Çocukluk Çağı Öfke Nöbetleri Üzerine Öneriler
Hiç öfkenizi kaybettiniz mi?
Yeşim Tuğul
Uzm. Klinik Psikolog
Bağırıp çığlık mı attınız yoksa birine vurmak mı istediniz?
Peki ya çocukken; Belki küçük kardeşin odana girdi ve izinsiz oyuncaklarınla oynadı. Ya da belki öğretmenin sana çok fazla ödev verdi.
Ya da belki bir arkadaşın en sevdiğin oyuncağını ödünç aldı ve sonra onu kırdı. Bu seni kızdırdı!
Herkes sinirlenir. Zor olan kısım, bu güçlü duygularla ne yapacağını öğrenmektir.
Öfke, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde normal bir duygudur. Ancak öfke duygumuzu nasıl ifade ettiğimiz önemlidir.
Bazen çocuklar öfke patlamalarının ihtiyaçlarını karşılamanın etkili bir yolu olduğunu keşfederler. Bir çocuk öfke nöbeti geçirirse ve ebeveynleri onları susturmak için bir oyuncak verirse, öfke nöbetlerinin etkili olduğunu öğreneceklerdir.
Peki, çocuğunuzun öfke patlamalarının ve agresyon içerikli davranışlarının önüne nasıl geçebilirsiniz?
İşte size 9 altın öneri:
1. Kızgın bir patlama sırasında çocuğunuza bağırmayın veya meydan okumayın
Çoğu zaman ebeveynler, çocuklarına meydan okuyarak ve onlara bağırarak öfke patlamaları yaşarlar. Ancak bu sadece kontrolden çıkma hissini artıracaktır. Yapabileceğiniz en iyi şey bir krizde sakin kalmaktır.
2.Öfkeli bir patlama sırasında çocuğunuzla akıl yürütmeye çalışmayın, aşırı yoğun açıklamalarda bulunmayın
3. Tepkilerinize dikkat edin
Hem fiziksel hem de zihinsel tepkilerinizi izlemek önemlidir.
Sakin kalarak onlara öfkeyle nasıl başa çıkacaklarını gösteriyorsunuz. Sakin kalarak, çocuğunuzu bir güç mücadelesine girmeye zorlamazsınız.
Ayrıca, tepkilerinize dikkat etmek çocuğunuzun kendine dikkat etmesine yardımcı olacaktır. Çünkü sakince cevap vermediğinizde, çocuğunuz ona dikkat etmenizi sağlamak için öfke nöbetini alışkanlık haline getirecektir. Bu nedenle, patlamayı hızlı ve etkili bir şekilde ele almak için bazı sağlam ebeveynlik becerilerinden yararlanmanız gerekir.
“Kontrolümü kaybettim ve seni itmem yanlıştı. Özür dilerim."
Bu kadar. Daha fazlası değil. Hepimiz zaman zaman hata yaparız ve özür dileriz, gerekirse düzeltir ve devam ederiz.
Bu şekilde sorumluluk alacağını ve gerçek bir özür dilemeyi öğretmiş olursunuz.
İyi bir rol model olmak önemlidir. Unutmayın; çocuğunuzla fiziksel temas kurarsanız, diğer şeylerin yanı sıra, ona sadece sorunlarını saldırganlıkla çözmesini öğretmiş olursunuz!
"Keşke sakinleşmene yardım edebilseydim. Belki biraz kanepede uzanabilirsin."
Bu yüzden kontrolde hissedene kadar sakinleşmelerini sağlayın. Bunu yaparak onlardan kendilerine dikkat etmelerini istiyorsunuz. Bu nedenle, “Orada tek başına on dakika oturmak zorundasın” yerine şunu söylemek daha iyidir:
"Kendini daha iyi hissettiğinde ve artık üzülmediğinde dışarı çıkıp bize katılabilirsin."
Bazı ebeveynler, çocukları öfke nöbetleri geçirdiğinde veya onlara bağırmaya başladığında donup kalırlar. Ebeveyn duygusal olarak bunalır ve kararsızlıkla felç olur veya çocuğa teslim olur.
Bu sizseniz, bazen çocuğunuzun sizinle meşgul olmak için bilerek sinirlendiğini görebilirsiniz. Sinir krizi geçirerek veya kaba bir şey söyleyerek sizi tuzağa düşürürler çünkü bunun pes etmenize neden olacağını bilirler.
Ebeveynler bazen bu durumlarda çocuklarıyla pazarlık yapma eğilimindeler. Çoğu zaman, ebeveynler kendi duygularını yönetmekte zorlanırlar ve bu nedenle o anda çocuklarına nasıl doğru bir şekilde koçluk yapacaklarını bilemezler.
Ama unutmayın, arada bir pes edip pazarlık yaparsanız, çocuğunuza harekete geçmeye değer olduğunu öğretmiş olursunuz. Bunun yerine, çocuğunuzun sakinleşmesine izin verin ve daha sonra problem çözme becerilerini kullanması için ona koçluk yapmaya çalışın.
Bence, müzakere etmeyi reddettiğinizde pasif olmuyorsunuz. Aksine, bilinçli olarak bir tartışmaya girmemeyi seçiyorsunuz. “Müzakere etmeyeceğim” diyorsunuz. Sakin olacağım." Yüzeyde öyle görünmese de, bu seçimlerin tümü eylemlerdir.
6. Öfke duygusunu kabul etmesini ve bununla baş edebilmesini sağlayın ancak öfke davranışını (saldırgan davranışı) kabullenmeyin
Çocuğunuz kızgın, öfke nöbeti geçiriyor, size bağırıyor ve çığlık atıyorsa; “Eğer suzmazsan, telefonunu bir haftalığına elimden alacağım. Tamam, şimdi iki hafta oldu. Devam edin… şimdi bir ay. Devam etmek istiyor musun?" Ama dehşete düşüyorsunuz, çocuğunuz devam ediyor ve siz cezayı artırmaya devam ediyorsunuz. Öfkesi kontrolden çıktı ve onu durmaya ve kendini kontrol etmeye zorlamak için onu ne kadar çok cezalandırmaya çalışırsanız, o kadar kötüleşir.
Buradaki sorun ebeveynin duygusal kontrolünü kaybetmesidir. Çocuğunuz üzgün olduğunda buna tahammül etmenin zor olduğunu anlıyorum. Biz bundan hoşlanmıyoruz. Ama kendinize sormak istediğiniz şey, “Çocuğumun ne öğrenmesini istiyorum?” olmalı.
Bunun için ise çocuğunuza hiç bitmeyen gibi görünen sert cezalar etkili değildir ve o anda onu sadece daha da sinirlendirir.
Unutmayın, amaç çocuğunuza kendini ve duygularını kontrol etmeyi öğretmektir.
Koçluk seansları sırasında, ebeveynlere çocuklarının öfke patlamaları hakkında sık sık şu soruyu sorarım: “Siz ve eşiniz birbirinize kızdığınız zaman, sakinleşmek için ne yaparsınız?” Çoğu zaman, insanlar bir ara verdiklerini ve sakinleşip konuşuncaya kadar kısa bir süreliğine kendi başlarına bir şeyler yaptıklarını söylerler.
Bu teknik çocuğunuzda da işe yarar, ancak ebeveynler çocukları üzerinde kontrol sahibi olmaları gerektiğini düşündükleri için genellikle bunu düşünmezler. Ama unutmayın, biri sinirlendiğinde, onunla mantık yürütemezsiniz ve acele etmemelisiniz.
Bu yüzden bir ara verin ve geri dönün ve daha sonra herkes sakin olduğunda birbirinizle etkileşime geçin.
Ayrıca ebeveynlere öfkeyle uygun şekilde başa çıkmak için rol model olmaya çalışmaları gerektiğini söylüyorum. Başka bir deyişle, çocuğunuz için bir ders olarak kendi öfkeniz nasıl yönettiğinizi ve sakin kaldığınızı gösterin.
Öfke problemi sadece evde değil okulda ve çocuğun sosyal hayatında da büyük güçlüklere neden olmaktadır. Hal böyleyken bir uzmandan destek almak çocuğun gelişimi ve sosyal uyumu açısından faydalı olacaktır.