Sağlık Bakanlığı torba kanunu olarak anılan ve tam adı “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” olan 6514 sayılı kanun 18 Ocak 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bu kanunla ilginç biçimde sağlıkla ilişkili tam 17 kanunda değişiklik yapıldı.
Böylece herşeyin torbası olduğu gibi, sağlığın da torbası oldu...
Bilindiği gibi torba kanun uygulaması, bir ana kanunda değişiklik yapılıyor görüntüsü altında etrafındaki sayısız kanunda değişiklik yapılmak suretiyle, meclis denetimini aşma yöntemlerinden birisidir. Özal döneminin KHK ile normal dışı yasa yapma metodu, bu dönemde de torba adı verilen ve herşeyin doldurulduğu kanunlarda kendini gösteriyor.
Bu yöntemle Meclis’e gönderilen bir kanun tasarısındaki madde sayısı, komisyonlardaki, genel kuruldaki eklemelerle iki katına ulaşabiliyor… Torbayı istediğiniz zaman, istediğiniz gibi doldurabiliyorsunuz yani.
Sağlık Bakanlığı “Torba Yasa”sının 2 maddesi eczacılığın temel kanunu olan 6197 sayılı yasada değişiklik yaptı.
İlk değişiklik torba yasanın 35. maddesi ile 6197 sayılı yasanın 5. maddesinde yapıldı ve ayrıca maddeye bir de fıkra eklendi. Değişiklik “nüfusa göre eczane sınırlaması” ile ilgili. Bu konuyu 24.06.2013 tarihli “Sağlık Bakanlığı Torba Yasa Tasarısında Eczacı Puanlama Usulünde Değişiklik” başlıklı yazıda ayrıntılı olarak değerlendirmiştik. Özetle 6308 sayılı yasa ile eczacı puanlaması ilk aşamada eczacılara, bulundukları ilçede mesleki faaliyetlerini sürdürdükleri yıl sayısı ile ilçe katsayısının çarpımı kadar hizmet puanı verilecek, ikinci aşamada ise ortaya çıkan hizmet puanı ile meslekte geçirilen toplam yıl sayısı çarpılarak yerleştirme puanı hesaplanması şeklindeydi. İşte torba yasayla hesaplamadaki bu “çarpımı” ibaresi kaldırılarak “toplamı” sözcüğü konuldu. Neyi değiştirdiği ise kuşkulu; bunu zaman gösterecek.
Böylece ayakta alkışlanan 6308 sayılı yasa, henüz uygulanamadan ilk değişikliğini gördü. Yönetmelik çıkıp, şayet tam uygulamaya geçilebilirse asıl “eksik gedik” o zaman ortaya çıkacak.
Torba yasayla 6197 sayılı yasanın 5. maddesine eklenen fıkra ise “Eczaneler için ayrıca başka herhangi bir kurum veya kuruluştan kayıt veya onay belgesi aranmaz.” şeklindedir. Bu fıkra isabetli bir düzenlemedir. Biri bitip diğer başlayan Sağlık Bakanlığı dışındaki bakanlık ve kamu kuruluşlarının izin, ruhsat, onay vb. işlemlerinin yasal düzeyde çözüm arayışının sonucudur.
Torba yasanın, eczacılık bakımından en çok tartışma yaratan düzenlemesi ise kuşkusuz 36. madde ile 6197 sayılı Kanunun 24. maddesinde yapılan değişikliktir.
Değişiklik maddesinin içeriği yaşamsal konulara ilişkindir: Eczanelerden zehirli ve müessir maddeler ile ilaçların toptan satışının yapılamayacağı ve eczanelere ihale yasağı; ilaç takası, imha, depoya iade işlemlerinde ilaç takip sistemine bildirim zorunluluğu; ilaçların internet ve diğer elektronik yollarla satışının yapılamayacağı; eczane eczacıları ve eczane adına internet sitesi açma yasağı; her ne şekilde olursa olsun yönlendirme ve reçete toplatma yasağının kanunla düzenlenmesi ve yönlendirme yasağını ihlal edenlere uygulanacak “5.000-50.000.-TL” arası idari para cezası uygulaması.
İşte böyle… Herkes bir şey torbalarken, eczacının kaderine de “dövdüğü mü” “sevdiği mi” belli olmayan bu “torba kanun” düştü.