29 Eylül 2009

BASIN AÇIKLAMASI:

Sağlık alanında yapılan yeni düzenlemelere ilişkin 18 Bölge Eczacı Odası Başkanı Ecz. Sabih Tekin ÇAĞLAR’ın yaptığı basın açıklamasıdır;

 

SAĞLIKTA YENİ DÜZENLEMELER SOSYAL DEVLETİN SONUNUN AÇIK İLANIDIR!

 

 

18 Eylül 2009 tarih, 27353 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ, 2008 Yılı Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ve Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar ile sağlık alanında yeni bir dönem başlatılmıştır.

İki tebliğ ve bir kararnamenin yorumlanması ile varılan gerçek bu yeni dönemin, yani Sağlıkta Dönüşüm denilen dönemin Türkçeye tercümesi Kamunun,

Ø      Sosyal devletin gereği olan sorumluluklarından arınması,

Ø      Sağlığı ticari bir mal olarak serbest pazar kurallarına açması,

Ø      İnsan yaşamını özel sigorta ve sağlık kuruluşlarının insafına ve insanlarımızın ekonomik güçlerinin ölçüsüne terk etmesidir.

Ülke gerçeklerinden uzak, bilimsel verilere dayanmayan, sadece matematiksel verilerle masa başında hazırlanan bu düzenlemeler sağlık alanındaki sonun başlangıcını hızlandıracaktır.

MUAYENE ÜCRETLERİ SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞİMİ CİDDİ BİÇİMDE SINIRLAYACAKTIR;

Yeni uygulama ile 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren tüm vatandaşlarımız; Sağlık Ocakları ve Aile hekimliği muayenehanelerinde 2 TL,Kamu hastanelerinde 8 TL, Özel sağlık kuruluşlarında 15 TL muayene ücreti ödeyeceklerdir.

2009 yılında; Kamu çalışanlarına % 8.7, Bağ-Kur emeklisine aylık 5 TL, Diğer emeklilere ilk altı ay için % 3.83 zam yapılmıştır. Yapılan tüm bu zamlar sadece hastane muayene ücreti ile geri alınmaktadır.

Yeşil kart sahiplerinde durum daha da vahimdir;

İnsanlara geliri asgari ücretin 1/3’ünden az diye Yeşil Kart verilmiştir. Bu insanların aylık geliri 150 TL den daha azdır. Şimdi ise aynı insanlardan aile hekimi muayenehanesi ve sağlık ocağına gitmeleri halinde her muayene için 2 TL, hastaneye gitmeleri halinde de her müracaatlarında 8 TL muayene ücreti alınacaktır. Muayene ücretinin yanı sıra reçetedeki ilacın tutarına göre ödeyecekleri katılım payı ve diğer harcamalarla yoksul vatandaşlar için sağlık hizmeti artık ulaşılamaz hale getirilmiştir. Ayrıca yeşil kartlı vatandaşlarımıza ikinci sınıf insan muamelesi yaparak; işçi, memur, bağ kurlu ve her türlü emekli özel hastaneye gidebilir ama siz gidemezsiniz denilmektedir.

 

Bu yeni düzenlemelerle yurttaşların vergileri ve işçilerin maaşlarından kesilen primlerle yapılan hastanelerde ücretsiz muayene olma hakkı gasp edilmektedir.

Herkese istediği hastaneye gitme kolaylığı sağlamakla övünen ve bu sayede ciddi miktarda oy alan hükümet; “Şimdi istediğin hastaneye gidebilirsin, ama paran varsa” ön şartını ortaya sürmektedir.

Özel sağlık kuruluşlarını yaygınlaştırarak sağlık hizmet kalitesini artırmakla gurur duyanlar 15 TL gibi fahiş bir rakamla insanların önüne parasal bir engel koymuştur.

Yeni uygulama ile kamu hastanesinde yazılan reçetelerde 8’TL den, özel sağlık kuruluşlarında yazılan reçetelerde 15 TL den az tutan reçete bedelleri için “ bu reçete Bedellerini artık devlet olarak biz karşılamıyoruz, paranızla siz alın” denilmektedir.

Son düzenlemelerle Türkiye Cumhuriyeti hükümeti sosyal devlet anlayışını terk etmiştir. “biz sağlık alanından çekiliyoruz artık paranız varsa kendi başınıza sağlık hizmeti alabilirsiniz, paranız yoksa ölmek hakkınızı kullanınız” demektedir.

Oysa 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 25.maddesi; "1. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.” diyerek, sağlığı bir hak olarak tanımlamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17 inci maddesi de “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” demekte ve bu görevi devlete vermektedir.

Açıktır ki, bu yeni düzenlemeler, anayasal hak olan yaşam ve sağlık hakkının gaspı ve bu görevin inkârı anlamını taşımaktadır.

