Ecz. Erdal Kart

İstanbul Eczacılar Kooperatifimizin düzenlediği Koop Fest 2022 fuarına ilk defa katılma şansım oldu. Çok başarılı bir etkinlik gerçekleştirdiler. Yöneticisinden çalışanlarına kadar hepsinin emeğine sağlık, kutluyorum kendilerini. Fuara dair en önemli etkinliklerden biri Sektör Buluşması paneli oldu. Paneli başından sonuna kadar takip etmeye çalıştım. Sonrasında Abdi İbrahim’in sahibi meslektaşımız Nezih Barut'un yanına gidip birkaç soru sordum ve konuşma şansı da yakaladım. Panelde kendisinin verdiği ve not ettiğim konuları sizlerle paylaşmak isterim.

Dünyada AR-GE’ ye %15 pay ayrılırken Türkiye’de bu oran %5’miş. Gerçekten önemli ve ülkemiz açısından üzücü bir bilgiydi. Ham madde yardımcı madde bulamadıklarını ve hatta şişe bulamadıklarını ifade etti. Rusya’nın Türkiye’den hammadde talep ettiğini aktardı.

İlaç üretim yapan firma olarak kârlılığının Türkiye’de çok düşük olduğunu yurtdışına yaptığı iş ile elde ettiği kârlılık ile ülkemiz arasında bir uçurum olduğunu söyledi. Özellikle ülkenin sanayi açısından ve ekonomik açıdan öncü iki ailesinin ilaç üretimine girmedikleri konusunda küçük bir eleştiri getirdi. Rakamı yanlış hatırlamıyorsam 60 Milyon dolarlık AR-GE yatırımı yaptıklarını belirtti. Benim panelde edindiğim kıymetli bilgiler bunlardı.

Gelelim üslup tartışmalarına. Panelde Nezih beyin firması olan Abdi İbrahim’in internet kanalı üzerinden ilaç dışı ürünleri satmaya başlaması eczacıları üzdüğünden sorular bu konuyla alakalı geldi. O da kendi tarzınca/üslubunca cevapladı. Net ve keskin konuştu. Nezih beyi tanıyanlar bilir ki onun üslubu ve tarzı böyledir. Bilmeyenler için ise bu tarz çok sert ve nezaketsizce gelebilir. Nitekim panelde kendisine yönelik bu yönde eleştiri gelince cevabı da netti: “Bakanlıkla yaptığımız toplantılarda da böyle konuşuyorum.” İlaç firmalarının 27 Kasım’da gerçekleştirilecek Büyük Eczacı Mitingi ’ne destek vermelerini ve eczacıyla beraber hareket edilmesi konusundaki soruya cevabıyla ise dozu yükseltti: “Eylem kararı aldığınızda bize(üreticilere) mi sordunuz?”

Ortada internet gerçekliği var bunu yok sayamayız ama sorunu da eczacının da içinde olacağı bir şekilde çözmeliyiz? Çözüm nedir? Diye benim sorduğum soruya ise katıldığını ifade etti. Bunu da TEB ve Dağıtım kanalları birlikte bir çözüm bulsun ve hayata geçirsin biz de destekleyelim dedi.

Tabii bu panelin konularından çok eczacı camiasında üslup tartışmaları gündem oldu. Şahsen ben panelde Nezih beyin kitabın tam ortasından konuştuğunu düşünüyorum. Bazen gerçeklik bazen ağır gelebilir alışması da zor olabilir ama post truth dünyada popülizme hapsolmalı mıyız yoksa hakikatle yüzleşmeli miyiz? İşte asıl mesele aslında burada yatıyor. İlaç firmalara bakış açımı birçok meslektaşım iyi bilir. Ben iyisiyle/kötüsüyle her şeye rağmen Abdi İbrahim’in varlığının Türkiye için bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Global şirketlere karşı tepkimizi sitemimizi rahatlıkla ifade ettiğimiz Abdi-İbrahim firmasını ilaç üretimi konusunda ülkemizin teminatı olarak görüyorum. Pandemide üretip Sağlık Bakanlığı’na ücretsiz verdikleri ilaçları da unutmamak gerekir ki kendisi panelde bundan da bahsetti.

Diğer konularda ise şahsi fikrim şu; meslek örgütümüzün en üst kademesindeki birlik başkanımız panelde konuşmacı iken onun cevap konuşmasını beklemeden meslek odası ve meslek birliği yöneticilerinin söz almasını doğru bulmadım. En azından birlik başkanının cevaplarını dinledikten sonra söz meslek örgütü yöneticilerimiz alabilirlerdi. Bence usulde bir hata varsa burada vardı diye düşünüyorum. Video konusuna gelirsek orada bir ürünün ticari isminden bahsedildi ve Rekabet Kurumu’yla alakalı bu ürünün firması tarafından birliğimiz çokça şikâyet edildiğini düşünecek olursak benzer bir durum yaşanmaması için video yayından bu amaçla kaldırıldı.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat