“Dönek”liğe dair

Akıl da, duyarlık da sağlam kılavuzlardır. Ve bizi kördüğüm haline sokan, o ikisini yeterince kullanamamamız. Şimdi ondan, yerkürede yeni bir Mayıs 68 kalkışımına, egemen vandal düzene köktenci bir diklenişe dönme ihtiyacı kabarıyor.

Cohn-Bendit - Mayıs 68



NTV-MSNBC

PARİS - Mayıs 68 tartışmalarının bir odağı da mahut “döneklik” konusu -bizim Türkiye’de yakından tanıdığımız, üzerinde mürekkep ve nefes tüketmekten hiç geri durmadığımız sorunlarımızdan biri. Gençlik yıllarımızda “Dönek Kautsky”de simgelenen ve herkesin ruhunu ürperten o niteleme, zaman geçtikçe herkesin üzerine yapıştırılan bir etiket olmuştu.

Kimi ilgilendirir ayrı, bu yazıyı ben yazdığıma göre, daha başlarken belirtmekte yarar görüyorum: Pek çok şeyle suçlandım bugüne dek, ama “döneklik” gündeme gelmedi hakkımda. Dolayısıyla, bir gocunma sorunum yok bu konuda. Öte yandan, insanın çizgi değiştirmemiş olmasını bir başına mutlak olumluluk kategorisine sokamayız: İnsan değişir, çizgisini değiştirebilir, doğal sayılması gereken bir durumdur.

Şüphesiz, her değişim “döneklik” damgası yemez, yemiyor. Öyle sanıyorum ki, döneklikte, taban tabana zıt bir çizgiye yerleşmiş olmaktan kaynaklanan bir vurgu sözkonusu: Bir komünistin antikomüniste dönüşmesi gibi.

İnsanın, bir dönem savunduğu değerlerin tam tersini savunmaya girişmesi bir parça tuhaf gene de: O kadar yanılmışsa, şimdi de bir o kadar yanılıyordur belki - bazılarında yanılma eğilimi şiddetli oluyor, neredeyse doğalarında var bu.

Ama, beni “dönek” diye vaftiz edilenlerin bir çoğunda göze çarpan bir başka özellik irkiltiyor asıl: Geçmişteki çizgilerine kin ve öfkeyle bakmaları. Kimilerinde öylesine köklü bir nefrete dönüyor ki o durum, şimdiki çizgilerini inandırıcı bulmak da güçleşiyor.

Cohn-Bendit - Yeşil Parti milletvekili

Mayıs 68’in önde gelen figürlerini göz önüne getirdiğinizde, benzeri bir panoramayla karşılaşabilirsiniz. Çoğu genç, çok genç, düpedüz toy insanlardı olay patlak verdiğinde, oluşmuş çizgilerden dem vurulamazdı. Giderek değiştiler, yumuşak ya da sert hareketlerle yön ve odak değiştirdiler. Gene kişisel olacak, ama dedim ya yazıyı yazan benim, neden olmasın, bana en sağlıklı görünen değişim Cohn-Bendit’inki: ‘Kızıl’dan yola çıkıp ‘ekolojik yeşil’e geçmeyi aşırı bir dönüşüm olarak değerlendirmiyorum. Ayrıca, on yıl kadar önce, birlikte katıldığımız bir açık oturumda kıran kırana tartışmış olmakla birlikte, mücadeleci ve sevimli kişiliğini seviyor, siyasal tavırlarını içten buluyorum.

Mayıs 68’in Mao’cu liderlerinden biri şimdi Kilise’nin çatısı altındaymış, niye olmasın?

Alain Touraine

Bir başkası, Alain Touraine dostumuz, okkalı bir akademik serüveni sürdürüyor, biraz yılların törpülediği söylenebilir köktenciliğini, o kadarı doğaldır. Ya Glucksmann gibi, neredeyse ağzı köpükler içinde Mayıs 68’e çullanan, “sol” kapsamına giren her şeye yaylım ateş saldıran birine ne demeli? Anlaşılan, 1968’in en sıkı “dönek” kategorisinde böyleleri yeralıyor. Onlara açıkçası, yakınlık duyamıyorum.

Aynı kırk yıl içinde, Türkiye’de de, irili ufaklı başkalaşımlardan geçildiğini gördük. Bir yanıyla doğal ve doğruydu bu:

Glucksman

Bir yerde, konumda, öğretide, dünya görüşünde aradığını bulamayanların, düş kırıklığına uğrayan ya da yanıldıklarını düşünenlerin güzergâhlarını değiştirmeye hakları vardı, olmalıydı. Tersi kutupta, ki ben onları “II. Dünya Savaşı’nın bittiğini bilmediği için ormanda saklanmayı sürdüren Japon askeri”yle özdeşleştiriyorum, hiçbir sorusuna yanıt getirmediği halde, bir tür kör iman sahibi gibi konumunu terk etmemeyi biricik meşrû davranış biçimi sayanlar görüyorduk.

Sorun şu ki, biri ya da öbürü olmak şart değildi. Bağımsız bireyler, kendilerine hesap vererek evrim geçirmeyi bilenler, nelerden vazgeçmenin, neleri korumak gerektiğinin farkında olmuş, kalmışlardır. Akıl da, duyarlık da sağlam kılavuzlardır. Ve bizi kördüğüm haline sokan, o ikisini yeterince kullanamamamız, geliştiremememizdir sonuçta. Bir ölçüsüzlükten ötekine öyle gidilmiştir.

Şimdi ondan, yerkürede yeni bir Mayıs 68 kalkışımına, egemen vandal düzene köktenci bir diklenişe dönme ihtiyacı kabarıyor.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat