BURSA BÖLGELER ARASI TOPLANTI KONUŞMASI

11 TEMMUZ 2008

Merkez Heyetinin Değerli Başkan ve Üyeleri,Bursa Eczacı Odasının Değerli Başkan ve Yöneticileri,Değerli Oda Başkanları ve Yöneticileri,Değerli Meslektaşlarım,

Hepinizi Tekirdağ Eczacı Odası adına saygıyla selamlıyorum,

Bölgeler arası toplantılar,Yaşadığımız sorunları,sıkıntıları tartıştığımız,

görüşlerimizi ve süreçle ilgili düşüncelerimizi,meslek örgütünün önünde söylediğimiz ve söylememiz gereken yerlerdir.

Tekirdağ Eczacı Odası Başkanı olarak,

Büyük Kongreden sonraki ilk Bölgelerarası Toplantıda içimizden geçenleri, gördüklerimizi,sizlere aktarmak,Merkez Heyetinin çalışmalarını değerlendirmek istiyorum,öncelikle malum konudan,2008 protokolünün imzalanma sürecinden başlamak istiyorum.

Aralık 2007 deki Büyük Kongrede söylediğimiz gibi bu dönem,en önemli konu

sözleşme imzalanmasıydı,geçte olsa kurumla görüşmelere başlandı,görüşmeler süreci her sene olduğu gibi,bu senede çetin ve zorlu geçti,görüşmelerde bulunan komisyon üyesi arkadaşlarımıza,merkez heyetinin değerli üyelerine teşekkür etmek istiyorum,elbette onlarda iyi bir protokol yapmak için uğraş verdiler,katkılarından ötürü hepsine tek tek teşekkür ediyorum.

Ama,

dün sabah Başkanımızın yaptığı uzun açılış konuşmasında belirttiği gibi,çok önemlide bir zafer değildi,daha fazla alabilirdik,sadece maddi anlamda değil,

süreç bizden yanaydı,

erken anlaştık,

eczanelerimizi kapatabilirdik,

belkide 1 günde olsa kapatmalıydık,

haklılığımızı kanıtlamak için,

denebilir!

Veya,

küçümsenmeyecek bir gelişme,

eczanelere ortalama % 4 ila % 5 oranında net katkı sağlayan bir protokol imzalandıda denebilir.

bu konuya nereden baktığınıza bağlı,

bence,

elbette küçümsenmeyecek bir gelişme,

% 4 ila % 5 demek,

ülkemizdeki ilaç pazarını eczanelere eşit böldüğünüzde ve çıkan aylık ortalama 50.000 ytl eczane cirosu üzerinden bir hesap yaptığınızda,eczane başına,

ayda 2000 ila 2500 ytl net kazanç demektir,

bu şartlarda gerçekten çok önemli bir bedeldir.

eczaneleri bir süre rahatlatabilir,diye düşünüyorum.

Ama,

01 ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girecek olan,5510 sayılı yasada 97/7 sayılı maddede ödemelerle ilgili bölümde çok önemli bir tehlike var,geri ödemeleri avansa bağlıyor,bu madde,%75 ila %90 oranında avans veriyor,

geri kalan % 10 veya %25'ini ise!

''doksan gün içinde de fatura ve eki belgelerin incelemesi tamamlanarak geri kalan tutar ödenir."cümlesiyle tanımlıyor.Şimdi % 100 avansla ancak kendimizi idame ettiriyoruz,%75-%90 avansta çok zorlanırız,birde şu konuya açıklık getirmek lazım, incelemeyi tamamlayamazsa ne olur?

onu kanuna yazmamışlar!

ben söyleyeyim,

ileri bir tarihte öderler,ama ucu açık,belirsiz bir tarih,

burda söylemek istediğim şu,

görüşmeleri yapan arkadaşlarımız böyle bir sorun olmayacağını söyleselerde,

bakandan 5510 sayılı kanunda % 100 avans ile ilgili düzenleme yapıcaklarına dair söz aldık deselerde,

ben bu söze güvenmeyebilirim,

01 ekim 2008 tarihinde karşımızda,sözleri veren ilgili Bakan

ve

Hükümet olmama ihtimalinide düşünürseniz,

bu maddenin ne kadar tehlikeli olduğunu daha net anlayabiliriz,

Birde sözleşmenin süresi hakkında yorum yapmak istiyorum,

Sgk'nun istediği gibi ucu açık bir protokole imza atılmış,

Protokolun ilgili maddesini okuduğumuzda Sgk ile bir daha sözleşme yapmaya gerek kalmayabilir,

aslında her iki kurum içinde,

yani,

hem bizim için hemde Sgk için koruyucu bir madde gibi,

yoruma bağlı,

Değerli Meslektaşlarım,

Sözleşmedeki 6.madde bizi koruyabilir diye düşünebilirsiniz ama,

protokoldeki ilgili madde aynen şöyle;

6.sözleşmenin feshi ve cezai şartlar

6.1 taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir.

bence bu madde eczanelerin bireysel yapacakları fesih maddesi,

diye düşünüyorum.

Buna göre,Kurumda bizle,

yani Teb le mutabakata varmadan yeni bir sözleşme için,dayatmada bulunamaz,

bizde bu sözleşme hoşumuza gitmiyor,haklarımızı kaybediyoruz,şöyledir,böyledir,

size ilaç vermeyiz!

diyemeyiz,

ilginç bir madde olmuş!

Protokolle ilgili son olarak,

özet,

bu şartlarda imzalanabilecek,

iyi bir protokol olmuş,

yeterlimi?

bence değil!

ihtiyaçlarımıza cevap verebilirmi?

bence vermez,

ama,

bu protokolün içine üst limitli eczane sisteminide koyabilirsek,

ileride çok daha rahat edebiliriz.

ayrıca bahsettiğim iki konu,çok ama çok önemli,bu iki konu ile ilgili,

çok dikkatli olmalıyız,

bilhassa bu iki maddenin takipçisi olmalıyız,

1.incisi ödeme ile ilgili madde

2.inciside sözleşme süresi ile ilgili madde

aman dikkat!!!!


Değerli Meslektaşlarım,

Bölgelerarası Toplantının açılış konuşmalarının yapıldığı günde,

Başkanımızın yaptığı uzun konuşmada,

Sgk ile yapılan protokol sürecini anlatması,eylem planlarımızı anlatması,

Protokol görüşme sürecini,satranç oyununa benzeterek,

çeşitli planlarımız olduğunu söylemesi,

Sgk Başkanı ve Sgk Sağlık İşleri Genel Müdürünün olduğu bir ortamda söylenmemesi gereken bir konuydu,

ben yadırgadım,

üzüldüm,

belliki konuşma metni daha önceden hazırlanmış,

belliki Sgk Başkanı ve Sağlık İşleri Müdürünün geleceği hesaplanmamış,

ama,

gelmişler,

bence Başkanımızın konuşmasını gelen konuklara göre ayarlaması gerekirdi diye düşünüyorum.

birde ölüden kan çıkarmı?

örneği çok talihsiz bir benzetmeydi,

üzüldüm...


Değerli Meslektaşlarım,

Bu dönem merkez heyetinden bir ricam olucak,

Mesleğimizin geleceği adına,çok önemli bulduğum iki konuda,

iki adet Komisyon kurulmasını talep ediyorum.

biri Muvazaa Komisyonu,

başınada naçizane önerim,

Komisyon Başkanı olarak,

Muvazaa işini gerçekten iyi bilen,

Muvazalı eczane açma girişimlerine karşı ne yapılabileceğini çok iyi bilen,

yazışma tekniklerinde,gerek mahkemeler,

gerek başvuru sahiplerine verilen cevaplar,

gerekse Sağlık Müdürlüğüne yazılan,cevaplar açısından çok bilgili ve tecrübeli olan,

Malatya Oda Başkanım,Sevgili Bülent Köseyi öneriyorum,


İkinci Komisyon önerimde,

Üst Limitli Provizyon Sistemi Proje Komisyonu;

Eczanelerin Kamu Kurumlarına yaptığı reçeteleri belirli bir limitte Eczacı başına dağıtan (eczane değil) ayrıntılarını aralık 2007 de anlattığım proje,bu proje çok ham bir proje,geliştirilmeye muhtaç,hepimiz bu projeye destek verirsek,özünü anlayabilirsek,merkez heyetide projeye sahiplenirse mesleğimizide,geleceğimizide,bir anlamda kurtarmış oluruz.

6197 sayılı kanunumuzu çıkartmak için uğraşırız gene,

ama,

bizim için bir zorunluluk olmaz,

Değerli Meslektaşlarım,

Birazda Merkez Heyetinin çalışmalarına değinmek istiyorum,

bu dönem Merkez Heyetinde üyemiz yok,

ama,

çok değerli meslektaşlarımız var,

geçmiş dönemlerdede Merkez Heyetinde,üyemiz olsada,düşündüklerimizi,

gördüklerimizi söylüyorduk,yararlı eleştiriler yapıyorduk.

Bu dönemde,

gene söyleyeceğiz,gene yapacağız,

kronolojik olarak gideceğim,

öncelikle,

Merkez Heyeti bu dönem,iki grubun yarıştığı bir seçimden sonra,

her iki gruptanda 6-5 olarak seçildi.

Başkanlık Divanına bu oranın yansıması gerekirken,

uzlaşma olmadı,

ve

bildiğiniz Başkanlık Divanı oluştu.

Seçim sonuçlarının yansımadığı Başkanlık Divanı oluşmasına rağmen,

ben mevcut 5 meslektaşımızı ve odalarını uyumlu çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.

Bu Dönem Merkez Heyeti tarafından çok güzel bir çalışma programı hazırlanmış,

bu çalışmaları tabana yaymak ve kaliteyi artırmak adına,

5 tane komisyon,

4 tane ensütü kurulmuş,Merkez Heyetimiz tarafından,

(Teb 36.acil eylem planı çerçevesi çalışma özeti)nde

bu kurulan 9 çalışma grubunda,

çalışma gruplarının başına,

Merkez Heyetinden ve Denetleme Kurulundan Meslektaşlarımız getirilmiş,

sorumlulara baktım,

içlerinde,

Genel Sekreterimiz yok,

ama Saymanımız tam 4 çalışma grubunda yer almış,

Mazlum Beşliden ise,

bir Meslektaşımız,3 çalışma grubunda olmak üzere,5 Meslektaşımız,

kurulan çalışma gruplarında yer almış.

ilginç...


Gelelim Miting İşine,

28 mart tarihinde önce İstanbul Eczacı Odası,ve aynı gün birkaç saat sonrada,

Tebin sitelerinde yaptığı açıklamalarla,mitinge destek çağrısı yapmışlardır.

Tebin yaptığı basın açıklamasını görünce,mitinge katılmayarak destek verileceğini!!!

(diğer 49 eczacı odası gibi),zannettik veya öyle algıladık.

Ardından 02 Nisan Çarşamba günü,Teb'in miting çağrısını görünce heyecanlandım,

ve

bu mitinge katılmak gerektiğini düşündüm.

Mitinge yapılan çağrıya bakıncada,Pazar günü İstanbulda yapılacak Mitinge

Çarşamba saat 16,26 da odalara çekilen bir faxla

haber verildiğini düşününce biraz içim burkuldu,

ama,

bu şartlarda miting organizasyonu yapmanın zor olacağını düşünerek,

Yönetim Kurulu olarak Miting alanında yer aldık.

yalnız katılıma baktığımızda,

İstanbul Oda Başkanımız,Semih Güngör,

Merkez Heyetinden Saymanımız Özgür Özel,

Merkez Heyeti Üyemiz Sait Yücel,

ve bir kısım meslektaşlarımız ile miting heyecanını tattık.

Mitingin,

İçindemiydik,

Dışındamıydık,

Anlayamadık.

Tebin adını koyduğu Mitinge

Meslektaşlarımızın katılımının,bu denli düşük olması,üstelik mitinge katılın çağrısı yapan,Merkez Heyetinin bile 2 kişi ile temsil edildiği,

(Başkanın,Gen.Sek.ve 2.Başkanın olmadığı)

Mitingde,

Eczacı Odalarınında olmaması,

bence Merkez Heyeti ve Eczacı Odaları tarafındanda,

düşünülmesi ve sorgulanması gereken bir durumdur.


Değerli Meslektaşlarım,

05 Aralık 2007 de imzalanan eczane teknisyenlerinin eğitimi ile ilgili protokole değinmek istiyorum.protokolün amacında,eczane çalışanlarının eğitilmesi,kalitesinin artırılması için,Avrupa Birliği tarafındanda yapılması istenen,özünde doğru bir protokol,

Ama,

zamanlaması bence çok yanlış,

mesleğimize yönelik ciddi tehlikelerin olduğu bu dönemde,

kamu ile protokol yapmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde,

mesleğimizle ilgili kanunumuzun bir türlü yasalaşmadığı bu dönemde,

enerjimizi mesleğimizle ilgili daha önemli konulara harcamamız gerekirken,

neden bu konuya enerji harcıyoruz,

anlıyamıyorum?

bu protokolün,

05 Aralık 2007 tarihinde,Başkanımız tarafından,kimsenin haberi olmadan imzalanmasınıda,anlayamıyorum.

Hatta bu Protokolü neden imzaladınız diye zamanın Merkez Heyeti üyelerine sorduğumda,

konudan haberleri olmadıklarını söyleyince,

Başkanın neden bu protokolü imzaladığınıda,

merak ediyorum,

ve buradan kendisine soruyorum,

neden imzaladınız bu protokolü,

6197 sayılı kanun taslağının içinde olan bu konuyu,

neden kanunumuz çıksın,bu maddede otamatikman çıkar demediniz?

2005 yılında hükümete verilen 6197 sayılı kanun taslağında yer aldığını ve bu taslağa zamanın merkez heyeti tarafından konulduğunu çok iyi hatırlıyorum.

Bu kadar önemli bir protokolün büyük kongre öncesi,

Merkez Heyeti üyelerinin haberi olmadan,imzalanmasını manidar buluyorum.

Birde protokolün içeriği gerçekten çok kötü,

Kimin sorumlu olduğu,

Eğitim programlarının içeriği,

Organizasyonlar,

İlkokul mezunlarına bu eğitimin nasıl verileceği,

Eğitici eczacıların eğitimi sorunu gibi,

bir sürü belirsizlikte varken,

bu sertifika programını yapmaya çalışıyoruz.


Değerli Meslektaşlarım,

Son sözümde Büyük Kongre öncesi yapılan seçim çalışmaları ile ilgili,

bu soruları sormaktaki amacımda,bundan sonraki seçim çalışmalarının,

daha düzeyli,daha seviyeli olması için.

Biliyorsunuz,

iki listenin yarıştığı,çok çekişmeli bir seçim süreci yaşandı.

seçim sonuçlarıda,bu zorlu süreçi kanıtlarcasına,

6-5 gibi dengeli bir oranda sonuçlandı.

O dönem seçim çalışmaları yapılırken,4 dönem Merkez Heyeti Üyeliği yapmış,

bizim bir delegemiz hakkında,çeşitli bölgelerde,yapılan seçim ziyaretlerinde,

delgemiz ile ilgili,yolsuzluk dosyalarından bahsedilmiş,bu söylentiler benimde kulağıma gelmişti.

Bende her Oda Başkanının yapması gereken davranışı gösterdim,

bu söylentilerin çıktığı kişileri arayıp,

bildikleri bir şey varsa benimle paylaşmaları gerektiğini,

herhangi bir dosyaya sahiplerse bir fotokopisini bana göndermeleri gerektiğini,

eğer doğru bir şey varsa bizde gerekeni yapıp,delegemizi geri çekeceğimizi,

ve kendisi hakkında işlem yapacağımızı söyledim.

Daha sonra yapılan dost sohbetlerinde,bunu sorduk,

verilen cevaplar,herhangi bir dosya olmadığı,söylentiler olduğu yönündeydi.

Benim Merkez Heyetinden ricam şu,

sizler 6 aydır görevdesiniz,bu sürede,her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilirsiniz,

merak ediyorum,

ve buradan sizlere soruyorum,

4 dönem Merkez Heyeti üyeliği yapmış olan,delegemizle ilgili,

herhangi bir yolsuzluk dosyası varmıdır?

varsa söyleyin,

gereğini yapalım,

yoksa,

sizler gereğini yapın.

Hepinize beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor,

Tekirdağ Eczacı Odası adına saygılarımı sunuyorum.

Ecz.Ufuk Bekir ERSÖZ

Tekirdağ Eczacı Odası Başkanı



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat