Uzm.Ecz.Ahmet Nezihi PEKCAN

 

15 KASIM 2018 Perşembe 2. Ulusal Marmara Eczacılık Kongresinin 2. günü. Kongre salonunda Doç. Dr. Buket Aksu hocamızın sunumunu dinlerken elimdeki notlara göz atıyor sunum sırasının bana gelmesini bekliyorum. Buket Hoca bir ara bana dönerek salondaki dinleyicilere aramızda Majistralin Kralı Ahmet Nezihi Pekcan bizlerle beraber, deyince kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim. Aslında majistral ürünleri ülkemizde başarıyla yapan yüzlerce meslektaşımız var. Benim farkım sanki bu konuda fazlaca geveze olmam ve sosyal medyada çok yer almam. Hocamıza bu anlamda itiraz ederken majistral üretimi tüm olumsuz koşullara rağmen fedakarca yapmaya devam eden tedavi sanatının değerli sanatkarları olan eczacı meslektaşlarımı ve meslek büyüklerimi saygı ile selamlamak istiyorum.

Bu arada Buket Hoca’nın “Kral” yakıştırması yüzümde acı bir gülümsemeye yol açtı. Neden mi? İzninizle anlatayım.

15 gün önce bir göz hekimi telefon ile eczanemi arayıp hastası için yardım istedi. Hastasında özel bir durum oluştuğunu hastanın gözünde çok nadir görülen Acanthmoeba keratitis geliştiğini, bu hastalığın tedavisinde kullanılan klorheksidin içeren göz damlasının Türkiye’de olmadığını bunu benim yapıp yapamayacağımı sordu. Bilgi olarak vermek isterim ki; bu göz damlası yurtdışından çok yüksek rakamlara temin edilmekte olup oldukça uzun bir sürede gelmekte. Oysaki hastanın beklemeye zamanı yoktu. Gerekli araştırmaları yapıp bir iki gün içerisinde göz damlasını yapıp hastaya teslim ettim. 10 ml göz damlasının fiyatı 40 TL idi. Bir hafta sonra yine hekim arkadaşımız arayıp aynı hasta için farklı bir göz damlası yapmamı istedi. Ancak bu kez sorun daha farklı ve büyüktü. Poliheksanid içeren bir göz damlası yapmam isteniyordu ve bu etken madde ne yazık ki yine ülkemizde yoktu. Bir hafta süren yoğun araştırmalar ve tedarikçi firmalarla görüşme sonucu etken maddeyi temin edip gerekli literatürleri taradıktan sonra ilacı yine yapma imkanı bulduk. Bu sefer ilacın hastaya maliyeti biraz yüksek oldu. 10 ml göz damlası 45 TL idi. Yani bir hafta boyunca defalarca yapılan görüşmeler saatlerce yaptığım makale ve literatür taramaları sonucu ilacın maddi karşılığı ne yazık ki buydu. Olsun bir hastanın hayatı söz konusuydu… Ve bunun maddi bedeli olamazdı. Hastaya ilacı teslim ederken eczanede çalışan teknisyen gelerek kalorifer peteklerinin birisinde bir arıza olabileceğini ve usta çağırmamız gerektiğini söyledi. Biraz sonra gelen usta elindeki tornavida ve ingiliz anahtarı ile yaklaşık bir 10- 15 dk içerisinde kalorifer peteğindeki sorunu çözüp giderken bizden istemiş olduğu 150 TL ücreti cüzdanına yerleştiriyordu… İşte Buket Hoca Kral derken bu sahne aklıma geldi acı acı gülümsedim. Buket Hocam Kral ekonomik anlamda artık çıplak…

Eczacılar ne yazık ki 2011 yılında Sağlık Bakanlığı’nın vermiş olduğu “Majistral Tarifeye” göre eczane laboratuvarlarında bin bir zorlukla hekimlerin yazmış olduğu bu formülleri hiçbir maddi beklenti içerisinde olmadan fedakarca yapmaya çalışıyorlar… Ancak hatırlatmak isterim ki artık bıçak kemiğe dayandı. Yıl 2018 beyler… Eczacılar tam 7 yıldır sabırla Majistral Tarifenin yenilenmesini beklemekteler. Laboratuvarda saatler süren ilaçların yapılışında bizlere layık görülen meslek hakkı 10 ila 15 TL. Evet yanlış duymadınız, eczacının emeğini hiçe sayan ve görmezden gelen bu tarifeyi güncelleyecek olan bürokratlar nerelerdesiniz… Hastaların ve bizlerin yaşadığı güçlükleri görmeniz için illa bir gün sizlerin veya bir yakınınızın bu tür ilaçlara ihtiyaç duyması mı gerekiyor? İnanın o gün reçetenizi yapacak eczane bulamayacaksınız… 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat