01.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”ün “Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar” başlıklı 5. maddesinde sözleşmeyle belirlenen hususlara uyulmadığı takdirde eczaneler hakkında yaptırım uygulanacağı belirtilmiştir.
Sözleşmede üçlü bir yaptırım uygulaması vardır: -Yazılı uyarı, -Cezai Şart, -Fesih ve Sözleşme Yapılmayacak Süre.
Bunlardan “Yazılı Uyarı” bir tür ön uyarı veya hazırlık yaptırımı şeklindedir. Bu yaptırımların hangi fiile dayanarak uygulanacağı, niteliği ve içeriği ise yukarıda belirtildiği üzere Protokol’ün “Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar” başlıklı 5. maddesinde belirlenmiştir.
Sözleşme, her fiili bir maddede tarif ettikten sonra uygulanacak yaptırımı da belirtmiş; böylece fiiller yaptırımlar başlığı altında kategorize edilmek yerine, her fiil için ayrı bir yaptırım biçimi yazılmak zorunda kalınmıştır.
Sözleşmede yaptırıma bağlanan fiiller dikkate alındığında en çok uygulanan yaptırım çeşidinin “İlk Tespitte Yazılı Uyarı ve Cezai Şart, Tekrarında Fesih ve Cezai Şart” olduğu görülmektedir.
Ancak bunun dışında Protokol’de belirlenen fiiller karşılığında; -Yazılı Uyarı ve Cezai Şart, Tekrarında Fesih, -Yazılı Uyarı ve Tekrarında Fesih, -Doğrudan Cezai Şart, -Doğrudan Fesih, -Bildirim Neticesine Göre Fesih ve Yapılan Ödemelerin Tahsili şeklinde yaptırımlar da bulunmaktadır.
Neredeyse her fiil için ayrı bir yaptırımla karşı karşıyayız.
Bu durum fesih, yazılı uyarı ve cezai şartın uygulanması sırasında ve sonraki işlemlerinde, usul yönünden, dağınık uygulamayı kapsayacak ve bir bakışta anlaşılır kılacak sözleşme maddelerini gerekli kılıyor. Ancak maalesef sözleşmede, genel uygulama maddeleri adı altında düzenlenmiş usul hükümleri boşluklar içermektedir, duraksamaya yol açmaktadır ve karmaşıktır.
Yaptırımlar ve uygulamasında bütün mesele bunları önceden dikkatle düzenlemektir.
Yoksa malum atalar sözüne göre, tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur.