Rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız,
öncelikle uykudan uyanmanız gerekir.
Andre Siegtried
Merhaba,
Eczacının Sesi e- gazetemiz yenilikleri ve yoğun gündemi ile sizlerle birlikte olmaya devam ediyor. Açıkçası, haberlerin hızına yetişebilmek için nefes almadan koşuyoruz.
Tabela ve vitrinlerde "Medikal" yazılamayacak! SGK sözleşmeleri geldi-31 Aralık son gün-! "Eczacı" adının marka tescili eczacılarda kaldı! TİTCK Başkanı değişti, Dr.Saim Kerman gitti, Prof.Dr.Özkan Ünal geldi. Milli İrade Platformu özür diledi! Eczacı aldığı fiyata veriyor!...vb gündemimizdeki haberler...
Gazetemizden ilk haber ise, Ecz. Kadir Sedat Sofugil yazarlarımız arasında. Davetimizi kabul eden Sofugil’e çok teşekkür ediyor ve "hoşgeldin" diyoruz. Ecz.K.Sedat Sofugil’i "Eczane Avı Sezonu Açıldı" yazısı ile "Ters Köşe"de okuyabilirsiniz.
Özgür Köşe’ye dikkatinizi çekmek istiyorum... Özellikle iki yazıya...Birincisi; Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi Nurcan Erkul’un yazısı. İkincisi SGK Başmüfettişi Ecz. Ayşe Özer’in yazısı...(Farkındayım, biraz pozitif ayrımcılık yapıyorum)
Özgür Köşe’de yayınlanan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör’ün yazısı da ilginç... Post apokaliptik filmlerdeki gibi; "Büyük yok oluş sonrası, Dünya’nın son canlı nüvelerini tehdit edenlere karşı başlatılan büyük savaş" kıvamında... Sanırım iki, üç bölümü daha gelecek...
Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan, Majistral Formül köşemizde bu hafta veteriner hekimlerin kullanabileceği bir formül yayınladı.
SGK Başmüfettişi Fevzi Çakmak, Sis Çanı köşemizde "Tabula rasa ya da bilgi ilaçtır" dedi.
"Yasal ve Mali" köşemizde çok önemli bir yazı var: "Eczanelerin idari ve ticari sorumlulukları", Ecz Ertan Çiftçi yazdı.
Önceki hafta İstanbul Ecza Koop’un düzenlediği “Değişen Sağlık-İlaç Politikaları ve Eczacılık Alanında Olası Gelişmeler” konulu 25. yıl paneli vardı. Oldukça yoğun gündemli, eczacının ilgisini toplayan ve güzel organize edilmiş bir toplantıydı. Emeği geçenlerin ellerine sağlık ...
Bu panelde özellikle Yunanistan Eczacılar Birliği ve SECOF Başkanlarının konuşmalarında pek çok şey bizi anlatıyordu ve dışarıdan kendi fotoğrafımıza bakıyor gibiydik.
Bunların yanında daha çok ilgimi çeken başka iki konuşmacıydı.
İlki, bizim TEB Başkanımız Ecz. Erdoğan Çolak... Çolak; konuşmasının başlarında "OTC’yi tartışmak hiç doğru değil, ağzımıza bile almamalıyız" dedi ve sonunda "bu organizasyonu yapan Ayşe Hanım’a çok teşekkür ediyorum" diyerek bitirdi. Gerçekten, sadece "Ayşe Hanım’a" teşekkür etti. Açık söyleyeyim, iki söylemi de şaşkınlıkla dinledim. İşin ilginci OTC ile ilgili düzenlemelerin yapıldığını, hatta bitmek üzere olduğunu sağır sultan duydu.
İkinci konuşmacı ise, TİTCK Başkan Yardımcısı Dr.Hüseyin Yılmaz beyefendi idi... O da hafif gülümseyerek,"şehir merkezlerinde bulunacak ve 24 saat açık olacak, nöbetçi eczane meselesi konuşulsun" dedi ve konuşmasına devam etti.
Evet, mesleğimiz sorunlarını 2015 yılına devrederek devam ediyor. 2015 ’in eşiğinde eczacılar hakkında, hala eczacı olmayanlar konuşuyor ve karar veriyor.
Bizim bakışımızdaki kişiler için aslında hep bir çözüm vardır ve buna ulaşmak hiç zor değildir. Önce samimiyet... Gerçekten çözümden yana olmak.. Çözümün paydaşları bellidir, biraz matematik, biraz politika... Gerçeği korkusuzca algılayabilenler yanyana gelirler.. Bilgi sahibi olunur, konuşulur, tartışılır, yöntemde anlaşılır ve uygulanır. Bu nedenle bizim umudumuz hep vardır.
Şimdi ve geleceğin farkında olarak ancak bizi boğmalarına izin vermeden, çözüme odaklanarak koşmaya devam... Hoşgeldin 2015.
Deli mi Öptü Bizi? 
