Önceki yıl, Eczacı Odalarının hastanelerdeki reçete dağıtım bürolarının kapatılma kararında, yatan hasta ilaçlarının hastane tarafından karşılanması gerekçesine kimse itiraz etmemişti hatırlarsanız.

Halbuki hastanelerdeki bu faaliyet kamu maliyesi, halk sağlığı, eczacılık mesleği, etik ve ahlaki değerler, hasta ve refakatçi, eczaneler arasındaki reçete dağıtılması vb. gibi sebepler yüzünden oldukça faydalı ve en önemlisi Eczacı Odalarını ön planda tutan bir durumdu.

Gereksiz ilaç sarfiyatını engelleyerek Devletin ilaca ödediği maliyeti azaltıyordu.

Hasta refakatçileri ellerinde reçete ve benzeri beyaz kağıtlara yazılı tedavi gereçleriyle ortalıkta perişan olmuyorlardı.

Hastane koridorlarında, ne yazık ki bazı meslektaşlarımızın görevli elemanlarının ( simsar) iş alanı ortadan kalkmış ve eczaneye göre reçete düzenlenmesine son verilmişti.

Eczacı Odalarının görevli elemanları aracılığıyla, reçete dağıtım sistemi oluşturulmuş ve eczanelerin Odaya bağlılık ve ilgileri gittikçe güçlenmeye başlamıştı.

Hastanın ilacı başucuna geliyordu ve ilaç sisteminde bir çok sorun her açıdan çözülmüştü.

Bu sistemin iptal edilmesinde kimsenin aklına bugün yaşananlar gelmiyordu belki de.

O yüzden fazla itiraz edilmedi.

Yakın zamanda çıkarılan İl Sağlık Müdürlüklerinin, Oda tarafından belirtilen muvazaa kanaatlerinin Sağlık Bakanlığına iletilmesi uygulaması yürürlükten kaldırıldı.Bu da odaların etkinliğini arttıran bir durumdu.

Geçen gün SGK, yıllardan beri uygulanan ortak protokol üzerinden sözleşme yapılmasını ortadan kaldırdı.Adım adım yürüyen bu gelişmeler belli hedefe doğru ilerlemektedir.

Sözleşme yetkisi TEB de ve bu vesileyle Odalarda olsa, kendi çalışma alanlarında güçlü ve etkin olsalar, zincirci kardeşlerimiz nasıl eylemlerini pratiğe çevireceklerdir.

Tabii ki bu gelişmelerin nihai sonucunu hep beraber izleyeceğiz. Sistem eczacıları, gemisini kurtaran kaptan olmaya zorlamaktadır.

Acaba tek tek gemi kurtarmak mı, yoksa mücadele ve risk alarak sistemi kurtarmak mı tercih edilecek, göreceğiz.

Toplu eylemin dışında TEB in ve odaların alması gereken, iyileştirmeye ve geçmişteki yapılan hataların tamirine yönelik tedbirlerin gözden geçirilmesi gerekmektedir.

En basiti, sözleşme metinlerini nerdeyse bir çuval paraya satmanın alemi var mı sizce?

Bence Eczacılığın büyük sınavı veya kırılma noktası budur.

Ağacın kurdu kendi içindeyse, yıkılması çabuk olur.

Kolay gelsin..



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat