İLAÇ KÖTÜYE KULLANIMI VE İLAÇ BAĞIMLILIĞI
İlaçların tıbbi endikasyon dışında kullanılması ve özellikle, hekimin gerek görmediği durumlarda kişinin kendi insiyatifi veya yetkisiz kişilerin tavsiyesi üzerine kullanılması, ilaç kötüye kullanımı veya tıbbi olmayan ilaç kullanımı olarak adlandırılır. İlaç kötüye kullanımı ile ilacın yanlış kullanılması farklı şeylerdir. İlaç kötüye kullanımı psikotrop (psikoaktif ) ilaçların endikasyon dışı hekim kontrolünde olmadan, kişinin kendi insayatifi ile tıbbi bir gereklik olmaksızın kullanımıdır. Bu grup ilaçlar kişide oluşturduğu keyif arttırıcı davranışsal etkileri nedeniyle kullanılmaktadır. Bu nedenle ilaç kötüye kullanımı ya da ilaç bağımlılığı yerine “madde kötüye kullanımı” olarak ifade etmek daha doğrudur.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayımlanan raporlara dayanarak ilaçların kötüye kullanılması da akılcı olmayan ilaç kullanımı olarak değerlendirilmektedir. DSÖ’nün tahminlerine göre, ilaçların %50’sinden fazlası uygun olmayan şekilde reçetelenmekte, temin edilmekte ve satılmaktadır.
Opioid analjezikler, anksiyolitikler (benzodiyazepinler vb.) ve psikostimülanların (metilfenidat vb.) önemli tıbbi kullanımları vardır, ancak bu ilaç grupları aynı zamanda beyin ödül merkezini de uyarırlar. Bu durum, bazı kişilerde ilacın kötüye kullanımına, madde kullanım bozukluklarına /bağımlılığına ve diğer başka önemli sonuçlara yol açabilir. Bu özellikleri, bu grup ilaçların yasadışı kullanımı ve hatta illegal olarak pazarlanmasına yol açabilir. Kontrole tabi maddeler kötüye kullanım, bağımlılık ve illegal satış potansiyelleri nedeniyle, opioidler, stimülanlar, benzodiazepinler ve diğer sedatif/ hipnotiklerin reçete edilip edilemeyeceği ve nasıl reçete edilecekleri kısıtlanarak düzenlenir. Ülkemizde kontrole tabi ilaç listeleri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından dönem dönem uluslarası ve yerel güncellemeler doğrultusunda yayımlanmaktadır.
Ülkemizde kontrole tabi ilaçlar;
Morfin, heroin (diasetilmorfin) ve diğer opioid ilaçların yol açtığı bağımlılık tipidir. Bu grupta güçlü öfori yapıcı etkisi olan heroin en yüksek bağımlılık yapma potansiyeli gösteren maddedir ve ilaç olarak kullanılması pek çok ülkede yasaklanmıştır. Buna karşılık bazı opioidler, örneğin öksürük ilacı olarak kullanılan kodein (metilmorfin) ile benzomorfan türevi sentetik opioidler bağımlılık yapma potansiyelleri düşük olan ilaçlardır. Ayrıca morfinin kimyasal yapısında değişiklikler yapılarak, morfine benzeyen opioid reseptörleri üzerine etki eden sentetik ilaçlar (Meperidin) sentezlenmiştir. Bu ilaçlar morfin bağımlılığını tedavisi için oral yoldan alınarak kullanılırlar. Ayrıca analjezik amaçlı kullanılan fentanil, levorfanol, pentazosin, fenazosin ve propoksifen gibi başka ilaçlar da kullanılmaktadır. Opiyatların etkisini antagonize etmek için birçok sentetik antagonist sentezlenmiştir. Bunların içinde Naloksan tam bir antagonistir ve herhangi bir opiyatın etkisini antagonize etmektedir.
Barbitüratlar ve diğer hipnosedatif ilaç bağımlılığı (örneğin benzodiazepinler, meprobamat ve kloral) kullanılması sonucu meydana gelir. Barbitüratlardan bağımlılık yapma potansiyeli yüksek olanlar kısa ve orta etki süreli olanlardır (pentobarbital ve sekobarbital gibi). Uzun etki süreli olanların (fenobarbital gibi) bağımlılık yapma potansiyelleri düşüktür. Barbitürat tipi bağımlılığın başlıca özellikleri psişik bağımlılığın ilacın türüne göre değişmesi ve güçlü fiziksel bağımlılık gelişmesidir. İlacın kesilmesi sonucunda anksiyete, titreme , kasılmalar , uykusuzluk, bulantı, deliryum, halüsinasyonlar, ajitasyon, kardiyovasküler kollaps ve bazen grand-mal epilepsi nöbetiyle seyreden belirgin yoksunluk belirtilerine neden olur. Ağır seyreden durumlarda (delüzyon, kardivasküler kollaps gibi) tıbbi girişim yapılmazsa yoksunluk sendromu ölümle sonuçlanabilir.
Benzodiazepinler, barbitüratlara ve diğer hipnosedatif ilaçlara göre, günümüzde daha sık kullanılan ilaçlardır. Bu grubun çeşitli üyelerinin (diazepam, klordiazepoksid, klonazepam,nitrazepam, flunitrazepam, flurazepam, lorazepam, oksazepam, bromazepam vd. ) bağımlılık oluşturduğu saptanmıştır. İllegal olarak alınan benzodiazepinler genellikle tek başlarına değil, başka bağımlılık yapıcı ilaç veya maddelerle kötüye kullanılırlar. Benzodiazepinlerin en çok birlikte kullanıldığı madde alkoldür.
Stimulanlar merkezi sinir sisteminde noradrenalin, dopamin ve seratonin gibi katekolaminlerin etkinliğini arttıran kokain, amfetamin ve khat gibi maddeler yer almaktadır. Farmakolojik etkilerinden dolayı sempatomimetik aminler adıyla ilaç sınıflandırmasının içinde yer alırlar. Bu grup ilaçlar arasında amfetamin ve amfetamin türevleri önemli yer tutmaktadır. Efedrin dışındaki amfetaminler sentetik ürünlerdir. Amfetamin türevleri obezite, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi için kullanılmaktadır. Amfetamin türevleri arasında en çok bilinen ürünlerden biri de metamfetamindir. Meatamfetamin en fazla kötüye kullanılan amfetamin metabolitlerindendir. Metilfenidat da yine küçük kimyasal değişikliklere sahip amfetamin türevi bir ilaçtır. Çocuklardaki dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Stimulanların kötüye kullanımı ile ilgili çalışmalar daha çok 12-25 yaş grupları arasında yapılmıştır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) için reçetelenen stimulanların suistimali son yıllarda artmıştır.
Özetle ilaç bağımlılığı ilaçların hekim kontrolü dışında, endikasyonsuz, keyif verici veya uyarıcı etkileri nedeniyle reçetesiz olarak kullanılması ve suistimali sonu gelişmektedir. Terapötik dozda kullanılması gereken bu ilaçların yüksek dozda ve uzun süreli kullanımları bağımlılığa yol açmaktadır. Bütün ilaçlar için geçerli olan akılcı ilaç kullanım ilkeleri bu grup ilaçlar içinde geçerlidir.
Dr. Öğr. Üyesi Sultan Mehtap Büyüker
Üsküdar Üniversitesi
KAYNAKLAR
http://www.titck.gov.tr/Ilac/AkilciIlacKullanimi Erişim tarihi: 12/09/2021