Arkadaşlar sadece 8000 eczane batacak deniyordu ya... Ve bizler yerimizden zıplıyorduk, "kimseyi feda etmeyiz" diye...

I ııhhh... Maalesef gerçek bu değil! Gerçekleri duymak ister misiniz?

Şimdi imkanımız olsa ve diyelim ki yurdumuzda ya da dünyada o çok can alıcı depremin nerde, kaç şiddetinde olabileceğini tahmin edebilsek... Bunu söylemek ve zararın aza indirgenmesi için herkesi uyarmak zorundayız değil mi?

O halde söyleyelim: Bu defa kurtuluş YOK! Hepimizin, o çok emek verdiğimiz ve bizim için kıymetli olan eczanelerimiz, ekmek kapılarımız, hizmet noktalarımız YOK OLUYOR!  Türkiye’de eczaneler gidiyor, yok oluyor!

Eczanelerin 25000’den 5000’e indirilmesi planlanmış bile.

O 5000 içinde kalabileceğinin hayalini kurmak. Yok olacak 20000’in içinde olmayacağını düşünebilmek... Ve dahası ayakta kalabilmek için birilerinin daha gittiğini, işsiz kaldığını görmek...

Reva mıdır bize “birinin yok oluşundan var olma” savaşı? Bu iç savaş acımasız ve vicdansız bir yok etme, çiğneme politikasıdır. Bu biiir...

İki: Bizim işimiz hata affetmez! İnsan canıdır elimizde olan. Bebeklerin geleceğidir. Hekimler kadar sorumluyuz ve onlar kadar dikkatli olmak zorundayız.

Üç: Mesleğimizi yapabilmekte bloke edilmiş durumdayız. Çalışmayan ve çalışması ufukta görünmeyen bir sistem, çok sık değişen uygulamalar, devlet- firma kapışması ve gereksiz mevzuatlar dolayısıyla eczacılık ve eczane hizmetlerimizi sağlıklı ve içimize sinen şekilde sürdürememekteyiz.

Dört: Birinci basamak sağlık danışmanı bizleriz. Eczanelerimiz.

Başı ağrıyan, çocuğunun ateşi çıkan, dişi çürüyen, psikolojisi bozulan, bebeğine mama alan, tansiyonu yükselen, ... herkes önce eczaneye/eczacıya başvurur. Çünkü en rahat orada kendini ifade edebilir. Çünkü oraya güvenir. Çünkü orada en kolay ve ekonomik şekliyle çare bulur, gerekiyorsa yönlendirilir.

Beş: Bizim her zaman haklarımızı almaya ve savunmaya gücümüz vardır. Eczacıların, ilaç temin ve eczacılık hizmetinden, böyle yaşamsal ve toplumsal bir görevden aldıkları güçle, hem devletle hem de ilaç firmalarıyla pazarlık gücü vardır.

Asla unutulmamalıdır:

Eczanelerimiz firmalardan ilacın TEK alıcısıdır.

Ve eczanelerimiz devlete ilacın TEK satıcısıdır.

Kim olduğumuzu ve ne denli önemli olduğumuzu unutmazsak, bu sorunların hepsi aşılabilir.

Gaz odalarındaymışcasına, bir diğerinin üzerine basarak yaşamaya çalışmak... Bu biz değiliz ve olmayacağız.

Bizler sağlığı, sağlıklı bir biçimde sunabiliriz!

 

 

Notlarım:

- Gündem olağanüstüydü. Neredeyse her akşamı ve hatta gündüzü toplantı halinde geçirdik. Telefonlarımız ve e-maillerimiz susmadı.(Aşağıda bizi çalışırken göreceksiniz...)

-Bu olağanüstü gündem ve sizlerden gelen yoğun istek üzerine Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı öncesinde sessizliği bozmak için bir adım attık. "UYARIYORUZ" yazılarını  TEB’in iletişim bölümüne e-MAİL çekilmesini istedik. Binlerce e-mail gitti.

-Eczacılık Vakfı yeni yönetimi çalışmalarına başlamış ve gazetemizi ziyaret ettiler. Kendilerine teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

 

 

İLETİŞİM

o.demir@eczacininsesi.com

Tel: 0216 5534444


 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat