Dr. Ecz. Derya BEKTAŞ

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken; bilimsel eğitimin başladığı 14 Mayıs 1839’dan bugüne süregelen eczacılık mesleğinin geleceği hakkında endişeliyim. Eczacılık mesleği, sağlık hizmetlerinin temel unsurlarından birisiyken, her geçen gün dezenformasyona uğrayışı halk sağlığını derinden etkilemekte.

Hastanelerin ilaç ve sarf malzemeleri temini ve korunmasını sağlayan, düzenlenen(!) taban ödeme katsayısı ve artan iş yüküyle yıpranan, emekliliklerinde de hak kayıplarına uğrayan kamu eczacıları;

Yaklaşık 15 yıl önce hazırlanmış İlaç Fiyat Kararnamesi (İFK) ve ilaç baremleri için, birkaç ay önce yapılan güncellemeyle, gittikçe zorlaşan ekonomik koşullarla baş başa bırakılan;

İFK’nın mevcut baremlerinin, enflasyon ve ilaç zamlarından etkilenmeyişinin getirdiği ekonomik kayıpların ve İFK’nın euro kuru politikasının getirdiği ilaç yoklarının da sorumlusu olan;

Yardımcı eczacılığın eklemlendiği,

Küçük ve orta ölçekte eczanelerin yaşam haklarının gün geçtikçe azaldığı;

Ülkemizin hemen her köşesinde sağlık hizmeti veren eczanelerin varlığını korumak için tedbirlerin alınmadığı,

Satışı eczanelerde olup, birçok ürünün elinden aldığı ve alınmaya da devam edilen;

Rapor, SUT, Medula içerisine sıkıştırılan, yıpranan eczane eczacıları ve eczacılık mesleği;

Etkin madde, etkinlik ve kalite parametreleri Takviye Edici Gıdalar Yönetmeliğince düzenlenen ve her alanda (!) satılabilen gıda takviyeleri;

İlaca gelen her zam artışıyla, hastanın ödeyeceği miktarın arttığı ilaç farkları;

Son 6 aydır, gittikçe artan ve kartopu etkisi oluşturacak olan ilaç yokları;

Mevcut ilaç geliştirme ve üretim politikaları, kullanımdaki ilaçların yarısından fazlasının ithal oluşu;

ARGE, laboratuvar altyapısı ve eczacılık akademik kadrosundan yoksun olarak açılıp, eğitime devam eden eczacılık fakülteleri;

Yerli ilaç sanayisinin gelişmesine yeterince katkı sunamayışı ve kamu-üniversite-sanayi iş birliği modellerinin yetersizliği;

Ve belki de değinemediğim onlarca sorunun içinde her geçen gün yıpranan eczacılık mesleğinin geleceği hakkında endişeliyim. Çünkü bu sorunlar sadece birkaç yılı değil, eczacılık mesleğini ve ülkemizin ilaç ve sağlık politikaları açısından geleceğini etkileyebilecek sorunlar yumağını oluşturmaktadır.

Tüm bu konular çerçevesinde; 27 Kasım’da düzenlenecek olan eczacılık mitinginin kamuoyu farkındalığını artıracağı ve sorunlarımızın çözümünü getirecek bir süreci başlatacağına inanıyorum.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat