İnsanı en çok yaralayan adaletsizlik duygusudur.

İki yıldır beklenilen ve devlet sırrı gibi saklanmaya çalışılan ama bir türlü biz ve meraklılarının gözünden kaçırılamayan yönetmelik sonunda ilgililerin önünde arz-ı endam etti. Yönetmeliğin taslağını daha önceden yayınlamıştık. Görünen o ki; taslağın çoğu aynı kalmakla birlikte, çıkarılan bölümler var.

Hakkında pek çok şey yazılıp, tüm kelimeleri tek tek anlaşılmaya çalışılırken ilk görüş e-gazetemizin "Sis Çanı" köşesi yazarı Fevzi Çakmak’tan geldi. Fevzi Bey -çok haklı olarak- yönetmeliğin varoluş sebebinin ortada yok olmasından dem vurarak "kazanılmış haklar" konusunun açıklığa kavuşamamasını irdeledi. Ve "eczane nakil işlemlerindeki açmazları" hukuksal bakış açısı ile anlattı.

Ankara Eczacı Odası hızlı bir çalışma yaparak yönetmeliği biraz daha anlaşılır hale getirmeye çalıştı.

İstanbul Eczacı Odası ise "taze yönetmeliğimizi" tekrar inceleyerek gerekirse yasal süreci başlatacağını açıkladı.

Yönetmelik ile ilgili olarak birkaç noktayı paylaşmak istiyorum.

MADDE 33 – (1) Eczanelerde, eczacının görev ve sorumlukları çerçevesinde, ilaç kullanımı konusunda danışmanlık hizmeti verilir. Buna ilişkin usûl ve esaslar Kurumca belirlenir.

Burada "...Buna ilişkin usûl ve esaslar  "Türk Eczacıları Birliği önerileri ile TEB ve Kurumca belirlenir." şeklinde düzenlenseydi, kendi mesleğimiz ve sorumluluklarımız hakkında söz söyleme hakkımız olsaydı...

MADDE 43 – (1) İlaçların ve 42 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen diğer ürünlerin internet veya başka herhangi bir elektronik ortamda satışı yapılamaz.

(2) Eczane eczacıları ve eczaneler adına internet sitesi açılamaz.

Burada 1. bölüm hepimizin ortak tartışılmazımızdır.

Fakat 2. bölüme neden ihtiyaç duyuldu? Nasıl ilginç bir yaklaşımsa, eczane açmayan, kamuda yada sanayide çalışan veya çalışmayan bir eczacı iseniz internet siteniz olabiliyor. Nedense, eczanelerin ve eczanesi olan eczacıların internet sitesi olamıyor. Yıllar önce "internette eczanelerin var olması" diye bir yazı (merak edenler için linki: http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=ozgur&id=422) yazmıştım ve var olmaları gerektiğini savunmuştum. Hala savunuyorum.

"Internetin en önemli kullanım yerlerinden birisi "Telefon rehberi / sarı sayfalar" şeklinde kullanımıdır. Kullanıcılar; ulaşmak ve bilgi almak istedikleri "Doktorları, diş hekimlerini, hastaneleri, holdingleri, mahalle bakkalını, tesisatçıyı, sinemayı, tiyatroyu" yani hayata dair her şeyi oradan bulmaya, ulaşmaya çalışıyor ise, eczanelere neden "elektronik sarı sayfalar" dan ulaşamasın? Bu soruyu cevaplamakta zorluk çekiyorum doğrusu. Buna karşı olmak bana sanki 50 yıl önce "Telefon rehberinde eczanelerin adının geçmesi etik değildir" gibi eskimiş bir yaklaşım olarak görünüyor."

Neyse, bu yönetmelik defalarca konuşulacak ve yorumlanacak.

Başka önemli bir sorunumuz var. İstanbul Eczacı Odası 07 Nisan 2014 tarihinde sms ile üyelerini, "organ nakli reçetelerinde sahtekarlık duyumu odamıza ulaşmıştır. Tanımadığınız kişilere ait reçetelerin yazılan hastaneden onay alındıktan sonra karşılanması önemlidir" diyerek uyardı.

İşin kötü yanı bu reçeteleri meslektaşlarımız Mart ayı içinde karşılamışlardı. Daha ilginç yanı ise SGK nın -bu olaylara hiç muhatap olmadan- kendisine hizmet veren ve bir sürü külfetini çeken eczanelere hiçbir uyarıda bulunmamasıydı. Zamanlama olarak; İstanbul Eczacı Odası’ndan daha önce SGK ya şikayetler gitmesine rağmen ve bu reçetelerin hangi isimle ortada gezdiği, hangi hekimin kaşesinin kullanıldığı bilindiği halde ve SGK ile TEB arasında yapılan sözleşme uyarınca "eczaneler eksiksiz gelen reçeteleri karşılamak ile yükümlü olup, karşılamamakta cezai işlemler uygulamasına maruz kalınacağını bile bile...

SGK nın medula sisteminde oldukça iyi çalışan bir mesaj bölümü var. Bazen genel, bazen eczaneye özel mesaj atılabilmekte. SGK eczaneleri iç mesaj ile uyarabilirdi. Eczaneyi uyarır ve korurken aslında kurum kendisini de korumuş olurdu. Çünkü, burada sahtekarlık eczaneye değil, SGK ya karşı yapılmıştır.

Ve TEİS (Tüm Eczacı İşverenler Sendikası) bir hafta sonra 8. yaş gününü kutlayacak.

En son yine kamu kurum iskontosu uygulanmayan ilaçlar için SGK ya başvurdu. Öncesinde de sayısız başvuru, yazı, uyarı... Karınca gibiler, "ulaşamasam da bu yolda ölürüm" misali..

TEİS Başkanı Ecz. Nurten Saydan nezdinde tüm TEİS ailesine, mesleğimiz içinde nice yıllar diliyorum. Çalışmaları, emekleri, gayretleri ve mesleğe dair umutları için çok teşekkür ediyorum.

 

o.demir@eczacininsesi.com

Tel: 0216 5534444



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat