Ecz. Murat AKER

 

REHBER ECZANEM

 

20-21-22 Eylül 2018 tarihleri arasında TEB tarafından “Rehber Eczanem” programına Ankara Eczacı Odası adına, gönüllü olarak eğitici eğitimi almak üzere katıldık. 20 eczacı odasından 61 katılımcıyla gerçekleştirilen eğitimden edindiğim izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Smart Eczane” adıyla 2015 yılında başlatılan program daha sonra Türkçe’ye daha uyumlu hale getirilerek “Rehber Eczanem” adı altında devam etmektedir.

Bu programdan hedeflenen, TEB Genel Sekreteri Ecz. Arman ÜNEY’in ifadeleriyle; “Eczacının vazgeçilmezliğini ön plana çıkartarak, verdiğimiz mesleki hizmetleri rapor edilebilir hale getirerek, siyasi otoriteden mesleki anlamda ekonomik kazanımlar elde etmek. Kısacası Avrupa’da birçok ülkede uygulandığı gibi verdiğimiz hizmetler karşılığı bir meslek hakkı elde etmektir.”

Burada hemen şunu da belirtmek isterim; ekonomik zorluklar yaşayan mesleğimizin “Meslek Hakkı” konusunda acilen desteğe ihtiyacı olsa da mevcut hükümetlerin bu konuda bizlere bir şeyler vermesini beklemekte bana göre biraz hayalciliğe kaçıyor.

Şimdi programın içeriğiyle ilgili biraz sayısal bilgileri verip programı anlatacak olursak;

Şu ana kadar 54 eczacı odasından 294 eğitici eczacı programına katılmış olup

·        8 kez Sürekli Mesleki Gelişim Eğitimi

·        7 kez Astım/KOAH Eğitimi

·        6 kez Diyabet Eğitimi

·        2 Gelişim Çalıştayı, 1 Yenileme Eğitimi verilmiştir.

Eğitici Eczacılar tarafından 222 Oda Eğitimi yapılmış, bu eğitimlere 4815 eczacı katılmış ve 4549 hastaya ulaşılmıştır.

Ekim 2018 ayı itibariyle farmasötik bakım ve hipertansiyon olmak üzere iki yeni modül uygulamaya alınacak olup, 2019 Mayıs ayında programın ‘’Kamuoyu Lansmanı’’ yapılması planlanmaktadır.

Rehber Eczanemin hizmet kalite göstergeleri aşağıdaki gibi ifade edilmekte:

·        Sürekli Mesleki Gelişim Göstergeleri

·        İlaç Tedavisi Yöntemi

·        Kendi Kendine Bakım Yöntemi

·        Önleme ve Kamu Sağlığı

·        Sağlık Taraması Hizmetleri

·        Meslekler Arası İş Birliği

·        Değerlendirme ve Kayıt Altına Alma

Üç gün süren eğitim boyunca, TEB Akademi üyeleri (Marmara Ü. Ecz. Fak. Klinik Eczacılık ABD) Prof. Dr. Mesut Sancar’ın verdiği Astım ve KOAH, Prof. Dr. Şule Rabuş’un verdiği Diyabet Eğitimi içerik olarak her eczacının alması gerektiği eğitimler olduğunu düşünmekle beraber, bu eğitimlerin bölge eczacı odalarında gene bizler tarafından değil, hocalarımız tarafından verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu görev de TEB Akademi’nin temel varoluş sebebidir herhalde…

TEB yönetimi ve “Rehber Eczanem Programı”nı yürüten ekibin bu projeye verdikleri emeği hiç hafife almak istemiyorum ama, 2015-2018 yılından bu yana TEB’in günümüzdeki en büyük projesi, gene Sn. Üney’in ifadesiyle “Bu Türkiye’de Eczacılık Mesleğini zirveye çıkarma projesi” benim edindiğim izlenimlere göre biraz fazla abartılmış gibi geliyor.

Özetle, TEB Yönetimİ’ne şu soruları sormak istiyorum:

1-   Bu projeyle “Meslek Hakkı” alabileceğinizi düşünüyor musunuz?

2-   Merkez Heyeti olarak verilen eğitimlere baştan sona katıldınız mı?

3-   Bugüne kadar bu projeye ne kadar kaynak aktardınız?

    Soru sayılarını arttırarak daha fazla muhalif olmadan, son söz olarak da naçizane fikrim; Rehber Eczanem Programında, hastalıkların tedavisindeki eczacı rolünden ziyade, koruyucu halk sağlığı rolümüzü ön plana çıkaracak, Diyabet, KOAH, Hipertansiyon gibi ülkemizde ciddi boyutlara ulaşan hastalıkların önüne geçebilme konusunda katkılarımızı koyabilmemiz, biz eczacıları en yakın sağlık danışmanı olarak daha vazgeçilmez kılacaktır.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat