GÜZEL YAZ AYLARININ BAŞ BELALARI KENELER… SİVRİSİNEKLER… ve DİĞER HAŞERELER…

 

Uzm. Ecz.Sevil Ağalar Altınel

 

Pandemi süresince geçen yaz da dahil olmak üzere evlerde kapalı kalan bizler yaz aylarını özlemle bekledik. Ama bu güzel yaz aylarında bizleri bekleyen bir sorun var…

Keneler, sivrisinekler, karasinekler, arılar, karıncalar başta olmak üzere haşereler… güzel yaz aylarında bizlere zorlu zamanlar yaşatan sevilmeyen canlılar…

KENE NEDEN PROBLEM?

Keneler tarih boyunca doğa severler için her zaman rahatsızlık verici ve tehlikeli olmuştur. Bir susam tanesinden küçük olan kenelerin tükürük salgısı, dokuları sindiren proteolitik enzimler içerir. İnsan ve hayvan hastalıklarının taşınmasında rol oynayan en önemli faktörlerdendir. 

Özellikle son yıllarda Lyme Hastalığı sayısındaki artış ve ender görülen kırım-kongo vakaları, kene ısırıklarını dikkatle yaklaşılması gereken bir konu haline getirmiştir.

KENE NASIL BİR BÖCEKTİR? KONAĞINI NASIL SEÇER?

Keneler, Ixodidae familyasından örümceğimsi böceklerdir ve parazitik akarlar olarak sınıflandırılırlar. Doğada beş bin civarı farklı kene türü bulunmaktadır.

Keneler genellikle, açık havada, ağaçlarda, çalılarda, çimlerde, ya da yaprak yığınlarında bulunurlar.

Kenelerin, ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır . Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir canlı geçtiği takdirde üzerine düşüp deriye rahatça  yapışır ve deriye  hortumunu sokarak kanını emerek beslenir.  

İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar.. Keneler, ilkbahar ve yaz aylarında daha yaygındırlar. En çok Nisan ayından Eylül ayına kadarki dönemde görülürler.

Boyutları 5mm-1.2 cm kadar değişebilen uçmayan, sıçramayan kenelerin, renkleri, kahverenginin tonlarından kırmızımsı kahverengi ve siyaha kadar değişebilir. Konaklarında beslenme süreçlerinde emdikleri kan nedeniyle şişen keneler neredeyse bir misket büyüklüğüne ulaşabilirler. Beslenme süreçlerinin sonunda yeşilimsi mavi bir renk alırlar.

Keneler sıcakkanlı hayvanların ve insanların kanını emerek beslenirler. Birçok vakada kene ısırığı zararsız olsa da, ısırığa karşı alerjik tepkime durumunda veya evcil hayvanlar ile insanlara geçirebilecekleri hastalıklar nedeniyle, kene ısırığı, tehlike potansiyeline sahiptir.

KENE CİLDE NASIL GİRER?

Kene çok gelişmiş bir sokma aletine sahiptir. Maskas benzeri ağızı ile konağının cildini yırtar "ağız parçası" hypostom ile dokuda soktuğu yere kan dolan bir çukur açar. Tükürük salgısı ile pıhtılaşmayı önleyerek kanı emer. Kene tükrük salgısındaki uyuşturucu etkisi ile konağının üzerinde farkedilmeden uzun süre kalabilir.

Enfeksiyonları önlemek için, vücuttan veya evcil hayvandan keneyi en kısa sürede çıkartmak önemlidir.

Kenenin sokma parçasında simetrik bir şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük ters kancaları vardır. Bu şekilde konağının üzerinde asılı kalabilmektedir.

Daha kısa sokma parçasına sahip olan keneler ise bir tür yapışkan madde üreterek konaklarına yapışırlar.

LYME HASTALIĞI NEDİR?

Lyme hastalığı multisistemik enfeksiyöz bir hastalıktır. Hastalık, Ixodes cinsi kenelerle bulaşır. Bir kene ısırdığında otomatik olarak Lyme hastalığına yakalanılmaz. Ama ısırık sonrası 30 gün boyunca semptomları izlemek gerekmektedir.

Lyme hastalığı, ilk olarak ciltte kırmızı ve geniş döküntülerle (eritema migrans) kendini gösterir. Ayrıca grip benzeri belirtiler gelişebilir. Eğer bu tip semptomlar görülüyorsa mutlaka doktora danışılmalıdır.  

Klinik bulgular enfeksiyonun seyri boyunca evrelere göre değişmektedir. Lyme hastalığının erken tanısı,deri bulgularının tanınmasına bağlıdır. Tüm olguların yaklaşık %80’ninde deri bulguları bulunmaktadır. Serolojik testler klinik tanının desteklenmesi için kullanılabilir.

Erken tanı önemlidir, erken evrede teşhis edilemeyen Lyme hastalığı birçok organda tutulum gösterebileceği için kalp, sinir sistemi veya eklemelerde ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Tedavide ilk seçenek, doksisiklin ve amoksisilin’dir

KENELERDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALIDIR?

Çimenlik ya da ormanlık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmak ve bu alanlara gidildiğinde, vücudu kaplayan ve kenenin ısırabileceği hiçbir bölgeyi açıkta bırakmayacak açık renkli kıyafetler tercih etmek gerekir.

Doğal aromatik etkili bir kene kovucu formülasyonunu, doğada dolaşırken kullanmak önemlidir. Kimyasal içerikli formüller cillte ısıyla kan dolaşımına geçtiklerinden uzun süreli kullanımlarda ve özellikle çocuklarda ileriye dönük sistemik ve nörolojik problemlere yol açabilmektedirler.

Kene kovucu kimyasal ajanlar olarak % 20-30 DEET (N, N-dietil-m-toluamid) içeren kovucular veya %0.5 Permetrin içeren giyim ve çadır eşyaları da kullanılabilir. Ama bu kimyasallar hem doğaya hem doğadaki canlılara hemde sağlığımıza zararlı olduğundan kullanılması tavsiye edilmemektedir.

KENENİN ÇIKARTILMASI NASIL YAPILMALIDIR?

Eğer ciltte bir kene bulunursa, panik yapılmamalı, kene ciltten en kısa sürede çıkarılmalıdır. Bunun için mümkün olduğunca cildin yüzeyine yakın yerden keneyi kavramak için ince uçlu cımbız kullanılmalıdır.

Yapılacak işlemeler:

1) Kenenin üzerine hiçbir şekilde kimyasal madde dökülmemelidir. Kene parmakla asla ezilmemelidir.

Kene rahatsız olup deriyi bırakabilir fakat bu esnada emdiği kanın bir kısmını kusar, midesinden gelen tehlikeli virüs ve mikroplar vücuda bulaşır.

2) Ucu ince bir cımbız yardımıyla, kenenin vücuda en yakın noktasından (kan emdiği hortum) nazikçe ve sağlam bir şekilde kavranmalıdır. Kene çıkarılırken bükmeden veya sarsmadan direk yukarı doğru çıkarılmalıdır.

3) Kenenin vücuduna kesinlikle dokunulmamalıdır. Bu emdiği kanı geri boşaltmasına yol açar.

4) Kene çıktıktan sonra ısırılan yer, alkol, iyot veya sabun ile temizlenmelidir..

Kan emen bir keneyi deriden bilgisizce söküp atmak, hastalık bulaşma riskini artırdığından oldukça tehlikelidir.

Çünkü çıkarılmaya çalışılan kene tepki olarak midesinde bulunan, mikrop ve bakterilerle dolu kanı tekrar geriye boşaltır.

Cımbız, pens veya özel kene kaşığı yardımıyla deriye en yakın kısımdaki başından sıkıca tutularak dik olarak deriden çekilerek uzaklaştırılır.

PİRE VE KENE KÖPEK- KEDİ ve AT

Pire ve keneler özellikle kedi, köpek ve atlara musallat olurlar.

Bu hayvanların şampuanlarına katılacak 2-3 damla Limonçimeni/Citronella yağı bu haşerelerin kaçmalarına neden olur.

Aynı amaçla sedir ve çam uçucu yağlarıda kullanılabiir. 

Ayrıca aşağıdaki karışımı bu hayvanların boyun,bacak, kulak arkası bölümlerine sıkmak  bu haşeratlardan korunmada yardımcı olur.

Evcil Hayvanlarımıza ve Atlara uygulanabilecek karışım:

Limon çimeni /Citronella   u.y- Cymbopogon winterianus 25 damla

Sedir u.y – Cedrus atlantica   25 damla

Çam hidrosolü - Pinus sylvestris 50ml

Gliserin 2ml

Karışım her seferinde çalkalanarak uygulanmalıdır.

SİVRİSİNEKLER:

Günümüzde hızlı nüfus artışına bağlı olarak atıkların artması ve bu atıkların geriye kazanılamaması, global ısınma, yaşam alanlarındaki düzensizlikler, alt yapı eksiklikleri doğanın hızla kirletilmesi gibi olumsuzluklar ve çok sayıda kimyasalların uzun yıllardan beri bilinçsizce kullanılması sivrisinekler ve diğer zararlı türlerde direnç oluşturmakta ve doğal dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Bu durum birçok bulaşıcı hastalık etkeninin ortaya çıkarak, insan ve hayvanlarda yayılmasına neden olabilmektedir.

Doğal dengenin bozulması birçok canlıyı olumsuz etkilerken, kan emici sivrisinekler bu durumdan fayda sağlamaktadır.

Ülkemiz sivrisinek türlerinin rahatça üremesi ve yaşaması için oldukça uygun ortamları barındırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de, toplam 50 sivrisinek türünün varlığından bahsedilmektedir.

Böcekleri ve eklembacaklıları kontrol etmek için sentetik kimyasalların kullanımı çevre ve insan sağlığı için ciddi endişelere yol açmaktadır. Bu sentetiklere alternatif olarak çevre dostu ve iyi bir etkinliğe sahip olan doğal ürünlerin kullanımını yaygınlaşmaktadır. Uçucu yağlar farklı fonksiyonel grup çeşitliliği olan hidrokarbon karışımlardır ve bunların kovucu aktivitesi içerdikleri monoterpenlerin ve seskiterpenlerin varlığına bağlıdır. Ayrıca uçucu yağlar birçok durumda sinerjik olarak çalışarak birbirlerinin etkinliğini arttırırlar.

Sivrisinekler oldukça akıllı haşerelerdir. Hedeflerini   karbondioksit yayılımı, belli vücut kokuları, kan grubu gibi kriterlere bakarak seçerler.

Sivrisineklerden mağduriyet durumumuz yaydığımız koku, kan grubumuz, kıyafetimizin rengi, ortamın sıcaklık ve nem oranı, hatta içilen içeçekler gibi karmaya dayanmaktadır.

Eğer kişinin yapısı sivrisinekleri bir mıknatıs gibi çekiyor ise kaşıntı ve kızarıklıklardan yorulmamak imkansızdır…

Doğa yürüyüşleri, bahçe işleri, kamp kurma vs gibi durumlarda doğal sinek savarlar çok doğru  alternatiflerdir.  Doğal sinek savarların kullanımı özellikle çocuklar, hamileler ve hassas cilde sahip kişilerde önemlidir.

Sivri sineklerlere çekici gelen durumlar:

KAN GRUBU:

"0" KAN GRUBU SİVRİSİNEKLERİ CEZBEDİYOR

Araştırmalar sivrisineklerin 0 grubu kanı daha 'lezzetli' bulduğunu göstermektedir. Sivrisinekler, kişinin hangi kan grubundan olduğunu insan vücudunun salgıladığı bazı maddeler aracılığıyla tespit ederler.

0 kan grubuna sahip kişiler A kan grubuna göre iki kat daha fazla ısırığa maruz kalırlar. B kan grupları ise ortada yer almaktadır.

SİVRİSİNEKLER HAMİLELERİ FARKEDİYOR

Hamilelerin sivrisinek ısırığına maruz kalma riski de hamile olmayan kadınlarla karşılaştırıldığında daha yüksektir. Araştırmalara göre, gebeliğin son aylarında olan kadınların nefes verme oranı yüzde 21 artar ve nefesteki nem ve karbondioksit sivrisinekleri çeker.

Hamile kadınların karın bölgesinde yaklaşık 1 derecelik daha yüksek sıcaklık vücudun, ter yoluyla, sivrisineklere çekici gelen maddeler salgılamasına yol açıyor.

Ayrıca kadınlarda ovülasyon döneminde, sivrisinek ısırma riskinin daha yüksek olduğu görülmektedir.

NEFES VE TERDEKİ ASİTLER SİVRİSİNEKLERİ İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR
Sivrisineklerin hedef bulmada en önemli yardımcısı insan nefesinden yayılan karbondioksittir. Maksiller palp denilen organı sayesinde, 5 metre uzaklıktaki karbondioksiti bile algılayabilirler.
Sonuçta, nefes verirken daha fazla karbondioksit salgılayan kişiler diğerlerine oranla sivrisinekler için daha cazip hale gelir.

Nefes verirken atılan karbondioksit ve terdeki laktik asit gibi maddeler, sivrisineklerin avını daha kolay bulmasına yardımcı olurlar.Bu yüzden, eğer koşuyorsanız ya da egzersiz yapıyorsanız, daha hızlı nefes aldığınız ve terlediğiniz için ısırılma riskiniz daha yüksek.

Araştırmalar, fiziksel aktivitenin ısırılma riskini yüzde 50 oranında artırdığını ortaya koyuyor.

CİLTTEKİ BAKTERİLER VE METABOLİZMA

Sivrisinekler, karbondioksite ilave olarak insan terindeki laktik asit, ürik asit, amonyak kokularına gelirler.Ayrıca vücut sıcaklığı daha yüksek olanları severler.

Sivrisinekleri çeken başka bir etken ise, ayak kokusudur.  Yapılan araştırmalar, sivrisineklerin vücutta en çok ayak kokusuna geldiğini, göstermektedir.

2011 yılına ait bir çalışmada, bilim insanları ciltteki belirli bakterilerin fazlalığının sivrsinekleri çektiğini keşfettiler. Ayak ve ayak bileklerinde daha fazla bakteri bulunduğundan, sivrisinekler ayak bileklerini daha fazla ısırmaktadır.

KIYAFET RENGİ

Sivrisinekler insanları bulmak için kokunun dışında renkleri de kullanırlar. Siyah, koyu mavi, kırmızı renklere daha fazla giderler.

Koyu renk elbise giyenlerin, açık renk giyenlere oranla, sivrisinekleri daha çok cezbettiğini bilinmektedir.  Sivrisinekleri en çok çeken iki renk siyah ve kırmızıdır. En az çeken renk ise sarı renktir.

Hangi tip sivri sinek ile karışılaşılırsa karşılaşın kimyasal böcek ilacı içerikli DEET içeren bir koruma kullanması çevre sağlığı ve insan sağlığı açısından zararlıdır. Deet içerikli ürünler, Zika virüsü veya sıtma vürüsü taşınabilecek bölgelere gidilmesi dışında tavsiye edilmemektedir. 

Nedense şöyle bir yanlış düşünce bulunmaktadır. “Odayı ilaçlar kapısını kaparım. Yarım saat bekleyip, biraz da havalandırdıktan sonra havada ilaç falan kalmaz.” Ama maalasef durum bambaşka!  

Değil yarım saat, odayı tüm gün havalandırsak bile bulunduğumuz ortamdaki toksik maddeler yok olmaz. Aynı şekilde kimyasal içerikli sinek savarların vücudumuzdan ısının etkisi ile dolaşıma katılması ve birikmesi gibi…

Son yıllarda sivrisineklere karşı doğal koruma metodları tercih edilmektedir. Bunun nedeni sentetik ürünlerin sakıncalarının daha iyi anlaşılmasıdır.

Peki, zehirlenmeden, doğayı zehirlemeden, ekolojik dengeyi bozmadan sinekleri, böcekleri uzak tutmanın yolu var mı? Her zaman olduğu gibi çözüm yine doğadan geliyor…

Gerçek uçucu yağ karışımından oluşan, doğal ve alkol içermeyen sinek savarların kullanımı özellikle çocuklar, hamileler ve hassas cilde sahip kişiler için önemlidir...

Eczanelerimizde hazırlayabileceğimiz doğal sinek savar formül önerisi:

Her uçucu yağ her haşerede etkili olmayabilir. Bu nedenle hazırlayacağımız formülleri haşerelere göre özelleştirebiliriz.

HANGİ UÇUCU YAĞ HANGİ HANGİ HAŞERELERDE ETKİLİDİR?

KORUNMAK İÇİN DOĞAL FORMÜLASYON ÖNERİLERİ:

Huzurlu ve Haşerelerden Uzak Güzel Bir Yaz Dileği ile….

 

Uzm. Ecz.Sevil Ağalar Altınel

www.naturenurture.com.tr

 

References
1.”Tickborne Diseases of the United States”. Centers for Disease Control website. https://www.cdc.gov/ticks/diseases, retrieved May 18, 2017.

2. “Ticks”. Purdue University Medical Entomology website. https://extension.entm.purdue.edu/publichealth/insects/tick.html, retrieved May 19, 2017.

3. “About Ticks and Lyme Disease”. Lyme Disease.org website. https://www.lymedisease.org/lyme-basics/ticks/about-ticks, retrieved May 19, 2017

4. “What to do After a Tick Bite to Prevent Lyme Disease.” Up-To-Date website. https://www.uptodate.com/contents/what-to-do-after-a-tick-bite-to-prevent-lyme-disease-beyond-the-basics#H2), retrieved May 20, 2017.

5. “Tick Removal”. Centers for Disease Control website. http://www.cdc.gov/lyme/removal/index.html, retrieved May 5, 2017.

6.  “Preventing Tick Bites”. Centers for Disease Control website. https://www.cdc.gov/ticks/avoid/on_people.html, retrieved May 24, 2017

7. Ferreira, L. L., Oliveira Filho, J. G. de, Mascarin, G. M. et al (2017). In vitro repellency of DEET and β-citronellol against the ticks Rhipicephalus sanguineus sensu lato and Amblyomma sculptumVeterinary Parasitology239(March), 42–45. http://doi.org/10.1016/j.vetpar.2017.04.021

8. Tabanca, N., Wang, M., Avonto, C. et al (2013). Bioactivity-guided investigation of geranium essential oils as natural tick repellents. Journal of Agricultural and Food Chemistry61(17), 4101–4107. http://doi.org/10.1021/jf400246a

9- Carroll, J. F., Demirci, B., Kramer, M. et al (2017). Repellency of the Origanum onites L. essential oil and constituents to the lone star tick and yellow fever mosquito. Natural Product Research6419(February), 1–6. http://doi.org/10.1080/14786419.2017.1280485

10-. Eller, F. J., Meer, R. K., Behle, R. W. et al (2014). Bioactivity of cedarwood oil and cedrol against arthropod pests. Environmental Entomology43(3), 762–766. http://doi.org/10.1603/EN13270

11. Dietrich, G., Dolan, M. C., Peralta-Cruz, J. et al (2006). Repellent activity of fractioned compounds from Chamaecyparis nootkatensis essential oil against nymphal Ixodes scapularis (Acari: Ixodidae). Journal of Medical Entomology43(5), 957–961. http://doi.org/10.1603/0022-2585(2006)43[957:RAOFCF]2.0.CO;2

12. Tisserandinstitute.org

13. Panella, N. A, Dolan, M. C., Karchesy, J. J. et al (2005). Use of novel compounds for pest control: insecticidal and acaricidal activity of essential oil components from heartwood of Alaska yellow cedar. Journal of Medical Entomology42(3), 352–358. http://doi.org/10.1603/0022-2585(2005)042[0352:UONCFP]2.0.CO;2

14. Campos, R. N. de, Nascimento Lima, C. B., Passos Oliveira, A. et al (2015). Acaricidal properties of vetiver essential oil from Chrysopogon zizanioides (Poaceae) against the tick species Amblyomma cajennense and Rhipicephalus (Boophilus) microplus (Acari: Ixodidae). Veterinary Parasitology212(3–4), 324–330. http://doi.org/10.1016/j.vetpar.2015.08.022

15. Meng, H., Li, A. Y., Costa Junior, L. M. et al (2016). Evaluation of DEET and eight essential oils for repellency against nymphs of the lone star tick, Amblyomma americanum (Acari: Ixodidae). Experimental and Applied Acarology68(2), 241–249. http://doi.org/10.1007/s10493-015-9994-0

16.Comparisons explanatory text in the display: https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Oil_Jar_in_cow_horn_for_mosquito-repelling_pitch_oil.JPG

17."Citronella (Oil of Citronella) (021901) Fact Sheet"United States Environmental Protection Agency. 16 February 2011. Retrieved 1 July 2011.

18.M. S. Fradin; J. F. Day (2002). "Comparative Efficacy of Insect Repellents against Mosquito Bites". N Engl J Med347 (1): 13–18. doi:10.1056/NEJMoa011699PMID 12097535.

19.Collins, D.A.; Brady, J.N.; Curtis, C.F. (1993). "Assessment of the efficacy of Quwenling as a Mosquito repellent". Phytotherapy Research7 (1): 17–20. doi:10.1002/ptr.2650070106.

20."Updated Information regarding Insect Repellents"Centers for Disease Control and Prevention. 14 August 2017.

21. Ramsdale, C., Alten, B., Çaðlar, S. S., Özer, N., 2001. A revised annoted checklist of mosquitoes (Diptera: Culicidae) of Turkey. Journal of the European Mosquito Bulletin, Issue, 9: 18-28. 4. Merdivenci, A., 1984.

Türkiye sivrisinekleri,  istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa  Tıp Fakültesi Yayınları Rektörlük No:3215, Taş Matbaası , Istanbul, 340 s Kasap, M., Kasap, H., Alptekin, D., Demirhan, O., 1989.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat