Ecz. Atilla Erbudak

Bu yazı; bir arayış için atılan adımlardan biridir. Çoğalması, tartışılması dileğimizdir.

Meslek örgütlerinin; Duygusu var mı, olmalı mı?

Ülkemizde uzun yıllardır toplumsal yaşamda yer alan örgütlenme biçimlerinden biri de “Akademik Meslek Odaları ve Üst Birlikleridir”. Bu yapılar genel bir tanımla; meslektaşlarının çıkarını korumak, toplumsal yarar sağlamak için mücadele eden ve meslektaşların bir arada durabilmesi işlevini yürüten organizasyonlardır. Oluşumları, Demokratik yöntemlerle seçimlerle belirlenen yönetimlerle olur.

Bu yapılanmaların günlük işleyişleri yürütebilmeleri için; dört duvarla çevrili, çatısı, kapısı, penceresi olan binaları, büroları olmak zorundadır. Ve bürokratik işleyişi yürütecek profesyonel kadrolar gereklidir.

Buraya değin, günlük yaşamda durup düşünmediğimiz işleyiş sürüp gider.

Bir makina çalışması gibidir aslında, hareket düzeneği belli olan, çerçevesi çizilmiş bir alanda ritmik salınımlarla işleyen bir makine.

Ama hizmet götürülenler  “İNSAN”

Duyguları, sevinçleri, kederleri, ortaklaşma istekleri, insansı yanları olan: Bireyler.

Örgütlendikleri, toplumsal yaşamda organize oldukları yerin; duvarı, kapısı, elektronik aletleri ile ilgilenmezler.

Zaman içinde değişen koşulların görülüp, onlara denk düşen “insandan yana” değişimlerin yansımasını beklerler.

Örgütlü yapıların neredeyse; nefes alıp vermesini, yüreğinin atmasını, canlı bir organizmaya dönüşmesi istemleridir.

Peki bu istekleri yerine gelir mi?

Meslek Örgütlerinin duyguları var mı? Olmalı mı?

Yoksa!

Bu yapıların kadrolarındaki savrulmalar bu yoksunluktan mı kaynaklı?

Değişim zor. Ama imkansız değil.

Hükmedenin buyurgan, ayrıştırıcı, dışlayıcı: “Dil”ine karşı; ortaklaşan, barışcı, demokratik bir dil etrafında yan yana gelebilen kişiler, gruplar ortaya çıkmakta geciktikçe; Bu eskiyen, yıpranan yapılar daha da yozlaşıp tarihin çöplüğüne gidecektir.

Paydaşlar; yeni “DİL”i en azından kendi aralarında yaşama geçirip “insandan yana” yeni bir yönetim modelini oluştururlarsa; Kendi alanlarını nefes alıp veren yürek kıpırtısı olan örgütlenmelere çevirirlerse çıkılan yol başarılı olur.

Birlikte değişir.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat