İzmir Eczacı Odası Başkanı: Sağlıkta tasarruf olmaz

Türkiye'de yaşanan ilaç sıkıntısı, eczacılar ve vatandaşı karşı karşıya getirirken, yılbaşında bu sorunun daha da fazla olacağı belirtildi.

ÇİĞDEM ÖZEN / BEN HABER

İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “ilaç sıkıntısının nedeni; Birincisi sağlığa yeterli bütçe ayrılmaması, ikincisi anlamsız fiyat politikası.” dedi.

"YERLİ İLAÇLARDA DA SORUN VAR"

İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, İzmir'deki ilaç sıkıntısının Türkiye’den çok farklı olmadığını, biz de 15-20 gündür çok garip bir şekilde sorun yaşadıklarını belirtti. Sayılkan, “Rutin olarak artık alışmıştık ithal ilaçların bulunmamasına. Ama Ekim ayının başından başlayıp bugüne kadar gelen süreçte basit grip ilaçlarının yarısından çoğu, çocuk ilaçları, balgam söktürücüler, ağrı kesiciler, tansiyon ilaçları, öksürük şurupları yok. Bu sorun Ocak-Şubat aylarında oluyordu. Sağlık Bakanlığı senede bir kere ilaç fiyatlarına zam yapıyor. Onu da Şubat ayının son haftası yapıyor. Dolayısıyla sektörde üretiminden dağıtımına kadar para kazanan herkes şubat ayında ortalama yüzde 20 civarında bir zam geleceğini biliyor.” dedi.

Sayılkan, ilaç fiyatlarıyla ilgili şunu söyleyebilirim; “Dağıtıcılar, depocular açısından öyle çok yüksek karları olan bir ürün değildir. O nedenle siz insanlara 21 Şubat'ta yüzde 20 zam yapacağım derseniz, ocak ayında o ilacı üretmezler ya da az üretirler. Bu sefer euro ve dolarda artış çok yüksek fiyatlara ulaştığı için şöyle bir sıkıntı oluştu. Yerli ilaçlarda da sorun yaşandı. Yerli ilaçların kutusundan şişesine kadar ciddi zam geldi. Dolara bağlı petrol ürünleri ve ithala bağlı hammaddelerle beraber. Dolayısıyla bu ocak ayında yaşadığımız kriz ekim ayına taşınmış oldu.” dedi.

"ARALIK-OCAK AYINDA DURUM DAHA VAHİM"

Sağlık Bakanlığı'nın her şubat ayında euro kuru belirlediğini ve o euro kuru üzerinden ilaçların fiyatlandırıldığını belirten Sayılkan, “2020'de euro kuru 3,80 TL iken, 2021 yılı içinde 4,57 TL olarak belirlendi. Türkiye'de kullanılan euro kurunun neredeyse yarısından daha düşük. Bu ithal ilaçlar Türkiye'ye gelmez, zatan gelmiyor da çünkü zarar ediyorlar. Yerli firmalar da birçok ilaçta zarar ettiğini söyledi. Bu sorunun çözümüyle ilgili bir adım atılması gerekiyor. Bizim önerimiz şu; senede bir defa yüksek zam işinden vazgeçmek lazım. Daha küçük rakamlarla daha sık yapmak lazım. Üç ayda bir yüzde 5 yaparsanız, yine yüzde 20 yapar ama bulunmayan ilaç krizini daha kolay aşmış olursunuz. İlaç üreticisini de beklentiye sokmamış olursunuz. Yüzde 2-2,5 ile çalışan sektöre büyük zam oranından bahsederseniz ister istemez bazı ilaçlar kaybolur, bazı ilaçların üretimi azalır ve vatandaş kapı kapı ilaç arar. Bugün ben kendi eczanemde gözlemledim, 10 vatandaştan 2'si eczane eczane dolaşıp duruyorlar. Aralık ve Ocak ayından çok daha vahim bir tablo ortaya çıkacak. Yapılacak zam için 90 günlük bir süre var, eğer bir önlem alınmazsa bu iş tehlikeli bir yere gidiyor.” diye belirtti.

"BURADAKİ İNAT DEVAM EDERSE..."

Sayılkan, vatandaşların pandemi döneminde kullandığı direnç artırıcı ilaçlarda da sıkıntı yaşandığını belirtti. Sayılkan, “Buradaki inat devam ederse, şubat ayında tek zam yaparım, euro kurunu da düşük tutarım diye o zaman ilaçların bulunamaması önümüzdeki sene yaz aylarında başlayacak. Hepimizin bu ülkenin vatandaşıyız, euro kurunu 4,57 tutmak bir anlamda tasarruf etmek adına mantıklı gelebilir. Ama insanlar ilaca ulaşamıyorsa, kasada kalan paranın da anlamı yok. O para daha iyi nereye harcanabilir merak ediyorum. Sağlığa ayrılmayan bir paranın başka nerede kullanılabilirliği daha önemli birinci sıraya yazılabilir. Türkiye'de betona yatırım devam ediyorsa, inşaatlar aksamıyorsa ama

insanlar ilaca ulaşmakta sorun yaşıyorsa burada planlamada bir hata var. Birlikte insanların sağlığa, ilaca ve tedaviye kavuşmasını çözmemiz lazım. Ondan sonra köprüler, barajlar anlamlı hale gelir.” dedi.

"VATANDAŞLA KARŞI KARŞIYA GETİRİYORLAR"

Öte yandan Sayılkan, “Sağlıkta tasarruf olmaz, ülke kaynakları tasarruflu kullanılacaksa çözüm, ithalatçılar ve üreticilerle sorunu çözmek lazım. Devletin ilaca harcadığı para 30 liraysa 32-34 liraya çıkarırsınız vatandaş böyle kapı kapı ilaç aramaz.” şeklinde konuştu.

İlaç stoklandığına dair açıklamalara da tepki gösteren Sayılkan, “Birileri çıkıp bir de yanlış bilgiler veriyor, stok falan diyorlar. Ne stoğu? Biz stok yapacak olsak bütün ilaçları yapmam lazım, hepsine zam geliyor çünkü. Mantık dışı buluyorum bu açıklamayı. Türkiye'de eczanelerde bulunan bütün ilaçlara zam gelecek. Bunların bazılarını saklayıp, bazılarını satmak gibi akıl dışı bir açıklama olabilir mi? Vatandaş da sonra bize doldurulmuş olarak geliyor. İlaç Türkiye'de üretilmezse o ilaç eczaneye de gelmez, vatandaşa da ulaşmaz.” dedi.

Türkiye'deki ilaçların yerli ve ithalde yarı yarıya olduğunu söyleyen Sayılkan, “Yerli üretime destek verilmediği için yarısı ithal olan bir ülkede siz euro kurunu 4 TL gibi komik rakamlar belirlerseniz, kendi talebinizle, uygulamanızla ilaç yokluğunu yaratırsınız. Basın açıklaması yapacağız ve bu süreçle ilgili çözüm olmazsa eczaneleri afiş asacağız.” dedi.

Sayılkan, vatandaşa seslenerek, “Bunun nedeni bellidir. Birincisi sağlığa yeterli bütçe ayrılmaması, ikincisi anlamsız fiyat politikası.” dedi.

https://www.kanalben.com/guncel/izmir-eczaci-odasi-baskani-saglikta-tasarruf-olmaz-h588057.html?fbclid=IwAR0orSOP7fvDpWfHisMASYby4j0smy-MOX6EJFjMjo0Q_3yr6sKXFDAoukc



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat