2019 yeni yılına, sağ kulağım Tanju OKAN’da, sol kulağım Cüneyt GÖKÇER’de “AH BİR ZENGİN OLSAM” şarkısıyla girdim.
Oldum mu olamadım mı henüz bakmadım.
Ama, zengin olsam ne yapacağımı biliyorum.
Tanju OKAN gibi sevgilisini iyi yaşatıp iyi yaşamak yaşım geçti.
Cüneyt GÖKÇER gibi bir damdan, bir kasabayı nasıl idare edeceğimi, nasıl bir mahalle kuracağımı anlatmaktan gına geldi; hevesim bitmek üzere.
Acemi yaşamımda bir konuda hıncımı yenemiyorum.
Eş, ev, araba sahibiyim. Dükkan sahibinden ve vergiciden ne kadar çok korksam da canım isteyince gittiğim, canım çekmeyince gitmediğim, normal geçindiğim bir eczanem de var.
Beynimde, dişlerimde, gönlümde, gözlerimde, kulaklarımda kayıplar olsa da, ayak kemiklerim, cilt gerginliğim eskisi gibi olmasa da, arkadaşlarıma asılacak, laf atacak, takılacak, taş atacak kadar sağlığım yerinde çok şükür.
Bir iki yıl daha bekleyip, iyi bir fiyata eczanemi satarsam; (bir arkadaşımın dediği gibi “eczane kapatma kredisi” ne de gerek kalmadan) eczanemin borçlarını da, elemanlarımın tazminatlarını da öderim İnşaa Allah.
Orta dereceden olsa da Bağ Kur emekli maaşım var.
Turistik olarak yaşamaya başladığım, TL olarak kazanıp döviz olarak harcama yaparak yaşamımı sürdürdüğüm yöremden turistler çekilince-kaçınca emekli maaşı ile geçinilir hale geldi; ona da çok şükür.
“AH BİR ZENGİN OLSAM” Ne Yapacağım Ben?
Bunun yanıtını benden çok önce, İ.Ü Eczacılık Fakültesi’ne başladığımda başbakan olan, bitirirken ilk şapkasını alıp giden, sonradan şapkasını kaptırmadan defalarca başa geçen, gençliğimizde çok kızdığımız, sonradan çok aradığımız, karikatürlerini bile rahat rahat yaptığımız, esprili, fötr şapkalı, güleç, geniş karınlı, kocaman kafalı, kocaman göbekli, sevimli, şişman, tonton sayın Süleyman DEMİREL (adaşım) 2000 yılından önce söyledi.
“Kendim için bir şey istiyorsam namerdim!” .
Uzattım, konuyu kaydırdım.
Zengin olsam, parayı dörde bölecektim:
1. Eczacılık Fakültelerine
2. Türk Eczacıları Birliğine
3. Eczacı Odalarına
4. Eczacının Sesi gazetesine
Bir yerlere adımı da verdirmeden yardım yapacaktım.
Adımı da verdirmeden bu yardımı niye yapacaktım?
Bir türlü çözemediğim sorumun yanıtını bu dört kuruma arattıracaktım.
Oda genel kurullarında, EDAK ecza kooperatifi genel kurullarında ve Eczacının Sesi İnternet Gazetesi Özgür Köşe’sinde açık açık çok söyledim, çok yazdım.
Kimse oralı olmadı.
Acemi yaşamıma, mesleğimi, eczanemi bırakmak üzere olmama elbette alışırım, üzülmüyorum.
Üzüntüm, 30 yıldır meslek tartışmalarımızın bir temele, bir raya, bir yola oturamayışıdır.
Eczacılık, eczane tartışıyoruz zannıyla muhasebecilik, savunmacılık, sekreterlik konularını konuştuk.
Dıdı dıdı, vıdı vıdı, tütütü yaptık.
Bol bol, benim bıyığıma karışamazsın, sakalıma dokunamazsın gibi felsefi atışma, sataşma yaptık.
Sık sık şeytan taşladık.
Evet, “AH BİR ZENGİN OLSAM” açık açık söyleyip de yaptıramadığımı yaptırmak için, en pahalı küpeler gibi kulaklara bir soru asıp yanıt bekleyecektim.
Yeni yılımızda, eski dünyamızda kafasız insan gücü, pazulu kol gücü değeri azalacak.
Hesaplama, toplama, dağıtma kolaylaşacak.
Yerin altından çıkarılan pahalı enerji yerini, güneşten, rüzgardan ucuza toplanan enerji alacak.
Siyah, soğuk demirden yapılan, dolar ile, ero ile satılan silahların yerini, biyolojiden, doğal ortamlarda çok ucuza elde edilen, göze görünmez, ele avuca alınamaz, ele geçirilemez acayip virüsler alacak.
Dünya birden bire uyanacak.
İnsanlar insan olduklarını anlayacak.
Değeri düşmeyen tek bir şey kalacak.
Bilimsel bilgi ile üretim yapmak, o bilgiye yorum katarak derdine derman arayanlara katkı yapmak.
Buna hazırlıklı olabilmemiz için, mesleğimizle ilgili önümüzdeki soru ve o soruya bulunacak yanıt çok önem kazanacak.
Mesleksel olarak, bundan sonra kimseden bir şey istersem namert olayım ben de.
Sorumun yanıtını, ister yazılı, ister evrene saçarak herkesten, her kesimden istiyorum LÜTFEN.
SORU:
- İnsan yönetme ve insan ağırlama
- Muhasebe
- Sekreterlik
Dışında
“ECZANE ECZACISININ ECZANEDEKİ GÖREVİ ve HAKKI NEDİR?”
Bu bilmeceyi çözen, eczanedeki eczacı ve eczane sorununu çözer, mesleği rayına oturtur.
“Ülkemizdeki meslek odaları ne yapar?” sorusuna ciddi bir “iyi örnek” oluşturabilir.
2019’un başında başlarsak, “bugün tatil, yarın bayram” demezsek, “acele işe şeytan karışır, hele bir Pazartesi gelsin” diye savsaklamazsak 2023’e yetişir bu iş.
Yetişirse, duyarsam, görürsem çok sevineceğim, bu sene başlarsak 2019’u çok seveceğim.
Dingin, keyifli, sağlıklı, verimli bir yıl ola…