BIR SONRAKİ PANDEMİ’nin adı ‘ANTİBİYOTİK DİRENCİ’
Uzun zamandır sessizce ilerleyen önemli bir kriz var : Antibiyotik Direnci
Saatli bir bomba gibi ilerliyor ve durdurmak için yeterince uğraşmıyoruz.
Uzm. Ecz. Ayşe Arık
Dünyada ve bizim ülkemizde bu durumla ilgili çeşitli önemler almaya çalışıyoruz. Akılcı İlaç Kullanımı çalışmaları ile farkındalığı artırmaya çalışıyoruz ama maalesef antibiyotik direnci küresel bir sorun halinde ilerlemeye devam ediyor.
Milyonlarca hayat kurtaran antibiyotiklerin, modern tıbbın mucizelerinden biri olduğu su götürmez bir gerçek. Ne yazık ki, bakterilerdeki direnç küresel hızla yayılıyor. Bazı uzmanlar buna, şu anda insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biri diyor. Yine de, onu durdurmak için hiçbir şey yapmıyoruz.
Antibiyotiklerin kolay ulaşılabilir olması, yüksek etkinliği, istemeden aşırı kullanıma yol açtı ve bazı tehlikeli bakteri türleri bu ilaçlara karşı bağışıklık geliştirdi. Antibiyotik direncini ortaya çıkaran mekanizma, böyle çalıştı.
Antibiyotik direnci giderek daha büyük bir sorun haline geldiğinden, çoğu AB ülkesinde ve Birleşik Krallık'ta boğaz ağrısı ve kulak enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarını tedavi etmek için artık rutin olarak kullanılmamaktadır. Bu, geçmişte böyle olmadığı için ve bazı ülkelerde hala sık tercih edildiği için sorun hala devam etmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü, antimikrobiyal direnci küresel bir sorun olarak değerlendirirken;
"Artık gelecek için bir tahmin değil, şu anda dünyanın her bölgesinde meydana gelen ve her yaştan herkesi etkileme potansiyeline sahip olan ciddi bir tehdit" olarak nitelendirdi.
Hollanda biyoteknoloji ve yaşam bilimi kuruluşlarını temsil eden HollandBio'nun genel müdürü Annemiek Verkamman'ın açıklamaları da hayli düşündürücü. Verkamman'a göre, antibiyotik direnci halk sağlığı için o kadar ciddi bir tehdit oluşturuyor ki, bu alandaki uzmanlar arasında yaklaşan bir 'pandemiden' söz ediliyor. Ancak sadece bir avuç küçük ve orta ölçekli biyoteknoloji şirketi yeni antibiyotikler geliştirebiliyor.
YENİ ANTİBİYOTİKLER NEDEN AZ GELİŞTİRİLİYOR?
Bu yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi, gerekli yatırımlar mali olarak telafi edilemediğinden, yatırımcılar uzaklaşıyor. Bu arada patojenik mantar ve bakterilerin antibiyotiklere karşı direnci gözle görülür şekilde artmaya devam ediyor. Verkamman'a göre, bir 'saatli bomba' gözlemliyoruz, ancak onu durdurmak için neredeyse hiçbir şey yapmıyoruz.
Verkamman, antibiyotiklerin idareli kullanılması gerektiğini belirterek devam ediyor; çünkü fazla kullanım antibiyotik direnci potansiyelini artırır.
Bu, biyoteknoloji sektörü için tuhaf bir paradoksa yol açar. Etkili bir antibiyotik geliştirmek ancak daha sonra yeni antibiyotik direnci riski nedeniyle kesinlikle gerekli olmadıkça kullanılmaması gerektiğini söylemek.
Antibiyotikleri tasarruflu kullanabilirsek eğer, uzun vadede yeni moleküllere ihtiyacı engelleyebiliriz.
Verkamman'a göre, antibiyotiklerin gelişimini başka yollarla teşvik etmemiz gerekiyor. Alternatif bir fonlama biçimi olarak yardım fonlarına veya bir abonelik modeline bakabiliriz. Yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi ortak çıkarımıza olduğu için, dünyada ortak bir paydada buluşmalıyız.
Gelecekteki bulaşıcı hastalık dalgalarına karşı bir 'Bulaşıcı Hastalıkları Önleme’ kurumu ile antibiyotik direncine karşı kendimizi silahlandırmamızı istiyor. Sonuçta, önleme tedaviden çok daha önemli konumda.
PEKİ NE OLACAK?
Biraz da güzel haber verelim. En azından dünya bu duruma tamamen duyarsız değil. Belçikalı araştırmacılar yeni bir tür antibiyotik geliştirmeyi hızlandırmaya çalışıyor, bunun da ötesinde, belki de yapay zeka, antibiyotik direncine karşı savaşımızda bize yardım edebilir.
Yeni yapılan bir çalışmada, bilim insanları, mevcut ilaçlardan farklı mekanizmalar kullanarak bakterileri yok eden olası antibiyotikleri seçmek için tasarlanmış bir bilgisayar programı kullandılar. Şaşırtıcı bir şekilde program, günde yüz milyondan fazla kimyasal bileşimi tarayabiliyor!
Araştırmacılardan biri ve MIT Tıp Mühendisliği ve Bilim Profesörü James Collins, amaçlarının yeni bir antibiyotik ilaç geliştirme çağında yapay zekanın gücünden yararlanmalarını sağlayacak bir platform oluşturmak olduğunu belirtti.
Yaklaşımları, muhtemelen şimdiye kadar keşfedilen en güçlü antibiyotiklerden biri olan harika bir molekülü ortaya çıkardı. Tabii ki yine bu molekülü üretmek sorunu ile karşı karşıyayız.
Bununla birlikte, antibiyotik araştırmalarına daha fazla çaba ve sermaye koymamız gerektiği açıktır. Ne yazık ki, geri dönüş potansiyeli çok düşük olduğu için bu tür yatırımları teşvik etmek zordur. Dolayısıyla tüm dünyanın ortak sorunu olarak ortak çıkarlarımıza yatırım yapma zorunluluğunu hissetmemiz gerekmektedir.
Kaynaklar :