"Övülecek olan insanın kendisi değil, onun eylem, davranış ve kararlarıdır."

 

Eczacılar, çalışanları ve aileleri ile birlikte yüzbinlerce kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 75 milyonluk nüfusuna kesintisiz ve sorunsuz olarak, hem de “sağlıkta ilk danışman” olarak hizmet üretmektedir. Yani hiç de azımsanamayacak bir güç!

Eczacılar ne istiyor?

Mesleğini, yemin ettiği etik kuralları, bilgi birikimi, vicdanı ve hür iradesi ile icra edebilmek.

Çalışma hayatının içinde olan herkes gibi, emeği ve taşıdığı sorumluluğun karşılığı olan, yaşam standartlarını sağlayabilecek bir gelir elde etmek.

Dünyanın herhangi bir insanı gibi, barış ortamında, toplumsal ve kültürel yaşamın içinde olmak...

Eczacının Sesi ne yapıyor?

Eczacının Sesi; tüm kadroları eczacılardan oluştuğu için, eczacıların ne istediğini, nasıl algıladığını ve neye ihtiyaç duyduğunu çok iyi biliyor.

Çünkü Eczacının Sesi’nde yazan herkes "Eczacıların Dünyası’nda" yaşıyor, Ay’da ya da Mars’ta değil!

Öncelikle haber veriyor. Açık ve şeffaf haber... Türkiye’de ve Dünya’da, sektörümüz içinde ya da kapalı kapılar ardında olup biten ne varsa... En yenileri... En hızlı biçimde... Aslında herşeyi meslektaşları ile paylaşıyor.

Makale, bilgi ve yorum paylaşıyor. Mesleki zenginliğimizi hem tazeliyor hem çoğaltıyor! Bir tür meslek içi eğitim programları çalışması yapıyor.

Mesleğimizin icrasında bolca ihtiyaç duyduğumuz, bürokratik işler dizini ve resmi kurallar silsilesini en ince ayrıntılarına kadar irdeliyor ve paylaşıyor.

Meslektaşlarımızın birbirleri ile iletişim kurmasına/ haberleşmesine ortam oluşturuyor.

Çevreye duyarlı, sanat ve kültüre özenli bir yaklaşım ile Türkiye ve Dünya’dan haberler veriyor.

Eczacılık sektörüne; eczacılık mesleği ve meslektaşlarına hizmet ediyor.

Eczacılar nasıl yaşamak istiyor?

İnsanlarımızla, sevdiklerimizle, sağlığımızla, sağlıklı bir toplumda, hoşlandıklarımız ve hoşlanmadıklarımızla, eksikliklerimizle, hayallerimizle, doğa ile, hep birlikte... İnsana yaraşır biçimde... Mesleğini hür iradesi ve aklı ile icra edebilmek, daha iyisi için “bir şeyler yapmak”, toplumsal olaylarla ilgilenmek, sanat ve kültür eşliğinde kişisel gelişimimizi (tekamül) sağlamak, ideale doğru yürümek, hayata sarılmak, insana sarılmak...

“Mutlu olmak ve mutlu etmek”...

Sadece...

Mutlu yaşamak.

 

Mümkün mü?

 

Yaşadıklarımızı sorgulamak, var olan yanlışları görmek, dengeleri kalıpları kaldırmak, çok daha elverişli olanları seçmek, bizlere dayatılan gerçekliği değiştirmeye çalışmak, "öğrenilmiş çaresizliklerimiz" den kurtulmak...

 

Yüreğindeki sesi dinlemek...

 

Değişime inanmak...

 

İçindeki isyanı seslendirmek...

 

Seçtiklerimiz ve seçimlerimiz ile...

 

Tabii ki mümkün.

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat