6197 sayılı yasanın değiştirilişinin ve devrim gibi bir değişiklik olduğunun iddia edilişinin üzerinden tam tamına 2 yıl 1,5 ay geçti. Ancak ne hikmetse yasanın en önemli değişikliği olan “nüfusa göre eczane sınırlaması” bir türlü uygulanamadı. Ancak öte yandan eczacılar için yeni kurtarma projeleri de tam gaz gidiyor.
E tabi haklılar, bu iş tamamdır artık, yenisine bakılmalı…
İki sene boyunca; çıktı-çıkacak, çıkınca tamamdır-çıkmadan olmaz, ha gayret-haydi dolduruşlarıyla piyasaya sürülen evlere şenlik yönetmelik büyük bir yaratıcılık, küşayiş, feraset ve pek tabi ki kaçınılmaz bir gayretkeşlik sonucu çıkarılınca iş altmışaltıya bağlanmış, yürekler biraz serinleyivermişti.
“Altmışaltıya bağlamak” da ne demek diye sorduğunuzu duyar gibiyim…
Altmışaltıya bağlamak, saldım çayıra mevlam kayıra demek.
Ebced hesabına göre Arap alfabesinde her harfin bir rakam karşılığı vardır. Buna göre ‘Allah’ sözcüğünün ebced değeri altmışaltı eder. Altmışaltıya bağlamak, işi Allah’a havale etmek demektir. Başka bir deyişle, işiniz Allah’a kaldı yani…
Bir yasa düşünün, kazanılmış hak diye ne dediği anlaşılamayan bir madde düzenlesin ve aslında “hakların kısıtlanma metodunu” tanımlasın, bu arada sağlığa ilişkin iki torba yasa çıksın ve bu metinde düzeltme yapılması gerekirken kimsenin kılı kıpırdamasın.
Yasa çıktıktan sonra Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, İl Sağlık Müdürlüklerine yazdığı yazılarla, kazanılmış haklarla ilgili boşlukları yasama organının yerine geçerek düzenlesin, haklar versin, hatta soruları “yönetmelik çıkıncaya kadar” önkoşulu ile yanıtlasın, yasada bulunan sınırlamalara hiçbir önem vermeden İl Sağlık Müdürlüklerine yapılan tüm başvuruları kabul etsin, isteyen istediği kadar eczanesini nakletsin, ama Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik çıkınca bu talepleri reddetmeye başlasın.
Ne değişti peki Yönetmelik çıkınca?.. Hiçbirşey. Kanun aynı kanun, madde aynı madde.
O halde aynı kanun maddesi, aynı sınırlama, neden yasanın çıktığı tarih olan 31.05.2012 tarihinden beri uygulanmıyordu? Yasada sınırlamanın Yönetmelik’le yapılacağına dair bir hüküm olmadığına göre, neden Yönetmeliğin çıkması beklendi?
İki yıldır Sağlık Bakanlığı ile ilgili kanunlar çıktı, hatta birinde puanlama usulünde değişiklik bile yapıldı, ama kazanılmış haklarla ilgili ucube madde (geçici 3.) yeniden düzenlenmedi.
Peki…
Şimdi eczacıların ikinci nakil talepleri reddedilmeye başlandı ya; diyelim ki eczacı yazdı dilekçeyi, “tamam kardeşim o zaman beni nüfusa göre eczane sınırlamasına tabi tutun, puanlayın, sıralayın, ben başka ilçeye geçiş yapacağım, hadi” dedi, buna verilecek cevap var mı sizce ya da bu işlemi yapabilecek babayiğit bir kamu görevlisi, bir kamu kurumu?..
Maalesef bugün için ne buna bir cevap verilebilir, ne de yasaya tamamen uygun bu talebe uygun işlem yapılabilir.
Çünkü böyle bir hazırlık yok, henüz ilçelerin katsayısı, puanlama usulü belli değil, boş ilçeler ilan edilmemiş, ama İl Sağlık Müdürlükleri ikinci nakil taleplerini, kazanılmış hakkınız bitti diye reddediyor… Reddediyor da “nüfusa göre eczane sınırlaması” çerçevesinde işlem yapabiliyor mu; onu da yapamıyor.
O zaman bırakın kazanılmış hakkı, kazanılmamış, yani normal hak bile verilemiyor şu an.
Evliyim diye e-posta yolluyor eczacı, eş durumundan dolayı eczanemin yerini değiştirmek zorundayım ama talepler reddediliyormuş diyor... Bakıyorsunuz meşhur yasa değişikliğine ve ağırkanlı yönetmeliğe, verecek cevabınız yok, çünkü bu insani hak dikkate alınmamış, ailenin bütünlüğü gözardı edilmiş.
Peki, eczane devri, devirden sonra yeniden eczane açılabilmesi durumu kazanılmış hak maddesinde yeterince açık karşılanmış mı? O da yok.
Eczanesini kapatanların durumu, o da yok…
Kılavuz mılavuz deniyordu, nerede peki… o da yok.
E ne var peki? Ne olacak kırk yıldır değiştirilmeyen bir yasa, turfanda domates, acı biber var; daha ne olsun, eczacı kurtuldu işte…
Bu yasadan bir himmet beklemeyin dostlar; çünkü kendisi himmete muhtaç… Daha vecizi şöyle miydi yoksa; “Kendisi himmete muhtaç dede/ Nerde kaldı başkasına himmet ede”
Neyse ki büyüklerimiz, hep yaptıkları gibi işi altmışaltıya bağladı da biraz nefes alır gibi oldunuz!
Hadi hadi, iyisiniz yine...