“Hayat denen oyun”, Dr. Eric Berne’nin bir kitabının adı. Bu kitabı hangi yıl almıştım tam anımsamıyorum ama okuyalı epey bir zaman oldu. İnsanların egolarından bahseder ve iletişim kurma yöntemlerini anlatır. Bir insanın ne zaman “çocuk davranış ve seslenişlerinde” bulunduğunu, hangi durumda “ebeveyn iletişimi” kurmaya çalıştığını ve nasıl “yetişkin dili” kullanması gerektiğini gayet sistematik olarak anlatır ve sizi ikna eder.

 

Geçen hafta perşembe günü amcamı kaybettim. Faruk Amcamın iki oğlundan sonra ben doğmuştum ve beni kızı bilirdi. Çocuklarından ayırmaz, onlarla birlikte yedirir, içirir, gezdirir, taşırdı her yere. Benden sonra diğer iki erkek kardeşimi de aynı sevgi ve babacan tavrı ile büyüttü. Çok emeği vardı bizde. Karşılığını asla veremeyeceğimiz kadar çok. Eşi ve çocukları dahil, hepimiz bir kere bile sesinin yükselmediğini, kaşlarının çatılmadığını konuştuk ardından. Böyle insan olabilir mi diye düşünmeyin, biz şahidiz, olabiliyor.

Ve cuma akşamı Hamdi Ağabeyin vefatını öğrendim. İnanılır gibi değil! Komşularının, dostlarının, küçük-büyük herkesin “baba” diyebildiği biri daha...

Bu kadar acı çok...

En çocuk halimle ağladım. Yetikşin refleksleri vermeye çalışsam da, nafile...Gidene ayrı ağlıyor insan, geride kalanlara ayrı... Baktım çevreme... Herkes ağladı. Hamdi Baba herkesi ağlattı, giderayak. Hayatta yapmadığını yaptı, herkesi üzdü.

 

Önceki yıl oda seçimleri öncesi Fatih Bölgesi eczanelerini onunla ziyaret etmiştik. Girdiğimiz her eczanede , eczacı ve çalışanları Hamdi Ağabeyi kapıda görür görmez, sevgi ve saygı ile karşılıyordu bizi. Eczaneye girmeden önce kısaca bilgilendirerek muhteşem bir rehberlik yapmıştı bizlere. Onunla birlikte eczane ziyareti yapmak bizim için onurdu. O gün onunla dolaşan bizler ondan 20- 30 yaş genç olmamıza rağmen “yorgunluktan bittik” diye dertlenirken, ondan “gık” çıkmamıştı. O inanmıştı. Eczacının Sesi’ nin dürüstlüğüne, üretkenliğine, iktidarda olursa yapabileceklerine ve başarabileceğine inanmıştı. Bunun içinde sonuna kadar ve pek çok sıkıntılı durumu göze alarak mücadele etti. Kırk yıllık dostluklarına rağmen, aklının ve yüreğinin sesini dinledi. Doğrudan yana  tercih kullandı. Belkide hayatının en zor savaşını verdi. Bize inandı, güvendi. Hem harekete, hem de bu kadroya her zaman sahip çıktı. Hep korudu, kolladı ve bizlere de "baba" oldu.

 

Olan oldu. Onun yüreği dayanmadı. Biz hala dayanmaya devam ediyoruz. Hatta olup bitene inat ve biraz da kızarak, biraz da sitemle yaşayacağız. Bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Sen birşeylerin değiştirilebileceğine inanmıştın Hamdi Baba, bizde üretmeye ve çabalamaya devam edeceğiz.

 

 

İLETİŞİM

o.demir@eczacininsesi.com

Tel: 0216 5534444

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat