AŞIRI AYAK TERLEMESİ HASTALIĞINDA MAJİSTRAL ÜRÜN İLE TEDAVİ SEÇENEĞİ
Değerli Meslektaşlarım; Bu hafta İspanyol Milli Formüleri’nde yer alan ayak bölgesinde hiperhidrozis tedavisinde kullanılan bir formülü sizinle paylaşmadan önce bu hastalıkla ilgili genel bilgileri bir hatırlayalım.
Aşırı ayak terlemesi genellikle ayak tabanında ve parmaklarda ortaya çıkan bir terlemedir. Sadece ayaklarda olabileceği gibi, ayaklarla birlikte sıklıkla ellerde, bazen koltuk altları ve yüz (kafa) bölgesi terlemesi ile birlikte de olabilir.
Aşırı ayak (taban) terlemesi kişinin günlük faaliyetlerini, sosyal yaşantısını, öğrenimini, iş hayatını, psikolojik durumunu etkileyecek derecede ise, bu duruma aşırı ayak terlemesi hastalığı (plantar hiperhidroz) denilir.
Ayak terlemesinin hayati tehlikesi yoktur. Ancak bölgesel aşırı terleme sonucunda ayakkabıdan dışarı taşan ıslaklık ve kötü ayak kokusu ciddi sosyal problemlere yol açabilir.
Toplumda 100 kişiden 2-3 kişide görülür. Ayak terlemesi genellikle çocukluk döneminde başlar. Bazen çorap giyince azalabilir. Genel olarak erkek ve kadınlarda eşit oranda rastlanır. Olguların %40 ında aile hikayesi (genetik, irsi geçiş) vardır. Her mevsimde olur, ancak sıcak mevsimlerde daha belirgindir. Bazılarında 35-40 yaşından sonra biraz azalsa da hayat boyu devam eder. Stres, heyecan gibi duygusal durumlar tetikleyici olarak başlatabilir. Genellikle uykuda olmaz, uyandıktan bir süre sonra başlar.
Ayaklarda aşırı terlemenin nedeni terlemeyi ayarlayan sempatik sistemde ayar bozukluğu olmasıdır. Bu kişilerde sempatik sistem aşırı duyarlı ve fazla çalışmaktadır. Sempatik sistemin aşırı çalışmasına bağlı olarak aşırı (gereksiz) ter üretimi olmaktadır. Heyecan, stres gibi psikolojik uyarılarla (bazen terlemenin aklınıza gelmesi ile) başlayabilir.
Plantar hiperhidroz olarak da bilinen bu hastalığın tedavisinde İspanya’da reçete edilen bir formülü beraberce inceleyelim.
Formül:
Rp.
Alumbre 2 g
Subacetato de plomo 4 g
Acido borico 4 g
Agua destilada 1000,0 g
Formülde yer alan maddeler:
Alumbre- Şap- Allume- Alaun- Alüminyum potasyum sülfat- Sulphate of aluminum and potassium;
Alüminyum potasyum sülfat çoğu zaman %97-98 saflıkta beyaz bir tozdur. Higroskopik özelliktedir. Bir gramı 20 mL soğuk veya 1 mL kaynar suda çözünür; alkolde pratik olarak çözünmezken gliserin içinde çözülür. % 10 sulu çözeltilerin pH'sı 3-3.5'dir. Boraks, alkali hidroksitler, karbonatlar, fosfatlar, kalsiyum tuzları, kurşun, tanin, civa ile uyumlu değildir. Proteinleri çöktürmek suretiyle astrenjan etki gösterir. Gargara şeklinde %1 ila 5 oranında sulu çözeltilerde kullanılır aynı oranda irigasyon çözeltilerinde ve vajinal yıkama çözeltilerinde kullanılır. Ayakların hiperhidroz tedavilerinde tercih edilir. Hemostatik özellikleri ile bilinir. Alüminyum potasyum sülfat hava geçirmeyen sıkıca kapalı kaplarda saklanmalıdır.
Alum aktif bir astrenjandır. Dokulardaki ve kandaki albumini koagüle eder, lokal etkisi ile kapilerleri büzer. Hafif eskarotik etkilidir; deri ve dokuların sertleşmesine neden olur. Salya salgısını, ağız ve midenin mukozal yüzeylerinin salgılarını önce uyarır ve ardından azaltır; böylece gastrik salgıları inhibe eder ve pepsinin çökelmesine neden olur. Bağırsak salgılarını inhibe etmesi nedeniyle konstipasyon yapar. Yüksek dozlarda astrenjan etkisinin şiddetlenmesine bağlı olarak iritan etki gösterir ve bulantı, kusma, diyare, mide ve bağırsaklarda ağrıya neden olur. Astrenjan etkisinin mekanizması tam olarak bilinmemektedir.
Alum eskiden değişik hemorajilerin kontrol altına alınması için kullanılmıştır. 1919 yılında bir tıp doktoru olan Finley Ellingwood tarafından yayınlanan "The American Materia Medica, Therapeutics and Pharmacognosy"de pasif hemorajinin kontrol altına alınması için lokal olarak uygulandığı değişik durumlar belirtilmiştir. Bunlar arasında toz halde burun kanamalarında toz halde buruna çekme veya diş kanamalarında diş kavitesine uygulama, veya yaralara serpme tozu başlıcalarıdır. Çözelti halinde post-partum kanamayı önlemek üzere uterus içi uygulandığı bildirilmiştir; çözeltileri pasif uterin kanama ve lökore tedavisi için yaygın olarak kulllanılmıştır.
Subacetato de plomo- Bazik kurşun asetat- Lead subacetate- Monobasic lead acetate;
Kurşun subasetat çözeltisi (Eau de Goulard) eskiden astrenjan olarak kullanılmıştır. Ancak günümüzde tıbbi kullanımı kurşun zehirlenmesi riski taşıması, çevrede kurşun kirlenmesine neden olması ve daha etkili astrenjanların bulunması nedeniyle tercih edilmemektedir.
Acido borico- Asit borik- Acide borique [DCF; FP]- Borsaure [ASK; Ph.Eur.]- Acidum boricum;
Borik asit kokusuz beyaz kristaller veya parlak pulcuklar halinde ya da elle dokunulduğunda kayganımsı bir his veren beyaz kristalize bir toz halinde bulunur. 100°C'de ısıtıldığında su kaybeder ve yavaşça metaborik asit (HBO2)'e dönüşür. 140°C'de ısıtıldığında tetraborik asit (H2B4O7)'e ve daha yüksek sıcaklıklarda ısıtıldığında ise boron trioksit (B2O3)'e dönüşür. Suda 1:20, kaynar suda 1:3.6, alkolde 1:16, kaynar alkolde 1:6 ve gliserinde 1:4 (%85) oranında çözünür. Borik asit gliserin ile tek başına olduğundan daha asidik bir kompleks meydana getirir. Karbon dioksitsiz sudaki %3.3'lük çözeltisinin pH'sı 3.8-4.8 arasındadır. Borik asit 30°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve sıkıca kapalı kaplarda saklanmalıdır. Borik asit zayıf bakteriyostatik ve fungustatik etkili bir ilaçtır. Topikal olarak kullanılır. Oftalmik preparatları gözdeki iritasyon ve enflamasyonun tedavisinde kullanılır. Topikal preparatları tahriş olmuş cildin rahatlatılması, cilt zedelenmeleri, yanıklar ve ciltteki diğer iritasyon olgularında yararlı olur. Candida glabrata ve diğer albicans olmayan türlerin neden olduğu vajinal kandidiyazis çoğu zaman topikal borik asit tedavisine olumlu yanıt verir. Özellikle ciltte zedelenme olduğunda topikal olarak uygulanan borik asit preparatları sistemik toksisiteye neden olabilir. Günümüzdeki kullanımı daha etkili ve daha az toksik ilaçların bulunması nedeniyle eski önemini kaybetmiştir. Göz damlalarında çoğu zaman boraks ile tamponlayıcı ve antimikrobik etkisi için kullanılır.
Borik asit fungustatik ve bakteriyostatik özellikleri olan zayıf bir topikal anti-enfektif ajandır. Borik asitin antibakteriyel ve antifungal etkilerinin kesin mekanizması bilinmemektedir. Borik asit stafilokok ve streptokoklara karşı yavaş bakteriyostatik etki gösterir. Vajinadaki etkisinin vajina pH'sını artırmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Vajina pH'sının artması, mantar hücresinin duvarından penetrasyonu artırır ve hücre duvarının yapısının bozulmasına neden olur.
Formülün hazırlanması:
Alüminyum potasyum sülfat (şap) ve borik asit tartılır. Damıtılmış su ile sıcakta çözünürler. Sonra kurşun subasetat ilave ederek şişe çalkalanır. Kullanmadan önce çalkalayın etiketi ile etiketlenir. Bu formülasyon, günde iki kez beş dakika süreyle ayaklara uygulanmalıdır.
İyi bir hafta dileğiyle…
Kaynak:
1- La Formulacion Magistral en la Oficina de Farmacia valencia, 2. Parte Valencia, 1985
2- RxMediaPharma®2017 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı
Tel: (332) 3520657
Fax: (332) 3512816
a.pekcan@eczacininsesi.com
http://www.majistralformul.com/