Dizler ne oldu?
Pazar günü gerçekleşen 39. İstanbul Maratonuna 125 bin kişi katıldı.
Bu büyük organizasyonda birçok Sivil Toplum Kuruluşu bağış topladı.
Dernekler, farkındalık yaratmak ve çeşitli mesajlar için çalışmalar yaptı.
Doğa ve hayvanlar için, çocukların eğitimi, kadınların iş hayatına dönmesi amacıyla, hasta hakları, gençler için çalışan STK’lar, Türk Kızılayı, Yeşilay, Diyabet Vakfı gibi 30’a yakın kuruluş bir aradaydı.
Ben de ‘iyilik peşinde koş’ tum.
Ancak son zamanlarda sık konuşulan küresel ısınma konusunda pek bir mesaj göremedim…
Ülkemizde 49 milyon ton meyve ve sebze üretimi var.
Bunun %20 kadarı ya paketleme ya da yolda taşınma sırasında bazen de evlerde ziyan oluyormuş.
İnanılmaz bir rakam …
Her atılan meyve de onun tohumunu atan çiftçinin emeğini, her çürüyen sebze de ziyan olup giden suyu düşünün…
Seneye kısmet olurda yine maratonda koşabilirsem, küresel iklim değişikliğine destek olmak ve tohuma sahip çık temalarına destek olmak isterim.
Koşu sırasında bir gözlemim oldu;
125 bin kişinin içinde 25 bin çipli koşucu varmış.
Katılanları izlediğimizde ayaklarda gayet uygun spor ayakkabı ve koşuya uygun özel kıyafetler vardı.
Yapılan spora göre malzeme seçimi önemlidir.
Ancak, koruyucu amaçlı dizlik kullanmak önemlidir.
Bu koşuya birçok kişinin destek amaçlı ya da köprüyü meraktan katıldığını düşünüyorum antrenmansız ya da ısınmadan başlanan koşu-yürüyüşlerde diz yada bel rahatsızlıkları olabilir.
İkinci olarak fark ettiğim ise; koşarken ister istemez insanların ayaklarına doğru bakıyorsunuz, içe basan kişilerin çokluğuna inanamadım.
Tez çalışmam dolayısıyla ayak taban sorunlarını inceliyorum, eczanede 53 kişi üzerinde klinik bir çalışma yaptım orada da en çok sorun taban düşüklüğü ve kemik çıkığı(hallux valgus) olmuştu.
Spor yapanlar için ayak taban sorunları, sporun kalitesine direkt etkili olduğu bilinmektedir.
Uygun tabanlık kullanımı tüm omurilik sağlığınız için faydalıdır.
Spor yapın, sağlıklı kalın…
Ecz.Gül KARA
hurriyeteczanesi@ttmail.com
g.kara@eczacininsesi.com
