TEB-SGK İlaç Temini Ek Protokolü 22 Mayıs 2019 tarihinde imzalandı. 21 maddelik değişiklik ve eklemeleri içeren Ek Protokol neredeyse asıl sözleşme niteliği gösteriyor.

Asıl protokolün tarihini ise tahminim o ki neredeyse herkes unuttu!.. Haksız sayılmazsınız.

Halen devam eden asıl Protokol’ün yürürlük tarihi 1 Nisan 2016 idi. Bu Protokol üç günde bir gündemin değiştiği ilaç-eczacılık dünyası için çok üzün süreli düşünülmüştü.

Nitekim geçen yıllar, tıpkı insanlar gibi protokolü de zamana uyduruverdi, değişikliğe zorladı.

Protokolün imzalandığı 2016 yılından sonra her yıl neredeyse başlı başına bir protokol içeriğinde olan Ek Protokoller girdi eczacıların yaşamına.

2017 yılı Ek Protokolü 03.05.2017 tarihinde imzalandı.

2018 yılı SGK-TEB İlaç Temini Ek Protokolü 16 Nisan 2016 tarihli.

Ve 2019 yılı Ek Protokolü 22.05.2019 tarihinde imzalandı.

Memleket torba kanunlarla idare edilirken, eczane SGK ilişkisi de ek sözleşmelerle götürülüyor.

Peki bu yöntemin, yani uzun süreli (4 yıllık) Protokol yapıp, her sene ayrıca ek protokol yapmanın ilaç temin sürecine katkısı ne oldu.

Hemen hemen hiç…

Diyebiliriz ki yıllık sözleşme yapılsa; güncellemeler ve tartışmalı konuların hepsi yine aynı şekilde tartışılacak, çözüm bulunmaya çalışılacaktı. Standart maddeler zaten hep vardır ve her zaman korunmaktadır.

Bu süreç sonunda, her yıl bu boyutta, içeriği geniş ek protokollerle ne konular, ne kırtasiyecilik, ne de zaman kaybı hususunda kimsenin bir kazancı yok.

Öte yandan bu tutum, eczacı, bu işlerle uğraşanlar, meslek kuruluşu yöneticileri, uygulamacılar, SGK çalışanları için sorun yaratmaya başladı. Özellikle geriye dönük işlemlerde kafa karışıklığı üst düzeyde.

Sözleşmeye baktığınızda adı 2016 sözleşmesi… Ancak uygulama için mutlaka ek protokol yürürlük tarihlerini ve değişiklikleri bilmeniz gerekiyor.

Bu uzun erimli sözleşme hülyasından vazgeçip işlemlerin netliği, izlenebilirliği bakımından yıllık sözleşmeye, ya da buna yakın bir formata yeniden dönmek gerekiyor. Üçer yıllık, en son dört yıllık protokollerinin görünür bir yararının olmadığı ortaya çıktı.

Ya da daha kurumsal bir öneride bulunayım…

Türk Eczacıları Birliği ve SGK tarafından imzalanan “Protokol” ile eczacıların imzalayarak Kurum’a verdikleri “Tip Sözleşme”yi net bir şekilde ayrıştırarak da süreç kolaylaştırılabilir. İki belgenin zaten hukuki nitelikleri farklıdır.

Protokolü, kavrayıcı ve tip sözleşme içeriği ve sürecini ifade edecek şekilde geniş düzenledikten sonra değiştirmezsiniz ya da çok uzun dönemler itibariyle gözden geçirir yenisini yaparsınız. Buna karşın Tip Sözleşmeyi taraflar her sene yeniden gözden geçirir ve imzalar. Kabul edilen tip sözleşmeyi de eczacılar alarak Kurum’un taşra teşkilatına verirler.

Biraz değişiklik, biraz düşünce egzersizi iyidir… Haydi!..



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat