Etkin Eczacılık Derneği Başkanı Sayın Ecz.Ayşegül Yıldız ile çok güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Eczacılık mesleğinin Türkiye ve Dünya'da durumunu, geleceğini, eczanelerimizi, yeni yasa ve yönetmelikleri konuştuk. Tamamlanmaya çalışılan OTC yasası hakkında görüşlerini aldık. Oldukça kapsamlı, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız bir sohbet oldu.

Sizin de merakla ve keyifle okuyacağınızı düşünüyorum.

Sevgili Ayşegül Yıldız'a bu bilgilendirici, akıcı sohbetinden dolayı ve yayın kurulu arkadaşlarıma her zamanki gibi destekleri için çok teşekkür ediyorum..

Özlem Demir

Bölüm-1

Etkin Eczacılık Derneği

Ö.Demir: Öncelikle, şu an başkanlığını yaptığınız Etkin Eczacılık Derneği hakkında biraz bilgilendirir misiniz?

A.Yıldız: 2009 yılında 13 kurucu üyeyle kurulan derneğimiz hızla büyüyerek bugün 230 üyeye ulaştı. Kuruluşta, önce eczacılık alanındaki mevcut ve yakın gelecekteki küresel ve ulusal gelişmeler değerlendirilerek, derneğin temel stratejisi ve amaçları belirlendi. Beş yıldır her çalışma dönemi için bu stratejik amaçlar doğrultusunda hazırladığımız iş planıyla da çalışmalarımızı sürdürmekteyiz

Üye profilimiz örgütlü olmanın gücüne inanan, eğitime, yeniliğe açık eczacılardan oluşuyor. Eczane segmentasyonumuz yok, İstanbul dahil 30 ilde üyemiz var, üyelerin yaklaşık % 60’ ı İstanbul’da.

 

Ö.Demir: Derneğinizin aktiviteleri hakkında bilgilendirir misiniz, biraz...

A.Yıldız: Eczacılık mesleğinin geleneksel ’ilaç sağlayıcı’ rolünün yanısıra;  Eczacının koruyucu sağlıkta, erken teşhiste ve kronik hastalıkların  yönetiminde sisteme yaratabileceği katma değerle ilgili farkındalık  yaratarak, eczacının sağlık alanındaki konumlandırılmasını daha etkin hale getirmek için çalışmak, gelişmekte olan yeni gereksinimler doğrultusunda

dernek üyesi eczanelerden verilen eczane hizmetlerini çeşitlendirerek ve hizmet kalitesini yükselterek, verimliliği yüksek örnek bir eczane modeli yaratmak bizim kuruluşta belirlediğimiz amaçlar...

Bu amaçlar doğrultusunda çalışmalarımızı dört alanda yürütüyoruz.

EĞİTİM:

Mesleki eğitimlerimizi iki ana başlık üzerinden yapıyoruz. Kronik Hastalıklar (Eczacılık Fakülteleri’yle işbirliğiyle) ve Eczanede yönetilebilecek semptomlar. Burada amaç söz konusu sağlık durumlarında standart bir eczacı yaklaşımı geliştirmek. Bunun yanısıra ayrıca işletme, kişisel gelişim, ürün eğitimlerimiz oluyor.

TANITIM (pazarlama) alanında yılda 5 defa KORUYUCU SAĞLIK KAMPANYASI düzenliyoruz, bunlar sigara, kilo kontrolü, güneş, kış hastalıkları ve diyabet konulu oluyor, eczacının sağlık alanındaki önemini vurgulamak için her yıl 14 Mayıs etkinliği yapıyoruz. İki ayda bir yayınlanan ‘Etkin Sağlık’ dergimizle 30.000 tüketiciye ulaşıyoruz. Ayrıca web sitemiz ve sosyal medya hesaplarımızla faaliyetlerimizi duyurmaya çalışıyoruz. Her yıl ilaç fiyatlandırmada referans aldığımız bir ülkeye mesleki tur düzenliyoruz. Her Aralık ayında sempozyum niteliğinde uluslararası konuşmacıların da olduğu yıl sonu toplantımızı yapıyoruz.

İŞBİRLİKLERİ Eczacının farklı alanlardaki gereksinimlerini hedefleyerek kurulmuş tüm eczacı organizasyonları, eczacı kooperatifleri, eczacı odalarıyla işbirliği yapıyoruz.

ECZANE İŞ MODELİ geliştirilmesi alanında ise ortak satın alma platformumuz çalışıyor, kalite çalışması olarak gizli müşteri hizmeti alıp zafiyet alanlarımızı belirledik, o doğrultuda öncelikle eğitim planlaması yaptık, bireysel yönetim danışmanlıkları aldık

Eczanenin geleceğini küresel baskı güçleri şekillendirecek!

Ö.Demir: Türkiye ve Dünya'da eczanelerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

A.Yıldız: Az önce belirttiğim küresel gelişmelerin yakından izlenmesini çok önemsiyoruz çünkü herşey müthiş bir hızla değişiyor, dönüşüyor. Gelecek, hazır olmazsak zor geçecek gibi görünüyor. Bugün dünyaya baktığımızda, eczanenin geleceğini aslında belli küresel baskı güçleri şekillendirecek.

1. Aktör; daralan ekonomi...

Nüfus yaşlanmakta ve sağlık sistemine yükü büyümekte. Bu ve daralan ekonomi, öncelikle sağlık bütçelerinde tasarruf tedbirlerine ve bu doğrultuda yapılan yeni yasal düzenlemelere yol açıyor:

Fiyat ve yasal karlılıklar düşüyor...

Negatif listeler büyüyor (bunu reklam izni  ve OTC düzenlemesi, OTC’ nin eczane dışına çıkması ve fiyatların serbest bırakılması takip ediyor genellikle)

Kamunun satın aldığı ilaç ve hizmette geri ödemede maliyet temelli geri ödemeden, değer temelli ödemeye eğilim artıyor

Reçete, kaynağında sıkı denetleniyor

Jenerik desteği artıyor (örneğin daha az katılım payı ödenmekte)

Patent koruması kalkıyor(2012- 2018 arası bu nedenle doğacak satış kaybının 290 milyar $ olması bekleniyor bütün bu maliyetler nedeniyle AR-GE yatırımı azalıyor, yeni molekül çıkmıyor,konsolidasyon artıyor, büyük küçüğü satın alıyor, jenerik, OTC, sağlıklı yaşam ürünlerine eğilim artıyor)

2. Aktör; yoğunlaşan rekabet...

Miras, nüfus, mesafe, eczane sahipliği konularında yeni düzenlemelerle rekabetle ilgili kısıtlamalardaesneklik artıyor...

Eczaneler ayrışmakta, Uzman eczaneler (specialtypharmacy), cadde üstü, AVM eczaneleri, sürekli açık kalan büyük eczaneler, büyük zincirler, sanal zincirler, süper marketler)

 

Türkiye bu açıdan yasaların eczacıyı en çok koruduğu ülkelerden biri!

Tedarik  zincirinin  dönüşümü...Üretici firmaların eczaneye hatta tüketiciye direkt satışa eğilimi artıyor

(Biyo teknolojik ürünler, kronik hastalık ilaçları hastane aracılığıyla veya doğrudan hastaya ulaştırılmakta)

Dağıtım kanallarının karlılığı azalıyor, bizim bildiğimiz geleneksel depoculuk değişiyor, depolar yeni iş alanlarına yöneliyor (Üreticiye, eczaneye hatta tüketiciye özel hizmetler yaratıyorlar)

Yeni alternatif kanallar... Reçetesiz eczane ürünlerinin internet üzerinden eczane ve eczane dışı satış noktalarından alınması, reçeteli ürünlerin, sosyal güvenlik sistemlerinin desteklediği mail order eczanelerinden alınması giderek artan bir eğilim olarak ortaya çıkmakta...

Uzmanlık için artan talep...Bir fırsat alanı olarak ele alınması gerekiyor

Sağlık müşterisi aradığı her şey için entegre hizmet istemekte (Reçete, kişisel bakım, klinik hizmetler, koruyucu sağlık danışmanlığı vs.)

Farklı eczaneler üzerinden bakarsak burada bağımsız eczanelerin ölçek, kaynak ve sistem sorunu olmasına rağmen hala GÜVEN yönünden tercih edildiklerini görüyoruz . Bu eczanelerde, perakende uygulamaları yerini sağlık danışmanlığına bırakıyor. Ben bizim en çok bu alanı bir fırsat alanı olarak görmemiz gerektiğine inanıyorum.

Şimdi bu büyük fotoğraftan yola çıkarsak, uzmanlık için artan talep eczaneler için en büyük fırsat alanı olarak görünmekte, ancak bunun yanısıra eczane pazarının daralması, satış ve karlılıkta düşüş, yeni rekabet alanları ve yeni rakip oyuncular, tedarik verimliliğin azalması gibi çıktılar da bağımsız eczaneleri oldukça zorlayacak gibi duruyor.

 

Kurtuluşumuz mesleğimiz!

Ö.Demir: Bu durumda eczaneler için ne yapılabilir?

A.Yıldız: Eczaneler için ne yapılması gerektiğine bakarsak, iki temel yaklaşıma odaklanılması gerektiğine inanıyorum.

Birincisi ‘eczane işletme verimliliği’, ikincisi ‘uzmanlık, farklı eczane hizmetlerinin sunumu ve sağlık sisteminde yeniden konumlandırılma...

Ö.Demir: Bu konuları biraz açalım...

A.Yıldız: Eczane işletme verimliliği büyük, küçük her ölçekteki eczane için önemli, ölçek ekonomisine odaklanılmalı öncelikle. Burada kilit faktör tedarik verimliliği, bunun içinse kooperasyon gerekiyor. Dışarıdaki modellere bakarsak çok uluslu zincirler bunu kendi entegre modelleriyle yapıyorlar, bağımsızlar ise başta kooperatiflerle olmak üzere özel anlaşmalarla ve stratejik ortaklıklarla yapıyorlar. Bu alanda eczacı kooperatiflerinin  kilit önemde olduğunun altını çizmek isterim .

İkinci yaklaşım uzmanlık, çeşitlenmiş eczane hizmetleri ve sağlık sisteminde yeniden konumlandırılma konusunda da başta Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları olmak üzere tüm eczacı örgütlerinin işbirliği kaçınılmaz.

Eczaneleri sadece görsellik ve tanzim-teşhir yönünden iyileştirme çabalarının, orta ve uzun vadede kurtuluş getirmeyeceğini görüyor olmalıyız.

Kurtuluşumuz mesleğimiz!

 

Devam Edecek...



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat