Pfizer Türkiye’den 12 hafta süren babalık izni uygulaması

Pfizer Türkiye çeşitlilikle zengin, kapsayıcılıkla bütün anlayışı kapsamında insan kaynakları alanında yeni bir uygulama başlattı. Pfizer Türkiye, babalık heyecanına ortak olup babalık iznini 12 hafta olarak çalışanlarına duyurdu. Amaç, Pfizerli ebeveynlerin bu eşsiz heyecanına ortak olmak ve ailenin yeni üyesiyle yepyeni bir hayata rahatça adım atabilmelerini sağlamak.

Pfizer Türkiye’nin çalışanlarına sunduğu babalık izni 3 farklı seçenekten oluşuyor; Blok izin, 12 hafta olarak tek seferde kullanabiliyor. Esnek izin, isteyen hemen doğum sonrasında, isteyen bebeği 1 yaşına gelene kadar dilediği zaman kullanabiliyor. Kucaklayıcı izin ise 2020’de baba olanların faydalanabildiği bir hak olacak.

Babalık izni çok insani aynı zamanda gerekli bir uygulama

Pfizer Türkiye’deki 12 haftalık babalık izninden ilk faydalanan baba olan Pfizer Türkiye Pazar Erişim ve Fiyatlandırma Direktörü Gökhan Karaarslan, uygulamayla ilgili şunları söyledi: “Üniversiteden mezun olmamdan bugüne 12 yıldır Pfizer’de çalışıyorum. Mevcut görevimde Pfizer’in geliştirdiği yenilikçi tedavilerin hastalara erişim süreçlerine liderlik ediyorum. Pfizer’de çalışmak benim için çok keyifli. Pfizer’e başladığım ilk pozisyonumdan itibaren yeni tecrübeler kazanıp, kendimi ve yaptığım işi geliştirebildiğim fırsatlara sahip olabiliyorum. Hayat arkadaşımla da bu şirkette tanıştım. Babalığı ise geçen sene şubat ayının sonunda tattım.

Şirketimizin pandemi döneminde baba olan çalışanları da unutmayarak 12 haftalık babalık izni uygulamasını hayata geçirmesi ve benim için geriye dönük olarak iznimin başlaması, Kenan’ın 2020 yılı başında doğması, yerinizi dolduracak çalışma arkadaşlarınız olması ve yöneticinizle doğru bir iş planı üzerine anlaşmanız gibi faktörler devreye girince ben de bu izni hemen hayata geçirebildim.”

Babalık izninin belki birkaç yıl önce fikir olmaktan bile öte durumdayken bugün hayatımıza girmesi adeta mucize gibi oldu diyen Gökhan Karaarslan: “Bebeği yetiştiren ebeveynler olarak anneye bağımlılığının önemli olduğu kadar bebeklerin bu dönemde babalarıyla da etkileşime girmelerinin uzun vadede aile birlikteliğinin gelişmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu 12 haftayı da Kenan’la olan bağımı olabildiğince güçlendirecek şekilde geçirmek benim için önemli bir hedef oldu”dedi.

Babalara bebekleriyle daha fazla kaliteli zaman geçirme fırsatı veriyor

Bu uygulamanın, babalara bebekleriyle daha fazla kaliteli zaman geçirme fırsatı verdiğini dile getiren Gökhan Karaarslan sözlerine şunları ekliyor: “12 hafta sürecek bu uygulamanın en büyük avantajları; benim için oğlum Kenan’la daha fazla vakit geçirebilmem, onun büyüdüğünü günbegün gözlemleyip onun hayatına daha yakından dokunabilmem oldu. Pandemi döneminde evde çocuk yetiştirmek yerine daha fazla doğaya çıkma şansını bulabilmek, Kenan’ın dünyayı daha yakından tanımasını sağlamak oldu. Tüm bunları düşündüğümde babalık iznini çok insani aynı zamanda gerekli bir uygulama olarak görüyorum ve Pfizer’in bu uygulamaya imza atması nedeniyle şirketimle gurur duyuyorum.”

Ebeveynlik ömür boyu devam eden bir iş birliği süreci

Babalık izni, ebeveynlik yolunda aileye katılan yeni üyenin babanın ve annenin eşit vakit ayırmasına fırsat veren şahane bir insiyatif diyen Gökhan Karaarslan’ın eşi Zeynep Serra Karaarslan uygulama hakkında şunları paylaştı: “Özellikle bebeğin doğduğu ilk zamanlarda anneye düşen sorumluluk, sürecin doğası gereği daha fazla. Ancak annenin de kendine vakit ayırması ve konforu için babaların varlığı, bebekle vakit geçirmesi için çok değerli. Babalık izni işte tam bu noktada devreye giriyor. Kısacası babalık izninin hem çekirdek ailenin temellerinin daha da güçlenmesi hem de toplumsal olarak sayamayacağım kadar çok faydası olduğuna inanıyorum.”

Bizim için babalık izni eşim Gökhan’ın, oğlumuz Kenan’ın ilk adımlarını gördüğü, birlikte bol koşturmacalı ve hareketli bir zaman dilimi olacak diyen Zeynep Serra Karaarslan: “Bu sürece anne olarak şahit olmak için 1 haftalık yıllık iznimi kullanacağım. Çekirdek ailemizle doğa ile baş başa, her şeyden izole bir Ege kasabasındaki köy evine giderek ailecek keyifli vakit geçirmeyi planlıyoruz” dedi.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat