3 Mayıs tarihli yazımda sizlere"Varis Çorapları"nın özelliklerini anlatmıştım(http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=medikal&id=7). Doktorların hastasını muayene edip varisin durumuna göre tespit ettiği basınçta, operasyon öncesi ve sonrası önerdiği bu çorapları yazarken Türkiye’de büyük sorun olan varis hastalığının çorap haricindeki tedavi biçimlerini de merak ettiğinizi düşünüyorum... Bu konuda bizi aydınlatması açısından çok değerli arkadaşım Dr.Siyami Ersek Hastanesi Kalp Damar Cerrahlarından Doç.Dr Erol Kurç’a başvurduğumda çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Merak ettiğim soruları sizler için sordum.


G. Kara:
Çok klasik bir soruyla başlayalım, varis nedir?

E. Kurç: Bacaklarımızdaki toplardamarların uzamış, genişlemiş, kıvrımlanmış, kapakçıkları yetersiz hale gelmesine varis denir. Varis vücudumuzdaki tüm yüzeyel toplardamarlarda olabilir, ancak varis deyimi sadece bacak toplardamarları için kullanılmaktadır.

Bacak toplardamarları yüzeyel ve derin toplardamar sistemleri ve bu iki sistemi bağlayan birleştirici(kominikan) toplardamarlardan oluşur. Toplardamarlar kanın kalbe geri dönüşünü sağlayan bir sistemdir.  Bu sistemin en önemli elemanı bacak kaslarının kasılmasıdır.

G. Kara: Hocam varis neden olur ve en çok kimlerde görülür? Yaş kriteri var mı?

E. Kurç: Nedeni  tam olarak bilinmemekle birlikte, varis oluşumunda şu nedenlerin rol oynadığını  biliyoruz.

Yaş: Yaş ilerledikçe özellikle 40 yaşın üzerinde, toplardamarların ve kapakçıklarının zayıflamasına bağlı olarak daha sık varis görülür.

Cinsiyet: Kadınlarda, kadının alt karın içi organlarının ve toplardamarlarının yapısı  ve hormonal nedenlerle daha sık görülmektedir.

Kalıtım: Varisli anne yada babanın çocuğunda varis görülmesi olasılığı yüksektir. Bu toplardamarın doğumsal olarak zayıf geliştiğini düşündürmektedir.

Gebelik: Gebeliğin özellikle ilk aylarında ortaya çıkmaktadır. Bunun kesin nedeni izah edilememekle birlikte, oluşan hormonal değişiklikler ve ana rahminin büyümesi ile kanın toplardamarlardan aşırı geri dönüşü ve o bölgede göllenmesi, sonucu olabileceği söylenmektedir.

Şişmanlık: Şişman insanlarda karın içi basıncın fazla oluşu ve bunun toplardamarlar üzerine yaptığı baskı nedeniyle eğer kişisel bir yatkınlık da varsa varis görülme olasılığı sıktır.

Meslek: Uzun süre ayakta kalmak zorunda kalan kişilerde varis daha çok görülmektedir.

Ayrıca enfeksiyon, travma, çorap lastiği, jartiyer gibi çeşitli nedenlerin varise yatkınlığı olan kişilerde varis gelişmesini kolaylaştırdığı söylenmektedir.

Buraya kadar anlattıklarım asıl konumuz olan Primer(birincil) yani sadece yüzeyel toplardamarların kendini ilgilendiren varisleri özetlemektedir. Sekonder(ikincil) varisler derin toplardamarların pıhtı ile tıkanması ve kapakların tahrip olması sonucu oluşmaktadır

G. Kara: Medikal tedavi ne kadar başarılı oluyor?

E. Kurç: Hastalığın hangi damarlarda görüldüğüne (yüzeyel/derin/kılcal), hangi derecede (reflü/kaçak miktarına) bulunduğuna ve hastanın ön plandaki şikayetlerine (ağrı, şişme, görünüm) göre tedavi planı belirlenir.

Medikal tedavi, özellikle derin venöz yetmezlikte tedavinin temeli ilaç tedavisi ve varis çorabının düzenli kullanımıdır. Düşük dereceli yüzeyel varislerde de başlangıçta ilaç tedavisi uygulanabilir.Ancak medikal tedavi semptomları azaltıp kapak yetmezliğini bir miktar geriletmekle birlikte mucizeler yaratan bir yöntem değildir.

G. Kara: Her varis ameliyata ihtiyaç duyar mı? Hangi safhada operasyon öneriyorsunuz?

E. Kurç: Yüksek dereceli kaçak ve venöz damarlarda ileri düzeyde genişleme mevcutsa cerrahi tedavi gerekebilir... En güncel ve hastaya en az travma yaratıcı günlük iş ve gücüne en kolay dönmesini sağlayan radyofrekans ya da lazer yöntemi olduğu için tabi ki, öncelikle bu metod ile hastalara önerilmektedir ama damarın aşırı derecede kıvrımlı olduğu sonucuna varacak olur isek, bu bizim için çok önemli bir bulgudur. Damarın içerisinden göndermeye çalışacağımız bu özel kateter damarın bu kıvrımlarından ilerlemeyeceğinden dolayı hastalara zaman zaman ameliyat seçeneğini önermek durumunda kalabiliyoruz. Özellikle hastalığın ileri evresinde venöz ülser başlamadan bu tedaviyi yapmak yaşam kalitesi bakımından önem taşır.

G. Kara: Tedavide yeni yöntemler nelerdir?

E. Kurç: Lazer veya Radyofrekans; ileri dereceli yüzeyel varislerde damar içine ultrason eşliğinde girilen bir kateter ile lazer veya radyofrekans enerjisi uygulanarak damarın içerden yakılması işlemidir. Bu şekilde damar büzüşür ve tamamen kapanır. Lazer veya radyofrekans enerjisi yüzeyel kılcal varisler için de kullanılabilir. 1 mm’den küçük çaptaki yüzeyel, kılcal damarlar için ideal tedavi yöntemidir. Kılcal varisler üzerine uygulama sonrası kılcal damarlar tamamen silinirler.

Skleroterapi; ilaç veya köpük tedavisi olarak da bilinir. Çapı 1-4 mm arası olan yüzeyel damarlar için en uygun tedavi yöntemidir. Bu büyüklükteki damarların içine ilaç veya köpük verilerek o damar iç duvar yapısı bozulur ve damarın büzüşerek kapanması sağlanır.

G. Kara: VARİS çorap basınçlarını neye göre belirliyorsunuz?

E. Kurç: Burada basınçtan kasıt çorabın ayaklarınızı sıkma oranıdır. Varis yoğunluğuna göre belirlenen çorap basınçları ile damarlardaki bozulmuş kapakları daha işlevsel hale getirerek kanın itilmesini sağlamaktadır. Lakin çok ilerlemiş varisleriniz yoksa yüksek basınç çorap kullanmanız sadece size zorluk çıkarmaktan başka bir işe yaramaz.

G. Kara: Sizce varis çoraplarının seçiminde özellikle dikkat edilmesi gerekli hususları kısaca belirtebilir misiniz …

E. Kurç: Kullanmaya başlamadan önce mutlaka bir hekime muayene olarak hekiminizin gerekirse ayak ölçünüzü, varis yoğunluğunu göz önünde bulundurarak kullanmanız gereken model ve basınç türünü önerecektir. Çünkü tüm çoraplar her hastaya uymaz fayda yerine aksine zarar bile verebilirsiniz.

 Diz Altı

 Diz Üstü

 Külotlu Varis Çorabı

 Kasıklara Kadar

 Profilaktik

Hafif Orta ve yüksek derece basınçlı modeller bulunmaktadır. Çorabın rengi, dokuma kumaşı ve açık-kapalı parmak oluşu hastanın tercihine göre belirlenir.

Varis ile ilgili  problemlerinizde daha ayrıntılı bilgi almak için sevgili doktorumuz EROL KURÇ’a mail yolu ile ulaşıp danışabilirsiniz (kurcerol@hotmail.com).

Hastane ortamında yaptığımız bu söyleşi ve verdiğiniz bu bilgiler için çok teşekkür ederim.

 

0216 3306500

g.kara@eczacininsesi.com

hurriyeteczanesi@ttmail.com

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat