Endüstri 4.0, Sanayi 4.0 deyip duruyoruz son yıllarda. Nesnelerin interneti veya IoT dediğimiz de oluyor. Burada amaç kendini yönetebilen üretim süreçlerinin geçerli olduğu fabrikalar hayata geçirmek. Sanayi 1.0 buhar makinası, sanayi 2.0 otomobil ve seri üretim bantları, sanayi 3.0 Tesla AC motordu. Sanayi 4.0 ise internet ve robotlar. İnsanoğlu giderek insansız süreçlere doğru evriliyor, kendi kendini yineleyerek, kendinle yarışıyor. Geldiği yer ise kendine ihtiyaç olmayan süreçler, insansız fabrikalar, insansız arabalar, insansız uçaklar, insansız nesneler…      

        2029 yılına hedef konan, quantum mantığıyla çalışacak quantum bilgisayarları da gerçekleşirse, dünya bambaşka bir kapıdan tam olarak bilinmeyene doğru evrimleşecek. Çok halde olabilme, aynı anda birçok şeyle uğraşabilme, quantum atomlarının süper pozisyonu vs. gibi konuları da insan oğlu bir gün tam olarak çözdüğünde galiba sanayi 5.0 dan da söz etmek gerekecektir.

        9 Şubat 2017 Neural Computation’da çıkan yeni bir araştırma, Salk Enstitüsünden Saket Navlakha, tasarlanmış bir sistemle (yani bilgisayar ağı ile) biyolojik olarak evrimleşmiş bir sistemin (yani bugünkü insan diyebiliriz) bir problemin çözümü için benzer çözüm ortaya koyduğunu, tespit ettiklerini, buna artık şaşırmamamız gerektiğini yazıyordu. Tasarlanmış sistemlerde ve biyolojik sistemlerde trafik akışını yöneten benzer kurallar bulunduğu ifade edilen bu yazıda, biyolojik sinir ağlarının tasarlanmış karşıtları ile aynı algoritmaları kullandığı tespiti yer alıyor (AİMD algoritması). Bu da internet ve beynin birbirine benzer yöntemler kullanan kontrol mekanizması ile nesneleri yönettiği anlamına geliyor.

        Yani nesnelerin interneti (IoT) dediğimiz şey, aslında insanın kendi kendini kopyalamaya çalıştığı bir kavram. Bunu başarırsa eylemler insansız hale gelecek, insanlara yaşam için bol bol zaman kalacak ve daha mutlu olacağını düşündüğü bir süreç başlayacak. Tabii bunun böyle olup olmayacağı şimdilik meçhul, insanoğlu o süreci henüz yaşamadı. Belki düşündüğü gibi olmayacak, zira baksanıza yapay zeka konusunda bir çok çekince çıktı ortaya, hatta insanoğlu kendi ürettiği bu kavramdan korktu gibi sanki…

        Ayrıca daha bugünden istihdam konusunda yaratacağı sorunlar tartışılıyor. Zira insanların işsiz kalma korkusunu tetikleyen gelişmelere gebe. Endüstri 4.0 yani nesnelerin interneti (IoT).

        Zira Çin’de şimdiden ilk insansız robot fabrikası açıldı bile. Daha önce 650 kişinin çalıştığı fabrika, bugün 20 kişiyle hem de 24 saat tıkır tıkır çalışıyor. Bant sadece 3 işçi ile çalışırken, diğerleri teknik ekip olarak, merkezi kontrol sistemindeki bilgisayarlar ve monitörlerin başında oturarak sistemi kontrol ediyor o kadar...  Bu fabrikalara yeni bir isim de takılmış: Karanlık fabrika. Karanlık fabrika ismi ironik, aslında karanlıkta bile çalışır anlamına ama, acaba insan oğlunun geleceğinin karanlık olduğunu da anımsatmıyor değil. Fabrika cep telefonu modülü üretiyor. Dongguan şehrinde Changying Preccision Technology Company isminde. Fabrika şimdiden tüm dünyada çok ünlü oldu bile.

        Tabi bu işin bir tarafı, diğer taraftan iş dünyasının bir bölümü ise sanayi 4.0 sanayi devrimi için geç kalma lüksümüz yok anlayışında.

        Ayrıca Kıta Avrupa iş dünyası bu anlayışta iken, ABD işi biraz daha ağırdan alıyor, hatta sensor teknolojisinde çok ileri olan Almanlar Endüstri 4.0’ı sürüklüyor anlayışı egemen.

        Kısacası Endüstri 4.0 tüm kesimlerce tartışılması, planlanması hem de ulusal ekonomimize uygun planlanması için devletin, bilimsel ve sosyolojik yönden programlayarak Sanayi 4.0’ı yönetmesi gerekiyor. Belki özerk ve akredite bir kurum tarafından yönlendirilmesi daha da doğru olacaktır. Aslında Endüstri 4.0 treni henüz tam manasıyla hareket etmedi. Trene binenler, binmeyi düşünenler, daha sonra binerim diyenler, zamana yaymayı planlayanlar... Hepsi 4.0 garında bekleşiyorlar.  

                                                                                                                           

Enver OLGUNSOY



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat