“Artık düzelemez!”

“Yapacak bir şey yok!”

Güçlüler... Elden birşey gelmez!”

“Kimse birşey yapamaz!”

“Bizimkiler birşey yapamaz!”,

“Yine olan oldu, birşey yapılmadı!”

“Tüm uyarılara, haberlere rağmen yine hiç birşey yapılmadı”

...

Tanıdık değil mi bu söylenişlerin hepsi.

Çok tanıdık.

Ya birbirimize söylüyoruz ya da içimizden geçiriyoruz.

 

Bakın:

30 Ekim 2010 tarihinde Kamu ve Kurum köşesinde Ecz. Metin Seval imzalı bir yazı (*) yayımlandı.

Bu yazıda arkadaşımız, “Reçetede yazan Coraspin 300 mg yerine, Coraspin 100 mg verdiğinizde, reçetede yazan Dermovate pomad yerine, Dermovate krem formunu verdiğinizde veya buna benzer hataları 2. kez yaptığınızda SGK sözleşmenizin feshedilip 3 ay sözleşme yapılmayacağını biliyor musunuz?” diye soruyordu.

Bu yazıdan tam dört ay (115 gün) sonra yani kesintiler oluşup, üyeleri şikayet ettikten sonra yani eczacılar mağdur olduktan sonra 23 Şubat 2011 tarihinde İstanbul Eczacı Odası buna benzer bir uyarı (!) yapmayı akıl edebildi.

Ya G2D li ilaçlarla ilgili uyarılarımız...

Uyarımızın üzerinden henüz 115 gün geçmediği için algılanamamıştı ki... Zamanı geliverdi. Tabii taa yaz aylarından beri say-dök- listele yaptığımız G2D lileri saymazsak...

Önceden uyardığımız örnekleri say say bitmez.

Sözleşme, protokol, kamu kurum iskontosu değişiklikleri, 2010 yılından kalma fiyat farkları, fiyatı yükseldiği halde medulaya işlenmeyenler, çalışmayan medula ... Sırada OTC yasası, markette ilaç satışı ve zincir eczaneler var...

Uyarı ve haberdar etmekle kalmadık, her seferinde ne yapılabilir diye düşündük. Her defasında çözüm ve yol göstermeye çalıştık.

Bir yorgunluk, bir bitkinlik, bir vazgeçmişlik hissi almış başını gidiyor.

Malesef, hak gaspları arttıkça, bezmişlik ve kanıksama da artıyor.

 

Durun... Birazda iyi birşeyler söyleyeyim...

Bir gün bir derviş, bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış.

Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları...

“Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?” diye sormuş derviş.

Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız:

“Sevdiğim çalışıyor orada…Ona elma götürüyorum.”

“Kaç tane” diye soruvermiş derviş.

Kız şaşkın:

İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?” demiş...

Usulca koparmış elindeki "TESBİHİ" derviş.

İşte böyle...

Bize gökten düşen elmaların sayısı da belli değil. Hem de hiç değil...

SGK yada daha doğru bir tanımlama ile “sağlıkta dönüşümü(!)” gerçekleştirmeye çalışan bu iktidar da bizi çook severmiş... Çoook...

Önerim mi?

Bizlerde de bu “sevgi” nin bir karşılığı olmalı.

Bu mesleği ve eczacılarımızı sevmeliyiz.

 

Önemli saydığım notlarım:

1- Tüm uyarılarımıza ve eleştirilerimize rağmen bütün mesleki kuruluşlarımızından ulaşan bilgileri ve iletileri sizlerle öncelikli ve tarafsız olarak paylaşmaya devam edeceğiz. Tüm meslek örgütlerimiz bizimdir.

2- “Kültür Sanat” köşemizde yeni bir isim var, Füsun Töret. Arkadaşımız ODTÜ kimya bölümü mezunu. Sekiz yıllık Henkel Kimya firması deneyiminden sonra uzun yıllar ilaç sektöründe çalışmıştır. Okuduğu kitapları özetleyerek bizimle paylaştığı için teşekkür ediyorum.

3- İstanbul SGK nın web adresi http://www.istanbulsgk.gov.tr/ olarak değişti. Gördüğüm kadarıyla site yapım aşamasında ve Süreyyapaşa (eski adı ile Doğancılar) SGK henüz duyurularını yapamamakta.. İstanbul ve Trakya illeri için reçete teslimi diğer illerde olduğu 15 Mart salı gününe kadar dilediğiniz herhangi bir gün :-)

 

(*) www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=127

(!) www.istanbuleczaciodasi.org.tr/?page=duyurular&anns_ID=2817

 

İLETİŞİM

o.demir@eczacininsesi.com

Tel: 0216 5534444

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat