Türk Eczacıları Birliği, iyi bir altyapı çalışması yapmak suretiyle Eczacı Odalarına yazdığı 07.05.2014 tarihli yazı ile ilçelerde eczane başına düşen nüfusu ve ilçe başına eczane fazla ve eksiklerini gösteren listeyi açıkladı. Daha doğrusu önceki listesini son bilgiler ışığında revize etti.

Yazıda, daha önce Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 2012 sonuçlarından yola çıkılarak, ilçelerde eczane başına düşen nüfusun hesaplandığı, eczane ve nüfus sayısı baz alındığı ve eczacı odaları tarafından bölgelerinde bulunan eczane sayılarının bildirilmesi doğrultusunda bir taslak tablo hazırlanarak Sağlık Bakanlığına sunulduğu ve bu Tablo’nun Eczacı Bilgi Sistemi'ndeki bilgilere göre revize edildiği belirtilmektedir.

Liste incelendiğinde, eczacılığı kurtaracağına inanılan eczane dağılım dengesizliğinin öyle pek de aman aman olmadığı, en azından iddia edildiği gibi keskin bir dengesizliğin olmadığı, “nüfusa göre eczane sınırlamasının” dayandığı eczane dengesizliği iddiasının bir anda çöktüğü görülebilmektedir. Böylece bu düzen değişikliği iddiasının dayanağının bırakın sosyo-ekonomik çözümlemeler bakımından eksikliğini kuru sayılar çerçevesinde bile fiyasko ile sonuçlandığı anlaşılıyor.

İlçeler esas alındığında her 3500 kişiye bir eczane düşeceği kanun maddesi çerçevesinde, bir ilçede kabaca 50 eczanelik bir farkın makul karşılanacağı söylenebilir. Başka bir deyişle mevcut eczane sayısının, 3500 kişiye bir eczane hesabına göre bazı yerlerde, örneğin büyükşehirlerde fazla çıkması mümkündür. Bu fazlalığı 50 eczaneye kadar normal görmek son derece objektif bir bakış açısıdır. Zira genelde bu türden büyükşehir ilçeleri; işyerleri, okul, dersane, ticaret ve alışveriş merkezi, eğlence merkezi, üniversite ve özellikle de çok sayıda sağlık kuruluşu nedeniyle gündüz saatlerinde nüfusun yoğunlaştığı yerlerdir.

Öte yandan genel bir eğilim ve şehirleşmenin doğal sonucu olarak buralarda, eczane sayısının bir miktar çokluğunun ekonomik ve sosyal arka planı vardır. Eczane sayıları değerlendirmelerinde, sadece saf sayısal verilerden hareket etmek, yanıltıcı ve eksik bir bakış açısı olacaktır.

3500 kişiye bir eczane sınırlaması çerçevesinde olması gereken eczane sayısından 50 fazlalık bulunması makul olduğu varsayımından hareketle TEB’in yayınladığı istatistiklere göre büyükşehirlerin durumu nedir diye bakmak gerekir.

Hemen İstanbul’a bakalım… Bakırköy’de 73, Beşiktaş’ta 80, Fatih’te 191, Kadıköy’de 307, Maltepe’de 60, Şişli’de 131, Üsküdar’da 71 fazla eczane olduğu gözükmektedir.

Dikkat edilirse, bir iki ilçe dışında öyle aman aman, abartılı bir fazlalık olmadığı görülmektedir. Kaldı ki bunlarla ilgili değerlendirme çok yönlü yapılmamış, fazlalık iddiası diğer sosyolojik veriler eşliğinde değerlendirilmemiştir.

İstanbul’un bu ilçeleri hastane, alışveriş merkezi, işyeri, eğitim kurumları, turizm merkezleri, eğlence merkezleri nedeniyle gündüz nüfusun yoğun gece nüfusun (sayıma dahil nüfusun) düşük olduğu yerlerdir. Bu semtlerin hiçbirisi için buradaki hastane ve tıp merkezlerinin nüfusa göre fazla olduğu iddiası yoktur. Eczanelerin sağlık kuruluşlarının yakınında açılması son derece doğaldır. Kaldı ki bu yerlerdeki sağlık kuruluşlarına sadece İstanbul’dan değil Türkiye’nin her yerinden hasta gelmekte ve ilaçları yakındaki eczanelerden verilmektedir.

Ankara’ya gelince… 25 ilçeden sadece dört tanesi 50 eczane fazlalığı barajını geçiyor. Bunlar Altındağ 96, Çankaya 384, Keçiören 80, Yenimahalle 70 eczane şeklindedir. İşin çarpıcı yanı ise fazlalık bir tarafa; bu hesaba göre 469,626 nüfusuyla Etimegut’ta 19 eczane, 586,396 nüfusuyla Mamak’ta 16 eczane, 484,684 nüfusuyla Sincan’da 6 eczane, 123.857 nüfusuyla Pursaklar’da 6 eczane hâlâ eksiktir. 117.393 nüfusuyla Polatlı’da ise sadece 6 eczane fazla gözükmekte olup, diğer tüm ilçelerde ise en fazla 6 eczane fazlalığı sözkonusu olabilmektedir.

İzmir’de ise Karabağlar 63, Karşıyaka 123, Konak 186 eczane fazlasıyla öne çıkmaktadır. İstanbul ve Ankara için geçerli olan nüfus yoğunlaşması ve gündüz-gece nüfus ayrımı burası için de geçerli. Bunun dışında diğer ilçelerde abartılacak ve dikkat çekici bir eczane fazlalığı bulunmamaktadır. 144 bin nüfuslu Torbalı’da tam tersine 5 eczane eksikken, 142 bin nüfuslu Menemen’de 5 eczane, 129 bin nüfuslu Ödemiş’te 22 ve yine 129 bin nüfuslu Gaziemir’de 9 eczane fazladır.

Adana’ya bakınca uygulamanın dayanaksız olduğunun en somut örneği görülebilecektir: Sadece bir ilçede nüfus farkı ciddi gibi görünse de ilçenin nüfusuna göre son derece normal olup, Seyhan ilçesinde 53 eczane fazlası bulunmaktadır. Pekala en çok nüfusa sahip ikinci ilçe olan ve nüfusu 421 bin olan Yüreğir’de durum ne; bu ilçede bırakın eczane fazlasını, 11 eczane eksiktir… Diğer ilçelerde en fazla 8 eczane fazlası görülmekte, pek çoğunda da eczane açığı bulunmaktadır. Adana’nın en fazla nüfusa sahip üçüncü ilçesi olan 346 bin nüfuslu Çukurova’da 2, 159 bin nüfuslu Ceyhan’da ise 4 eczane fazlası vardır.

Antalya’da Muratpaşa 160 ve Manavgat 77 eczane fazlası; Bursa’da ise sadece Osmangazi, ancak sıkı durun büyükşehire bağlı 637 bin nüfuslu Yıldırım ilçesinin bırakın fazlalığı 37, yine 236 bin nüfuslu İnegöl ilçesinin 13 eczane eksiği var. Bursa’da 358 bin nüfuslu büyükşehire bağlı Nilüfer ilçesinde ise sadece 17 eczane fazlası bulunmaktadır.

Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, K. Maraş ve Kayseri (Melikgazi 77 eczane ile hariç), Konya (Selçuklu 44 eczane ile hariç), Kocaeli (İzmit ilçesindeki istatistik yetersizliği hariç), Manisa, Mersin, Samsun, Şanlıurfa (İlkadım 73 eczane ile hariç) illerinde ise neredeyse eczane sayısı başabaş noktada. Ne çok eksik ne çok fazla.

TEB’in Tablo’suna göre, 2013 adrese dayalı nüfus kaydı dikkate alındığında İzmir’in nüfusu 4.061.1074, İstanbul’un nüfusu 14.160.467, Ankara’nın nüfusu 5.045.083’dür, Adana’nın nüfusunun 2.149.260, Antalya’nın 2.158.265, Bursa’nın 2.740.970, Gaziantep’in 1.844.438, Diyarbakır’ın 1.607.437, Hatay’ın 1.503.066, Kahramanmaraş’ın 1.075.706, Kayseri’nin 1.295.355, Konya’nın 2.079.225, Kocaeli’nin 1.676.202, Manisa’nın 1.359.463, Mersin’in 1.774.705, Samsun’un 1.261.810, Şanlıurfa’nın 1.801.980 olduğu görülmektedir.

Yukarıda değerlendirilen büyük illerin toplam nüfusu yaklaşık 47.587.000 civarındayken, Tablo’ya göre toplam Türkiye nüfusu 76.667.864’dür.

Buna göre yaklaşık olarak toplam nüfusun içinde büyükşehirleri(ilçelerini) kapsayan üçte iki nüfusu dikkate alan bir analizde; öyle büyük yasa değişikliği yapmayı, nüfusa göre eczane kısıtlaması düzenlemesini, hatta değişikliği sözüm ona devrim niteliğinde(!) olduğu için ayakta alkışlamayı gerektirecek sayısal veriler olmadığı kolaylıkla görülecektir.

Bu durum eczanelerin ülke düzeyinde dağılımında dengesizlik olduğu iddialarını dayanaksız bırakmaktadır. Öte yandan sadece sayısal verilere bel bağlamak yerine, değerlendirmenin, sosyo-ekonomik parametreler çerçevesinde yapılması zorunluluğu da bir gerçeklik olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Yoksa “nüfusa göre eczane uygulaması” sadece sayısal verilere bakıldığında Konak, Çankaya, Kadıköy için mi düzenlendi… diye düşünmeden de edemiyor insan.

 

 

f.cakmak@eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat