizli saklı değil, utanılmayacak doğal bir durum olduğunun kabullenilmesi ile hayat daha kolaylaşıyor. Ped reklamları şarkılarla, olumlu mesajlarla destekleniyor.
Malesef her evde bu seviyede yaşanmıyor. Mutlaka halen içinde bulunduğu bu süreci utanarak, gizli ve eksik bir durum gibi yaşayan, her ay o bir haftayı odasında, yatağında, hasta gibi geçiren, içe kapanan kayıp zamanları olan kızlarımız var .
Eczanelerin rolüne gelince, mahallenin, semtin güvendiği, danıştığı eczacıları ergenlik dönemine gelen kızlarımıza danışmanlık yapsa, bu dönemde yaşanabilecek değişimleri,hissedilebilecek sorunları, çareleri, destekleri, hayatlarını kolaylaştırıcıları paylaşsa güzel olmaz mı?
Eminim eczanelerinizin bir köşesinde bu konuda ürünlerinizin sunulduğu standlarınız mevcuttur.
Yine de ergenlik dönemine giren bir genç kızın hangi ürünlere ihtiyacı olabilir, üzerinden geçmek istedim.
Bir "ergenlik paketi" gibi düşünebiliriz, hijyenik ped, ağrı kesici, bitkisel çaylar, sivilcelere karşı temizlik, nemlendirme ve belki akne tedavisi ürünleri, beslenme destekleri, vajinal enfeksiyonlara karşı temizlik yöntemi ve vajinal florayı bozmayan PH değeri uygun şampuanlar, vajinal bölge florası koruyucu amaçlı nemlendirici kremler, gerekirse enfeksiyon tedavi ürünleri, belki erken gibi gözükebilir ama eğitim amaçlı üreme ve doğum kontrolü bilgisi ve HPV önleyici aşı.
Genç kızlarımız ailesine soramadığı, bilgiye ulaşamadığında eczaneye gelip rahatlıkla doğru bilgiyi alabilmenin güvenini yaşamalıdır. Bu güveni de verecek kişi eczacıdır. Davranışları, ilgisi, bilgi verici, sahiplenici yaklaşımıdır.
Bütün bunları kadın sağlığı alanında çalışırken yaptığımız halk toplantılarında, anket çalışmalarında kadınlarımızın doğru ve güvenilir bilgiye, ilgiye ne kadar ihtiyacı olduğunu bizzat gördüğüm için yazıyorum.
Genç kızlarımız menstürasyonun başlamasıyla, "Premenstrüel sendrom (PMS)" dediğimiz, adetten hemen önceki dönemde yaşanan sinirlilik, gerilim, gerginlik, duygusal labilite, depresyon, baş ağrısı, göğüs gerginliği ve karında gaz şikayeti gibi bir çok yakınmayı içine alan ve yaşam kalitesini etkileyen durumla karşılaşılır.
Aslında her adet öncesi beklenen, doğal bir durumdur. Ancak bu günlerin daha rahat geçirilmesini sağlayan destekler alınabilir.
Çalışan, aktif, spor yapan sosyal ilişkileri güçlü kadınlar, genelde bunu daha hafif düzeyde yaşar. Ama evde bütün gün rutin bir hayat sürüyorlarsa, daha sıkıntılı geçirebilirler bu dönemi. Kilolu ve hareketsiz yaşam daha da zorlaştırır.
PMS ciddi seviyede yaşanıyorsa, çevresiyle ilişkilerine, konsantrasyonuna, aldığı kararlarına bile olumsuz etki eder. Hormonların değişimine bağlı görülen özellikle psikolojik sıkıntılar (sinirlilik ve depresif ruh hali) o bir kaç günü, sonrasında pişman olunacak tartışmalara ve kararlara yol açacak boyutlarda yaşatabilir.
Bu dönem için de aslında, salisilik asit dışında ağrı kesici ürünler, bitkisel çaylar, özellikle bu dönem için hazırlanmış destek tedavi ürünleri geçerlidir. Beslenme destekleri, vitamin kombinasyonları da bu dönem için önemli bir yer tutar. Yanı sıra belki eczacı danışanını spora, aktiviteye, sosyal hayata ve sebze ağırlıklı beslenmeye yönlendirebilir.
On üç ile yirmili yaşlara kadar ki dönemde yaşanılanlar, coğrafya ve toplumsal yaşama göre değişkenlik gösterse de, ağırlıklı okul hayatı ve sınav streslerinin yoğun ders çalışma temposunun yaşandığı dönemdir. Bu dönemin aynı zamanda genç kızlarımızın karşı cinsle ilk arkadaşlıklara başladıkları dönemler olduğunu unutmamak gerekir.
Erken olsa da ergenliğin başında verdiğimiz doğum kontrolü, vajinal hijyen ve adet dönemi ürünlerinin hepsi burada da son derece geçerlidir. Aynı zamanda HPV ve diğer bulaşıcı hastalıklara karşı olası önlemlerin henüz ergenlik döneminde yapılması gereken aşılarla önüne geçmek mümkün olabilir.
Evlilik dönemi ve üreme konusu gündeme geldiğinde bambaşka bir süreç başlar. Eğer üreme sorunu yoksa, bir kadın için sağlıklı ve rahat geçireceği bir hamilelik dönemine yönelik ürünler "hamilelik paketi" şeklinde yine bilgilendirci materyallerle sunulabilir.
İlk aklıma gelen, hamilelere yönelik vitamin kombinasyonları, folik asit ürünleri, ilerleyen dönemde göbek çatlaklarını önleyici kremler, bebeğe zarar vermeyecek bitkisel destek ürünleri, yatarken kullanılabilecek destek yastıkları, yürüyüşlerde ağırlaşan bedeni taşıyan ayaklara destek olabilecek ürünler.
Kadın sağlığı dediğimizde aynı zamanda "üreme sağlığı" da bu grubun bir parçası. Çocuk isteyen ama çeşitli nedenlerle mümkün olamamış çiftlerimiz var.
Günümüzde bir çok tedavi yöntemleri ile umutsuz gibi görünen durumlarda veya kırklı yaşlarda bile çocuk sahibi olabiliyor çiftler. Yeter ki o sabrı ve isteği göstersin. Doğru bilgi ve tedavi yöntemlerine ulaşsın.
Bu amaçla konusunda uzman arkadaşlarımın kurduğu son derece güvenilir bilgiler sunan, http://www.tupbebekdanis.com sitesini de, buradan paylaşmak isterim. İhtiyacı olan hastalarımıza ücretsiz danışmanlık veriyorlar.
Bu alanda genelde kadın doğum doktoru yönlendirmesi ile alınan ürünler ve destekleyici ürünler dışında belki de, siz eczacılara düşen, bu tedavi sürecinde onlara motivasyon, güler yüz ve umut verici konuşmalardır. Zor ve sabır isteyen bir süreç, her ay gebelik testini umutla alıp hayal kırıklığı yaşamak ve yeniden toparlanıp mücadeleye başlamak kolay değil. Psikolojik olarak da yıpratıcı.
On üç yaşlarında başlanılan yolculuğun ileri dönmelerine yaklaşırken, menopoza da göz atalım.
Menopoz kelimesi İngilizce; "ay (moon)" ve "sonlanma (pause)" kelimelerinden oluşturulmuştur. Tam olarak kelime karşılığı adetten kesilme olup, "menopoz yaşı" kadının en son fizyolojik adet kanamasının olduğu zamanı ifade eder. Yumurtalıkların işlevinin sona ermesidir. Yumurtalıklarda yeni yumurta oluşumu gerçekleşememekte ve hormon üretimi yapılamamaktadır. Yeterince estrojen ve progesteron hormonları üretiminin olmamasına bağlı olarak adetten kesilme gerçekleşmektedir.
Premenopoz ve Postmenopoz nedir?
Adetten kesilmeden önceki döneme "premenopoz", adetten kesilme sonrası döneme ise "postmenopoz" denmektedir.
"Klimakterium / Perimenopoz" premenopoz ile postmenopoz dönmelerini içine alan ve genelde menopoz şikayetlerinin yoğun olarak yaşandığı bir dönemi ifade eder. Klimakterium genellikle 45 yaşında başlar ve 55 yaşına kadar sürer; bazen yaşlılık döneminin başladığı 65 yaşına kadar uzayabilir.
Menopozun laboratuvar yönünden tanımlanması için kanda FSH, LH ve Estrojen hormonları (E2) değerlerine bakılır. FSH ve LH artmış, Estrojen azalmışsa bu durum yumurtalıkların (overlerin) tükendiğini göstererek menopoz tanısını koydurur. Yumurtalıkları alınarak adetten kesilme durumuna "cerrahi menapoz" denir. Adetten kesilme 40 yaşından erken gerçekleşmişse "erken menopoz" olarak tanımlanmaktadır.
Hormonal yolculuğun sonuna doğru
Bir kadın hormonal yolculuğu boyunca, bir yandan okudu, sınavlardan geçti, nice heyecanlar yaşadı, bir kısmı evlendi, iş hayatına atıldı, çocuk sahibi oldu, bir kısmı gezgin oldu, bir kısmı hobileriyle ilgilendi ama hep hormonal değişimler de ona eşlik etti.
Ortalama kırklı yaşlara ulaştığında, görevleri, sorumlulukları azaldığı gibi estrojen hormon seviyesi de azaldı. Adet döngüleri bozulmaya başladı. Cildi, saçları eskisi gibi canlı değil, daha çabuk yoruluyor, kan değerleri de bozulmaya başladı, tiroid problemleri, çabuk kilo alma da cabası. Artık iskeleti daha zor taşıyor bedenini.
Eskisi gibi umutlu, keyifli değil kadın. Halbu ki, eski yoğunluğu yok. Artık daha özgür ama nedense ruh hali, cinsel yaşamı da eskisi gibi değil, geceleri uyuyamıyor, sıcak basmaları, terlemeler. Uykusuz, yorgun uyandığı sabahlar evden çıkacak enerjisi olmuyor. Artık daha bir alıngan ya da etrafı öyle söylüyor .
Bu tablo da, tıpkı premenstrüel sendrom gibi kadından kadına değişiklik gösteriyor. Yine aktif, spor yapan, sosyal yönü güçlü kadınlar bu dönemi daha kolay atlatıyor. Onlar bunun üzerinde çok düşünmeye zaman bulamıyorlar .
Menopoz ürünleri üzerine çalıştığım süre boyunca yaptığımız tüm anket ve toplantılarda kadınların bu dönemi kader olarak gördüğünü hiç bir destek almadan katlanmaya çalıştıklarını ama bir taraftan da gerçekten çok zorlandıklarını gözlemledik. Dinlenmeye, paylaşmaya, destek almaya ihtiyaçları vardı. Doktorlarımız yoğun poliklinik koşullarında yeterince zaman ayıramıyorlardı .
Uzunca bir dönem hormon destek tedavileri ağırlıklı olarak reçetelenmeye, kullanılmaya başlandı. Eksilen hormonları yerine koyma tedavisi. Kadınların menopozun hangi evresinde olduğuna göre çeşitlendirilen tek ya da kombine olarak birlikte ya da siklusu taklit eder şekilde verilen bu hormon tedavileri, fayda sağlasa da olası inme, meme kanserini tetikleme gibi korkutan yan etki ihtimalleri nedeniyle temkinli kullanılıyordu.
Yapılan uzun dönem çalışmalar sonrasında, hormon yerine koyma tedavilerinin kullanımının her kadına değil, çok gerekli görülen kadınlarda, detaylı tetkiklerden sonra uygun olacağı düşünülüyor.
Günümüzde kadınların yaşlanmaya bağlı hormonal değişimleri ve buna bağlı sıkıntıları devam ediyor.
Kadın gece uyuyamıyor, terliyor, çarpıntı yaşıyor, psikolojik olarak huzursuz hissediyor, eklem ağrıları ve kas problemleri çıkıyor, vajinal bölgede kuruluğa bağlı enfeksiyon ve cinsel sorunlar yaşıyor ve bu ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor .
Gerçekte hormon yerine koyma tedavisi kullanan kadın mutlaka tedaviye başlamadan mamografi, smir, kemik yoğunluk ölçümü, ekg gibi tetkiklerle kontol altındayken, şimdi kendiliğinden bunları çok nadir yaptırıyor. Kanserde erken teşhis sağlayan bu tetkiklerden uzak kalabiliyor.
Kısacası bir kadının yaşamının bu döneminde, eczacılarımıza yine çok iş düşüyor.
Kırk yaş üstü kadınlarımızda adet düzensizlikleri başlamıştır ya da menopoza girdiyse saydığımız sıkıntılar baş göstermiştir.
Bu nedenle en başta onları dikkatlice dinleyebilirsiniz. En önemli ihtiyaçları bu. Çünkü evde de artık andropozal dönemi başlayan bir eş olduğunu unutmayalım.
İhtiyaçlarına göre, "menopoz paketi" diyebileceğimiz, bitkisel destek ürünleri, kalsiyum destek ürünleri, vitaminler, özel soğutuculu menopoz yastıkları, belki eczanenizde basit kemik yoğunluk ölçüm imkanları, nemlendirici ve lokal antienfektif vajinal ürünler, cilt açısından antiaging ürünler, özellikle yeşil sebze ağırlıklı beslenme önerileri, mutlaka doktor kontrollerini önerip, bilgi broşürleri sunabilirsiniz.
Özetle bir kadına ergenliğinden-menopoza kadar, tüm hormonal yolculuğu süresince, çaresiz hissettiğinde, kolayca rehberlik edebilecek en yakın sağlık danışmanı neden eczacılar olmasın?
Hepinize sağlıklı ve güzel günler dilerken, geçmiş kadınlar günümüzü bir kez daha kutlarım.