Sadece doktora değil; mali müşavir, avukat, noter, gümrük komisyoncusu gibi serbest meslek kazancı elde edenlere de var. Diğer yandan; eczacı, mobilyacı, ayakkabıcı, bakkal, kasap, manav gibi ticari kazanç elde edenlere yok.
Neyin olup, neyin olmadığını merak ettiyseniz hemen açıklayalım. Konumuz bu kişilerin yanlarında çalıştırdıkları eşleri ile ilgili…
Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. maddesinin (2) numaralı bendine göre, eşe ödenen ücretler ticari kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmiyor. Yani ticari kazanç elde eden eczacı, bakkal, kasap ve diğerleri, yanlarında fiilen çalıştırdıkları eşlerine ödediği ücretleri hiçbir şekilde gider yazamıyor.
Oysa doktor, diş hekimi, avukat ve mali müşavir gibi serbest meslek faaliyetinde bulunanlar eşlerini yanlarında çalıştırmaları durumunda; bunlara yapmış oldukları ücret ödemelerini gider yazabiliyorlar.
“Sistem” tanımının bir gereği olarak, sistemin parçalarını oluşturan unsurların belirli bir mantıksal tutarlılığa sahip olması gerekmektedir.
Oysa iki ayrı mükellef grubu için öngörülen bu düzenleme “bu ne yaman çelişki” dedirtiyor.
Düşünebiliyor musunuz? Bir doktor, yanında sekreter olarak çalışan eşine ödediği ücreti kazancından indirebiliyor. Eczacı ise yanında çalışan eşine ödediği ücreti kazancından indiremiyor.
Üstelik ticari kazanç açısından var olan bu kısıtlama biryandan kayıtdışı istihdamı teşvik ederken, diğer yandan Devlet bu işten matematiksel olarak zararlı çıkıyor.
Prof. Dr. Metin TAŞ