Av. Ecz. Serhat Salim AKTAŞ
Soru sorun, demişti bir hocamız, çok çok soru sorun demişti. Bir konu hakkında sorgulama -analitik değerlendirme sorular ile yakından ilgilidir demişti, yıllar önce…
Özellikle yanıtını bildiğim soruları soruyorum ben.
Yeni yazı hazırlıkları yaparken, konu düşünürken aklıma ne kadar çok şey geldi.
Tıbbi Müdahale konusu, Sağlık Meslek Mensupları Tarafından İşlenebilecek Suçlar, Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu(Hekimlerin hasta yönlendirmesi-muayenehanelerinde ilaç ve aşı satmaları),Dolandırıcılık Suçunun Eczacılık Mesleği Açısından Değerlendirilmesi(Bu konuda tez yazmış biriyim, Yüksek Lisans tezimin konusu bu),Rıza(Onam)Konusu, Eczanede Tüketici Hakları, Sağlıkta Şiddetin Eczacılık Bakımından Değerlendirilmesi, Rekabet Hukuku-Hakim Durumun Kötüye Kullanılması ve Rekabeti Kısıtlayıcı Anlaşma konusunun bizim açımızdan önemi(TEB İthal İlaç Biriminin ,Rekabet Kurulundan yediği cezalar bu konuda),Yapay Zeka Eczacılık Uygulamaları açısından fırsat mı, risk mi hususu, Futurizm, Uyuşturucu-Alkol ve İlaç Suiistimali ve Suç ilişkisi, Kentleşme, Göç ve Kültür Çatışmaları kenarında Eczacılık vb. onlarca konu var, üzerinde düşündüğüm. Sıra ile yazmayı umuyorum.
Şimdilik bu konuları bir kenarda bırakalım ve cevaplarını bildiğim soruları sizlerle paylaşayım:
*Neden bir müptezel, mesleğimize hakaret edince, saldırınca etkili yanıtlar veremiyoruz?
*Oda ve TEB yöneticileri görevlerinden aldıkları gücü, kendi kişisel çıkarları için kullanabilirler mi?
*Eskiden yapılan “Eczane Kapatma” ve “Büyük Miting” gibi eylemler sonucunda eczacı, hak kazanabildi mi? Yoksa başkalarına mı yaradı bu eylemler?
*Aile hekimleri, ciddi eylemler yaparken neden biz yapamıyoruz, sorunlarımız ortak değil mi yoksa başka bir nedeni mi var?
*Üretici eczacılar, cidden kaliteli ürünler üretebiliyor mu?
*İnternetten ürün satan eczacılar, meslektaşlarının ve kendisinin topuğuna sıktığının farkında mı?
*10 sene sonra, 2013 sonrası fakülte girişli bir meslektaşımız profesör olunca, ona da “Eczane Açarken” Yardımcı Eczacılık yap da gel mi diyeceğiz?
*Mesleğimiz, birinci basamak sağlık hizmet sunucusu mu? Bu durum nerede yazılı? Yoksa sadece tedarikçi veya perakendeci miyiz?
*Mesleğin geleceğini hangi kriterler belirleyecek? Farmakovijilans, Farmakoekonomi konusunda neler biliyoruz? Hepimiz sağlık okur yazarlığı konusunda yetkin miyiz?
*Lokasyon, eczane yerinin iyi seçilmesi, başarı için tek koşul mu? Bilgi ve emek, mesleğimiz için ne kadar değerli?
Şimdilik bu kadar yeter diye düşünüyorum. Bu soruları önce kendime soruyorum, sonra sizinle paylaşıyorum.
Sizlere, Orhan Veli ile veda ediyorum.
Bu şiir, öldüğünde cebinde bulunmuştu, diş fırçasına sarılı ve 38 kuruş ile birlikte.
Ben Orhan Veli
“Yazık Oldu Süleyman Efendi’ye” mısra meşhurunun yazarı
Duydum ki merak ediyormuşsun hususi hayatımı, anlatayım
Evvela adamım yani öyle sirk hayvanı falan değilim
Bir ağzım var bir burnum var
Pek biçimli olmamakla beraber
Bir evde oturur bir işte çalışırım
Ne başımda bulut gezdiririm
Ne de sırtımda mühr-ü nübüvvet
Ispanağı çok severim
Puf böreğine hele, biterim
Ne İngiliz Kralı kadar mütevaziyim
Ne de Celal Bayar’ın Ahır Uşağı gibi aristokrat
Mal da mülkte gözüm yoktur
Vallaha yoktur
Oktay Rıfat’la Melih Cevdet’tir en yakın arkadaşım
Ha bi de sevgilim vardır
Pek muteber
Adını söyleyemem
Edebiyat tarihçisi bulsun.