AKP’ NİN SEÇİM REKLAMLARI içinde en dikkat çeken projelerden olan aile hekimliği ve "sağlık sistemindeki iyileşmeleri’, TTB ve SES ile konuştuk.. TTB ve SES de hayallerin gerçek olduğu konusunda AKP ile hemfikir ama tek farkla: AKP’nin para kazanma hayalleri gerçek oldu.
Diğer partiler sağlık politikalarıyla ilgili suskunluklarını sürdürürken AKP seçim propagandasının öncelikli konularından biri olarak bu alanı seçti. Hal böyle olunca biz de AKP’nin sağlık alanında yürüttüğü politikaların billboardlardaki yansımaları; (Artık ailemizin bir doktoru var, aile hekimliği hizmetini başlattık, İstediğim eczaneden ilacımı alıyorum üstelik yüzde 80 ucuza, ilaç fiyatlarında rekor indirim yaptık, İstediğim hastanede tedavi oluyorum, hastaneleri birleştirdik, rehin kalma ayıbına son verdik vb) konusunda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile konuştuk. AKP’nin sloganlaştırdığı gibi ’hayaldi gerçek mi oldu’, yoksa gerçekler hayal mi oldu, ya da bu hayaller aslında kimindi?
GERÇEK OLAN KİMİN HAYALLERİ?
Sağlık alanının seçim kampanyalarında hükümetin üzerinde en çok söz sarf ettiği alanların başında geldiğini söyleyen SES Genel Başkanı Çetin Erdolu "diğer partilerin bu konudaki suskunluğu AKP’yi adeta tek kale maç oynar pozisyonuna taşıyor" dedi. AKP’nin gerçekleri çarpıttığını dile getiren Erdolu suskunluğun sanki ’haklılık’ gibi bir yanılsama yarattığını oysa gerçeklerin böyle olmadığını ifade etti. "Belli ki sağlık alanında birilerinin hayalleri varmış, belli ki bu kesimlerin hayalleri de gerçek olmuş" diyen Erdolu, bu kesimlerin bu ülkenin halkları olmadığını emekçilerin hiç olmadığını şu sözlerle dile getirdi: "Hükümetin ’sağlıkta dönüşüm programı’ nın ekonomi politiğine baktığımızda sağlık harcamalarının, ilaç harcamalarının 2002’den bu yana 4 kat arttığına tanık oluyoruz."
Kamu kaynaklarının özel sermayeye ve özellikle de küresel sermayeye akıtıldığını söyleyen Erdolu, "’hayal’ küresel sermayenin sağlık hizmetlerini özelleştirme ve bu yolla daha çok para kazanma ’hayal’idir ve sayısal değerlere bakıldığında büyük ölçüde de ’gerçek’ olmuştur" dedi.
’AİLE HEKİMLİĞİ DE PARALI OLACAK’
AKP’nin ’Artık ailemizin bir doktoru var, aile hekimliği hizmetini başlattık’ sloganını sorduğumuz SES Genel Başkanı Erdolu: "Evet, aile hekimliği modeli de sermayenin hem birinci basamak sağlık hizmetlerini özelleştirmek, finansmanı dahi vatandaşın sırtına yıkmak, hem de koruyucu sağlık hizmetlerini etkisizleştirerek yüksek maliyetli, "yüksek karlı" tedavi hizmetlerinin artışına hizmet eden bir model" diye ekliyor.
SES Genel Merkezi’nin iptal ettirdiği parasız olan bu modelin seçim sonrasında tamamen paralı hale geleceğini söyleyen Erdolu "İstediğim eczaneden ilacımı alıyorum üstelik yüzde 80 ucuza, ilaç fiyatlarında rekor indirim yaptık" sloganını da şu şekilde değerlendirdi:
"Parayı verdikten sonra eskiden de ilaç her istenilen yerden alınıyordu. Bu hükümetin en büyük kötülüğü SSK ilaç fabrikalarını kapatmasıdır. Bugün ülke tamamen küresel ilaç tekellerinin güdümüne girmiştir. Tek bir tane dahi aşı üretilmemektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersiz bırakılması tedaviye yönelimi artırmış, ilaca ihtiyaç artmıştır. Bu politikanın doğal sonucu olarak ilaç harcamaları artmış ve ülkemiz ilaca en çok para ödeyen ülke konumuna gelmiştir. ’İstediğim hastanede tedavi oluyorum, hastaneleri birleştirdik, rehin kalma ayıbına son verdik’ lafına gelince, isteyen istediği hastanede tedavi oluyor. Hatta hızını alamayan ABD’ye kadar gidiyor. Tabi bir şartla; cebinde parası varsa. Çok değil 2 yıl öncesine kadar da isteyen istediği hastaneye gidiyor, herhangi bir fark ücreti ödemiyordu. Ama şimdi her özel hastane sınıfına göre değişen oranlarda ilave ücret istiyor. Hatta acil vakalardan ilave ücret alamayacağı için birçok hastane hastayı kabul etmiyor. Hastanelerde rehin alınma ayıbı da sonlandı. Ancak ödenmeyen hastane borçları yüzünden sürekli icra takibi yapılıyor.. Böylece sorunun üstü örtülüyor."
AİLE HEKİMLİĞİNDE SİSTEM YOK!
TTB Yönetim Kurulu Başkanı Eriş Bilaloğlu ise AKP’nin sağlık politikalarını seçim propagandası haline dönüştürdüğü "Artık ailemizin bir doktoru var, aile hekimliği hizmetini başlattık" sloganına dair şunları söyledi: "Gerçekten de sloganda söylendiği gibi aile hekimliği hizmeti başladı ve artık ailelerin doktoru var.. Ama ortada bir sistem yok! Çünkü aynı ailenin üyeleri isterse farklı hekimlere kayıt olabiliyor, sevk sistemi yok, aile hekimi ve aile sağlığı elemanı (?) sömürüsü çok ve üstelik önümüzdeki dönem tam bir ’köle’liğe dönüşmeye aday. Olmayan ’sistemin’ koruyucu ve bütünlüklü sağlık hizmeti açısından da parçalandığını hatırlatmakta yarar var. O nedenle memnuniyetin dramatik bir biçimde sarsılacağı alan olarak yaşayacağız."
"İstediğim eczaneden ilacımı alıyorum üstelik yüzde 80 ucuza, ilaç fiyatlarında rekor indirim yaptık" Türkiye ilaç pazarı dünyada 13. büyük pazar oldu ve 2020’de de 10. büyük pazar olması bekleniyor" diyen Bilaloğlu, "İlaç pazarı büyüme hızı en önde giden ülkeler arasında yer alıyoruz.. Yani uluslararası ilaç endüstrisine kaynak aktarma açısından oldukça başarılıyız! Ayrıca kişilerden kesilen katkı payları önemli bir yekûn tutmanın yanı sıra muayene olarak katılım payı (8 TL, 15 TL) ödemek yerine doğrudan eczaneden ilaç alımına yönelim artıyor" dedi.
ESRA KOÇAK/ ANKARA/ BİRGÜN