Av. Dicle Gençosmanoğlu

Dünya Sağlık Örgütü şiddeti; fiziksel kuvvet veya iktidarın, kasıtlı bir tehdit ya da gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması veya açma olasılığı bulunması hali olarak tanımlar. Hasta veya hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarına karşı uygulanan sözel veya fiziksel saldırılar ise sağlıkta şiddeti ifade eder.

Her gün hastalarıyla iç içe ilaç ve eczacılık hizmeti veren eczacılar, son zamanlarda sağlıkta şiddet haberleriyle gündeme gelmektedir. En son Ankara Çankaya’da bir eczacı ile hastası arasında çıkan tartışma sonucunda hastanın eczacıya yumruk atması ve Adana’da bir hastanın eczacıya bıçak çekmesi, eczacıların çatı meslek örgütü olan Türk Eczacıları Birliği’nin, konuyla ilgili açıklama yapmasına neden olmuştur. TEB, yaptığı açıklamada: 'Sağlık çalışanlarını güvensizlik duygusu içerisinde tükenme noktasına getiren bu gidişi artık durdurmanın zamanı gelmiştir. Biz eczacılar korumak, iyileştirmek ve yaşatmak için kesintisiz ve nitelikli sağlık- ilaç hizmeti sunarken her an şiddete uğrayabileceğimiz endişesi ile yaşamak istemiyoruz.' demiştir.

Hukuk Ne Diyor?

Sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik olarak yapılan son yasal düzenleme, 7243 Sayılı Kanun’un 28. maddesiyle getirilen 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 12. maddesindeki değişikliktir. Yapılan değişikliğe göre; kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında, ilgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır. Bu bağlamda, serbest eczane eczacıları ve çalışanları da sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik yapılan düzenleme kapsamındadır.

Anayasa Mahkemesi Kararı

Anayasa Mahkemesi, 13.10.2021 tarihinde E. 2020/91 numaralı dosyada, kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama ve hakaret suçlarında cezanın yarı oranında artırılması ile bunlar hakkında TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin kasten yaralama, tehdit, hakaret suçları yönünden uygulanmayacağını öngören kuralların Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.

Sonuç

Sağlıkta şiddet, yalnızca eczacıların bir sorunu değildir. Aynı zamanda hastaların, güven içerisinde sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarını ihlal eden yaşamsal bir sorundur. Sorunun çözümüne yönelik yapılan son yasal düzenleme ve bu düzenleme ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar önemli olmakla birlikte, sağlıkta şiddet durdurulamamaktadır. Kanaatime göre, her alanda şiddeti durdurmak için daha fazla yasaya değil, daha fazla eğitime ihtiyacımız var. Şiddetin her türünü engellemenin yolu, saygılı ve sevgi dolu bireyler yetiştirmekten geçiyor.

Son Söz

Yeni yıl, şiddetin hiçbir türüyle karşılaşmadığımız bir yıl olsun…Umutla, saygıyla, sevgiyle…Herkese sağlıklı, mutlu yıllar dilerim…

Eczacının Sesi Hukuk Danışmanı

Av. Dicle Gençosmanoğlu

İletişim

Telefon: 0535 776 99 81

E- Posta: diclegencosman@gmail.com

 

Kaynaklar:

  1. Oğuz Polat, ‘’Şiddet ’’, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2016, cilt 22, sayı 1, s. 15.
  2. Hatice Esen, Güzin Aykal, Sağlık Kurumlarında Yaşanan Şiddetin Değerlendirilmesi: Eğitim ve Araştırma Hastanesi Örneği, Sağlık Akademisyenleri Dergisi, 2020, cilt 7, sayı 1, s. 2.
  3. http://www.eczacininsesi.com
  4. http://www.teb.org.tr/news/8796/Sağlık-Çalışanlarına-Karşı-Şiddetin-Önlenmesine-Yönelik-Kanun-Düzenlemesi-Hakkında
  5. http://www.anayasa.gov.tr


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat