Diyelim ki eczacısınız…
Eczanenizi başka bir ilçeye nakletmek ihtiyacı duydunuz.
İşte o zaman Allah size yardım etsin…
İşimiz yine Allah’a mı kaldı diye soruyorsunuz?
Sorun… sormakta engel yok!
Ancak ne bu sorunun yanıtı var, ne de “devrim niteliğinde olduğu iddiasıyla çıkarılan yeni eczacılık mevzuatının, eczane nakline ilişkin kazanılmış haklarla ilgili açıklaması..
Diyelim ki eczacısınız…
Ve nüfusa göre eczane sınırlaması nedeniyle 31 Mayıs 2012 tarihinde çıkarılan 6308 sayılı yasa ile eczanenizi sadece bir kerelik başka bir ilçeye nakledebileceğinizi bir yerlerden duydunuz…
Duydunuz ama yasa çıktıktan sonra üç defa değişik ilçelere eczanenizi naklettiniz, kimse ses etmedi, hayır demedi, yasa değişti demedi; hatta belki zorlanarak da olsa yönetmelik çıkacak kardeşim o zamana kadar naklet nakledebileceğin kadar dedi. Sonuç olarak yasa masa, nüfus müfus, sınırlama mınırlama diye davul zurna çalındı ama değişen bir şey olmadı.
Derken 12.04.2014 tarihinde temel hedefi yasa değişikliğine açıklık getirmek, uygulamayı göstermek olan Yönetmelik çıktı; çıktı ama “eczaneyi kaç defa ve nasıl nakledebileceğiniz” konusunda bu Yönetmelik’te hiçbir şey olmadığını” duydunuz.
Eee ne olacak şimdi dediniz… Azcık hukuk bilen bir dostunuza sordunuz, o da Yönetmelik’te ayrıntıyı düzenleyen bir şey yoksa yasada belirtilen hususlar geçerlidir dedi…
Hemen yasanın Geçici 3. maddesine baktınız.. Aaa o da ne, burada eczacının başka ilçeye sadece bir defa nakil hakkı olduğu yazmıyor mu? Şaşırıp kaldınız, çünkü siz yasa çıktıktan sonra eczanenizi zaten üç defa nakletmiştiniz.
İşin ilginç yanı, eczanenizi yine bir başka ilçeye nakletmek istiyordunuz.
Diyelim ki eczasınız, doğal olarak kara kara düşünmeye başladınız…
Diyelim ilçe sağlık müdürlüğüne gittiniz size, “kardeşim yasada bir defa nakil hakkı var, yönetmelikte de bu konuda düzenleme yok, siz de zaten üç defa nakletmişsiniz bir kere daha zinhar olmaz” dedi(diyebilir)ler.
İl sağlık müdürlüğüne gittiniz hemen; orada da “ yasada açık bir tarih yok, bu arada nüfusa göre eczane sınırlamasının puanlaması ve çerçevesi de henüz belli değil, belli oluncaya kadar siz en iyisi bir kere daha nakledin” dediler.
Tatmin olmadınız ve hemen bulunduğunuz yerdeki eczacı odasına koştunuz, eczacı odası yetkilileri: ölçüp biçip, sizin üç defa nakil yaptığınızı bir defa daha nakil yapabileceğinizi, ancak yönetmelikte ayrıntı olmadığı için kanuna göre bunun olmaması gerektiğini, bu işin karışık bir iş olduğunu ve yarın il sağlık müdürlüklerine başvurulduğunda bundan sonra hiç nakil yapmayanla üç defa nakil yapan arasında eşitsizlik olacağını, ancak bütün bunlara rağmen görünenin, nüfusa göre eczane sınırlamasının ayrıntılı içeriği belirlenmeden eczacıların istedikleri kadar nakil yapma, devretme haklarının olması gerektiğini, söyledi.
Diyelim ki eczacısınız ve buna da kafanız yatmadı ve Eczacının Sesi e-gazetesine e-posta yolladınız ve her kafadan bir ses çıkıyor ben ne olacağım diye bağırdınız.
Diyelim ki e- postanızı yayın kurulundan meslektaşınız Nurdan Şahin yanıtladı.
Yanıtında; kazanılmış haklar konusunda yasada bir kereye mahsus düzenleme olmakla birlikte uygulamanın nasıl olacağının belli olmadığı, belki de yasayı kılavuzlarla açmak gibi gayri hukuki bir yaklaşım amaçlandığı ve bu durumun oluşmasında eczacıların değil, iki yıldır herhangi bir düzenleme yapmayanların kusurlu olduğunu, böyle olunca eczacılar için nüfusa göre eczane açma uygulamasının fiilen hükümsüz kaldığı, bu nedenle açık, somut bir düzenleme yapılıncaya ve kazanılmış hakların kullanımı için bir tarih saptanıncaya kadar, kanun değişikliğinin uygulanma yeteneğinin olmadığını ve isteyenin istediği kadar nakil ve devir işlemi yapabileceğini söyledi.
Tuttunuz bir de Bakanlığa dilekçe yolladınız, gelen cevap açıktı; ortada bir kanun var ve konunun anlaşılabilmesi için oraya bakın!..
Diyelim ki eczacısınız…
Bu kaotik, bu yetim, bu kifayetsiz mevzuatın içinde örselendikçe daha ne kadar kendinizi eczacı hissedersiniz bilmem… Biz yine de diyelim.
Ama önce Allah kurtarsın diyelim.