Ecz. Ufuk Bekir ERSÖZ

 

Tekirdağ Eczacı Odası Başkanı

 

Meslek Örgütleri her zaman  dinamik yapılarını sürdürmek zorundadırlar,ne zaman bir duraksama dönemine girilir orda sorunlar başlar,bu dönem bu dinamiklerin meslek örgütü anlamında pek harekete geçmediğini düşünüyorum. Bu dönem(1,5 ay önce) İlaç Takip Komisyonu adında  bir yapının kurulması beni bir anlamda sevindirdi,bir anlamda kuşkuya itti,bir önceki yazımda kuşkularımı dile getirmiştim.Bu Komisyonun ardı ardına rapor yayınlaması ilgimi çekti,ama unutulmaması gereken bir konuyu hatırlatmakta fayda var,komisyonlar veri toplarlar,çalışmalar yaparlar,raporlar yayınlarlar,yani Komisyonlar bir yere kadar gelir,bir yerden sonra o komisyonların bağlı olduğu yapıların çözüm önerileri sunması gerekir.Çözüm önerisi sunacak yapıda Eczacı Odaları ve Merkez Heyetidir.

 

   Ülkemizde İlaç’la ilgili 4 ana aktör var,bunlar İlaç Sanayi,Kamu,Dağıtım Kanallları,Eczaneler.Bu 4 ana aktör zaman zaman zor duruma düşüyorlar,kendilerine göre tedbirler geliştiriyorlar,gelişmelere göre ara sıra anlaşamıyorlar,ama bu 4’lü hep var,ve olmalıda,önemli olan bu dörtlünün isteklerini olabilirlik çerçevesinde sağlamak ,ben konuya böyle bakmanın bir anlamda çözümüde kolaylaştıracağını düşünüyorum.

   Biliyorsunuz  2005 yılı başında SSK ve Yeşil Kart reçetelerinin serbest eczaneler tarafından karşılanmaya başlamasıyla dağıtım kanallarının piyasaya sunduğu ilaç pazarında 1 kat civarında bir artış oldu,o süreci biraz hatırlayalım:Kamu SSK’dan dolayı aldığı yüksek ilaç iskontolarını öne sürerek,bu işten zarar ettiğini söyledi ve o dönemin gerçeğine uygun olarak Kamu İskontosu kavramı getirildi.Orjinal ve Jenerik ilaçların ayrımı yapılarak %4-%11 civarında İlaç Sanayi tarafından Kamuya ek iskonto yapılarak bu sorun çözüldü.Bu indirim toplamda(jenerik ilaçlarda) %14,5 olacak ve bu indirimin %3,5’u eczanelerden %11’i Sanayiden karşılanacaktı.Orjinal ilaçlarda indirim %7,5 olacak,bu indirimin %3,5’u eczaneler tarafından %4’ü ilaç sanayi tarafından karşılanacaktı.Sanayinin imalatçıdan yaptığı bu iskonto eczaneler aracılığıyla taşınarak kamuya iletilmeye başlandı. Kamu serbest eczane pazarını büyüttü(daha sonra eşdeğer ilaç listesi ve ilaç fiyat kararnamesi ile harcamalarını kontrol altına aldı),İlaç Sanayi Kamu iskontosu uygulamaya başladı,serbest eczanelerde Kamuya verdikleri iskontoyu artırdılar.Dağıtım Kanallarıda bu büyüyen Pazarda her ile şubeler açarak büyüdüler.

   Şimdide sektördeki en büyük sıkıntı eczane karlılıklarının ilaç sanayi tarafından düşürülmesi ve kaldırılması yönünde çalışmalar yapılması.Bu gidişat biz eczacıları elbette mutsuz ediyor,İlaç firmalarının düşürmeyi istedikleri oranlardan sonra ve bu karlılıklarla eczacıların ve eczanelerin gitmeyeceği ortadadır. 2005 yılından bu yana baktığımızda Türkiye İlaç Pazarını eczaneler açısından değerlendirdiğimizde Ödeme güçlüğü çeken meslektaşlarımızın arttığını,kapanan ve devir olan eczane sayımızın arttığını görürürüz.Bunların sebebi olarakta yıllardır;

    ‘’İlaç fiyat düşüşlerinden dolayı kamulaşan eczanelerimizi,euronun sabit kalmasından ötürü yükselmeyen ilaç fiyatlarını,tl ile bizim masraflarımızın artmasını, Eczane muhasebelerinin sağlıklı yapılamamasından ötürü gerçek anlamda karlılık miktarının tespit edilememesini,eczane cirolarındaki adaletsiz dağılımı,1000 cıvarında eczanenin pazarın %50’sine hakim olmasını gösterebiliriz.

   Birde eski bir belgeyi İlaç Pazarının bu dört ana aktörüne hatırlatmak istiyorum.14.12.2004 tarihinde O Dönemin Teb Genel Başkanı Ecz. Mehmet Domaç,Maliye Bakanı Kemal Unakıtan,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu’nun imzaladığı  ‘’KAMU KURUMLARININ SERBEST ECZANELERDEN İLAÇ ALIMI KONUSUNDA YAPILACAK PROTOKOLE İLİŞKİN GENEL ESASLAR ‘’adlı protokolü okuduğunuzda Protokolün 5.maddesi şöyle diyor.Bu anlaşma imalatçı veya ithalatçılar,depocular ve eczacılar arasında ilacın mevcut satış koşullarına ilişkin başka bir değişiklik öngörmemektedir.

   Bu belge imzalandığı tarihten bu yana gelişmelere baktığımızda en büyük kayıpları biz eczacılar yaşıyoruz,ama İlaç Sanayi buna rağmen bizim peşin iskonto adı altında yıllardır bizim için çok önemli olan %3,5-7 arasında değişen ve yaşamamız için çok önemli olan bu iskontoları kaldırmaya çalışıyor.Bu iskontolar İlaç Fiyat Kararnamesinde olmadığı için İlaç Sanayi bu iskontolarla canının istediği gibi oynuyor.14.12.2004 tarihinde imzalanan bu protokolün tekrar gündeme getirilmesi ve gerekirse tekrar gözden geçirilmesi gerekebilir.Sektörde bir sıkıntı varsa İlaç sektörünün bu dört aktörü oturur,konuşur,uzlaşır,anlaşır,

   Anlaşamazsa  veya İlaç Sanayi tek taraflı bu tavrından geri adım atmazsa,bunun adı çözümsüzlük istemek demektir,çözümsüzlüğü isteyenlere,eczacılık mesleğini ve eczacıların meslekleri için her şeyi göze alabileceklerini hatırlatarak 14.12.2004 tarihindeki imzalanan Protokole göre davranmalarını,bir sıkıntıları varsa bu sektörün diğer aktörlerininde sıkıntıları olduğunu düşünmelerini çözüm önerisinin bu dört ana aktörün mutabakatıyla olabileciğini hatırlatarak bir çözüm önerisinde bulunuyorum.

Yıllardır Peşin iskontosu adı altında İlaç Sanayi tarafından Serbest Eczanelere verilen ortalama %3,5 civarında olan bu iskontoların İlaç Fiyat Kararnamesinin değiştirilerek kararnameye eklenmesi hem bizim için hemde İlaç Sanayi için hemde Kamu için bir çözüm olabilir,yani mevcut piyasa koşulları değişmeden İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılacak bu değişiklikle bu sorun ortadan kalkar.

Bu değişikliği nasıl yapabiliriz?

İki şekilde olabilir;

1-İlaç Fiyat Kararnamesi yeni karlılıklarla tekrar düzenlenir.

Kademelere göre 25-25-25-16-12 olan oranlar,

Bizim yaptığımız hesaba göre mevcut piyasa koşullarına uygun şekilde yeniden belirlenerek

30-28-26-20-16 olarak düzenlenir.

14.12.2004 tarihindeki imzalanan Protokole uygun olarak Serbest Eczanelere Peşin İskonto veren firmalar aynı miktarlardaki iskontoları Devlete verdikleri Kamu İskontosu’na eklerler,böylelikle kararnameden dolayı doğacak kamu zararı böylece önlenmiş olur.

2- İlaç Fiyat Kararnamesi yeni karlılıklarla tekrar düzenlenir.

Kademelere göre 25-25-25-16-12 olan oranlar,

Bizim yaptığımız hesaba göre mevcut piyasa koşullarına uygun şekilde

30-28-26-20-16 olarak düzenlenir.

Önümüzdeki günlerde gelecek zamların birinde bizim hesabımıza göre ,bizim tespit ettiğimiz ortalama rakam
(%3,5)gibi düşük zam verilir ve böylece kararnameden dolayı doğacak  kamu zararıda önlenmiş olur.

Her iki çözüm önerisindede Sektörün dört ana aktörüde zarar görmeden,’’mevcut karlılıklarını koruyarak’’ sorun çözülmüş olur.

Tabi her iki önerinin sonucunda alış faturalarında peşin iskonto bölümü boş olur,peşin iskonto kavramı ortadan kalkar.Bu çözüm önerisindeki en önemli kriter,14.12.2004 tarihinde imzalanan tarihi protokoldür.

Bu yaptığım çözüm önerisini 12 Nisan Pazar günü İstanbul’da yapılan Başkanlar Danışma Kurulunda’ da önerdim.

Sağduyunun galip gelmesi dileğiyle…

Saygılarımla

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat