Sayın TEB Merkez Heyeti başkanı ve yöneticileri
Değerli Oda başkanları ve yöneticileri
Değerli delegeler
Sevgili meslektaşlarım.

Hepinizi 18.Bölge Trabzon Eczacı odası yönetim kurulum ve üyelerim adına saygı ile selamlıyorum.
Toplantının düzenlenmesinde emeği geçen Bursa eczacı odamızın başkan ve yöneticilerine teşekkür ediyorum.Ancak kendilerine bir de sitemim olacak.Bu tür toplantılarımızda Cumhuriyetimizin kurucularını,ulusal bağımsızlık savaşı için kanlarını ve canlarını feda edenleri bir dakikacık da olsa saygı ile yadederek ve sonrada ulusal marşımızı hep birlikte okuyarak başlayabilirdik ama her nasılsa unutuldu.Dilerim ki bundan sonraki toplantılarımızda usul haline getirilir.
Bir sitemim de dünden bu yana söz alan Merkez Heyeti yöneticileri dahil kürsü alan tüm konuşmacılara.İki adım ötemizde İstanbulda yaşanan ve Kamu görevlisi üç vatandaşımızın ölümü ile sonuçlanan terör eylemi için kise tek söz etmedi.Her zaman söylediğim gibi;Toplumsal olaylar karşısında gereken tepkiyi gösteremeyenler kendi sorunlarını anlatmakta sıkıntı çekecekleri gibi yalnız da kalırlar.Bu çerçevede ben hepiniz adına kendimi görevli sayarak,hangi nedenle olursa olsun insan canına kasteden her türlü terör eylemini lanetliyorum.Eğer orada canlarını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarının acısını yüreğimizde hissedemiyorsak toplantımızın ana gündem maddesi olan 2008 SGK sözleşmesinde kazandığımızı düşündüğümüz 3-5 puanlık artışın yaşam kalitenize bir değer katmayacağını bilmenizi isterim.
Gündemimize dönersek;Bir kere 2008 sözleşmesi "en kötü" sözleşme değil.Ama tüm sorunlarımız çözülmüşçesine zafer naraları atılacak bir sözleşme de değil.Belki 3-4yıldır kaybedilenlerin kısmen geri alındığı bir sözleşme.Sevinmeyelim mi? Elbette sevinelim.Ama yaşadıklarımızı da hafızalarımıza kaydedelim ki yeri geldiğinde neler yaşadık,buralara nasıl geldik hatırlayalım.
Sevgili meslektaşlarım.
Eczacıyı canından bezdiren dayatmalar karşısında;Yeter artık ! örgütlü gücümüzü harekete geçirelim.Susarak her gün bir hakkımızı kaybediyoruz diye her başkanlar danışma toplantısında en fazla tepkiyi koyan bendim.Arkadaşlarımızda Eylem konusunda hala netleşememiş ve endişe izleri taşıyan görüntüleri üzülerek izledik.Merkez heyeti yöneticilerimize taleplerimizi karşılamayan bir 2008 sözleşmesine imza koymamalarını ve her koşulda kendilerine tam destek vereceğimizi söyledik.Ve öyle de oldu.Sözleşme görüşmeleri kilitlendi. Ancak tahammülü kalmayan üyelerimizden aldığımız destekle 27.Haziran.2008 TEB 3.Başkanlar Danışma toplantısında artık ertelenecek bir durum kalmadığından hareketle ve 51 eczacı odamızın oy birliği ile 1.Temmuz.2008 de "Eczane Kapatma" kararını alarak ulusal basın önünde toplu halde ve alkışlarla kamuoyuna açıkladık.
Ulusal basın ve yayın organlarında kararlılığımız iyi algılandı ve kamuoyuna aktarıldı.Dahada rahattık.Zira halkımız sorunun bizden kaynaklanmadığı konusunda bilgi sahibi oldu ve kararımızı destekler açıklamalar vardı televizyon haberleri ve haber proğramlarında.İşte kararlılık sergilenmesi ve işte sonuçları.İnsanın"daha önceleri neredeydiniz" diyesi geliyor.

Peki bundan sonra ne olacak.İzleyeceğiz,bekleyeceğiz ve uygulamanın hayata geçiş sürecini hızlandıracağız.Dahası çözüm bekleyen diğer sorunlarımız için de bü gün yakaladığımız ivmeyi sürekli canlı tutacağız.Şimdilerde kendi sorunları ile boğuşanların ayakları yere bastığında yeni dayatmalarla karşımıza çıkacaklarından emin olun.Her koşulda hazırlıklı olmak zorundayız.
Merkez heyeti yöneticilerinden talebim;Yakalanan bu ivmeyle İlaç sanayii ile ilgili sorunlarımızın çözümü için harekete geçilmesi gerekmektedir.."Peşin iskontolar" nerede ise sıfırlandı."Mal fazlaları" büyük eczanelerin değirmenine su taşırken hem küçük eczaneler aleyhine uçurumu büyütüyor hem de etik yozlaşmalara kaynak oluşturuyor.Çokuluslu tekellerin mesleğimize ve haklarımıza tacizlerini geriletmenin ve kararlılığımızı onlar karşısında da sergilemenin zamanıdır.
Değerli meslektaşlarım.
Birazcık da Merkez Heyeti yöneticilerimizi eleştirelim.
Başkanlık Divanı oluşalı beri 8-9 ay geçti.Geçmiş dönemlerde Ütopik te olsa her toplantı gündemine farklı projeler atan başkan ve TEB faaliyetlerini 2-3 saat edası,sevdası ve yorumları ile sunan Genel sekreterleri gördüğümüzden dünkü yarım saatlik hiçbir yorum ve katkı koyulmayan cılız genel sekreterlik sunum beni tatmin etmedi.Merkez Heyeti faaliyetlerinde bir takım havasını göremiyoruz.Eczacıdan Eczacı odalarına ve Merkez heyetine kadar tüm kademelerde ortak amaç için birliktelik ve kararlılık görmek istiyoruz.
Merkez heyetimizin ithal eczacıların "Denklik" işlemleri ile ilgili çalışma ve çabası için teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun odalarımızın bütçeleriyle ilgili sorgulaması gelecekte karşımıza bir olumsuzluk çıkarmaması için gerekli çalışmanın yapılması,6197 sayılı yasa ve OTC ile ilgili yasal süreçin iyi izlenmesi ve örgütsel görüş ve tavrımızın muhataplarımıza zamanında ve kararlılıkla iletilmesi ile mücadele ile kazanılan haklarımızın korunması, mesleğimiz ve ülkemiz için daha iyi bir gelecek dileyerek saygılar sunuyorum