 

KAMU KURUM ISKONTOSU İLE ECZACININ HAKLARI DA GASP EDİLMEKTEDİR:

 

2005 Yılından bu yana ilaç firmaları kamuya özel bir iskonto yapmaktadır. Burada SSK eczanelerinin kapatılmasından sonra kamu kaynaklarındaki olası artışın önlenmesi amaçlanmıştır. Ancak garabet bir uygulama ile bu ıskontoyu eczaneler üzerinden taşıttırma modeli icat edilmiştir. İlaç firmalarının kamuya indirim yapmaları doğrudur ve zorunluluktur. Eczacıların bu anlamda bir çekinceleri yoktur. Bizim itirazımız bu iskontoya eczanelerin aracılık etmesindedir. Çünkü bu yöntemde ilaçta iki ayrı fiyat oluşmakta; vatandaş pahalı devlet ucuz ilaç almaktadır.

İlaç firmalarının kamuya ıskonto yapmasının iki yöntemi vardır;

Birinci yöntem olarak önerimiz ilaç fiyatlarının bir kereye mahsus olmak üzere ilaç fiyatlarının ıskonto oranında indirilmesidir. Bu yöntemde fiyatları ucuzlayacak ve insanlar ilaca daha rahat ulaşacaklardır. 

İkinci yöntem ise ilaç firmalarının devlete sattığı ilaç tutar ve oranında iskontonun doğrudan devletin kasasına yatırılmasıdır.

Yeni kararname ile % 11 olan firma ıskontoları % 24’e çıkartılmak istenmektedir. Bunun anlamı eczane stoklarındaki ilaçlardan devletin %13 oranında bedelsiz kamulaştırma yapmasıdır. İlaç firması ile kamu arasında rızası dışında taşıma işi yapan eczaneler öz sermayelerinden % 13’lük bir kayıpla karşı karşıyadırlar. Zaten krizi derinden yaşayan bu sektörde iflaslar peş peşe gelecektir.

Bizim itirazımız; bizi ilgilendirmeyen bu alışveriş nedeniyle eczanelerimizden bedelsiz kamulaştırma yapılmasınadır.

Bizim itirazımız; parası ile ilaç alan vatandaşlarımızın devletten daha zenginmişçesine aynı ilaca daha farklı ve daha fazla ücret ödemesinedir.

 

 

İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ İLAÇTA DIŞA BAĞIMLILIĞI ARTIRACAKTIR

 

İlaç Fiyat kararnamesinde yapılan değişiklikler de doğrudan halk sağlığını etkileyecek boyutlardadır.

Yeni kararnameye göre; eşdeğeri olmayan ilaçlar için bir referans fiyat oluşturulacak ve kamu bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Ta ki o ilacın eşdeğeri çıkana kadar. Fiyatı 10 TL olan bir ilacın ilk eşdeğeri çıkınca fiyatı 6 TL’ye inecek, eşdeğeri ise 3,6 TL den işlem görecektir.

İlk bakışta ilacın ucuzlaması anlamında şirin bile gözükebilecek işlemler, eşdeğer ilacın üretilmesi önünde çok büyük bir engeldir.

Eşdeğer ilacın fiyatını maliyetinin altına indirecek bu uygulama orijinal ilacı piyasada tek başına bırakarak umulanın aksine maliyetlerin artmasına sebep olacaktır. Devamında ise yerli sermayeli eşdeğer üreticisi firmalar ya kapanacak ya da çok ucuz bedellerle uluslar arası firmalara satılacaktır.

Ve sonuçta birçok alanda olduğu gibi ilaçta da tamamen dışarıya bağımlı hale geleceğiz. Finalde ise çokuluslu ilaç firmaları (istediği pazarı ve olanakları bulamadığı savı ile) karlı olan ilacı getirip karlı olmayanı getirmeyerek insanımızın sağlığı ile oynayacaklardır.

 

Bu günden ilan ediyoruz ki; devletin tek yanlı uygulamaları sonucunda oluşacak ilaç yokluklarının sorumlusu eczacılar değil bu kararnameleri yayımlayanlar olacaktır.

 

 

ECZACILIK SEKTÖRÜ TOPYEKUN BİR SALDIRI ALTINDADIR.

 

Alandaki bu daralma eczane özsermayelerinden ciddi kayıplara neden olacaktır. Sürekli eriyen özsermaye, her gün artan işletme giderleri, gelenek haline getirilen bedelsiz kamulaştırmalar nedenleri ile eczane işletmeciliği ağır bir baskı altına alınmıştır.

Eczacılar ekonomik baskılar nedeni ile temel görevleri olan sağlık danışmanlığını yapamaz hale gelmiştir.

Şimdiye kadar yapılan uygulamalar büyük bir fedakârlıkla göğüslenmiştir, ancak artık eczacılar duvara yaslanmış geri gidecek bir santim yerleri kalmamıştır.

Son kararname ve tebliğlerin yayımlandığı haliyle uygulanması durumunda ilaç alacak eczane kalmayacak, ayakta kalabilenlerde ise ilaç bulunamayacaktır.

Eczaneler bizim değil, derdine derman arayan insanlarımızındır.

Bu nedenle,

Eczanelerimizi ne pahasına olursa olsun koruyacağımızın,

İnsanlarımızı sağlıksız bırakacak her türlü girişime bilimin yol göstericiliği, aklın ışığı ve sağduyumuz ile karşı duracağımızın bilinmesini kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.

 

 

 

 

Trabzon Eczacı Odası

Yönetim Kurulu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat