Ülkemizin 81 ilinde örgütlü 53 Bölge Eczacı Odası ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, 37. Dönem 2. Bölgelerarası Toplantısı devam ederken, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı’nın Anayasa Komisyonu’ndan geçtiği haberleri üzerine ilaçta reklam konusunda ortak tavırlarını açıklama gereği duymuştur.
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı hakkındaki görüş ve endişelerimiz, ilgili kurum ve kuruluşlar ile defalarca paylaşılmış olmasına rağmen Tasarı taşıdığı riskler ile Meclis Komisyonlarından onay alarak TBMM Genel Kurul Gündemine gelmeye hazır hale getirilmiştir.
Bugünden itibaren Meclis Gündemine getirilmesi artık an meselesi olan Kanun Tasarısı’nın 11 inci maddesi, reçetesiz ilaçların topluma yönelik tanıtımının önünün açılması girişimidir ve açıkça mevcut yasal mevzuata aykırıdır.
İlacın reklamının yapılmasının olası risklerini ve tehlikelerini biliyoruz…
Biz eczacılar, uzmanı olduğumuz ürünün herhangi bir meta, hastalarımızın da müşteri olmadığı yönündeki bilimsel bilgimize, meslek etiğimize dayanarak; ilacın reklamının yapılmasının olası risklerini ve tehlikelerini biliyoruz.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve 53 Eczacı Odası olarak, hem kanunlara aykırı hem sağlık otoritesinin hem de sağlık profesyonellerinin karşı olduğu, bu sağlıksız girişimden bir an evvel geri dönülmesini istiyoruz.
Tasarının Kanunlaşması halk sağlığını tehdit eden olumsuz bir durum yaratacaktır…
İlacın reklamının halka serbest olarak yapılması sonucu hem toplum sağlığı olumsuz olarak etkilenecek hem de reklamın getireceği maliyet ilaç fiyatlarına yansıyacağı için ilaç harcamaları da artacaktır. Ayrıca, tüketimi teşvik edici olarak yapılacak reklam sonucu gereksiz ve hatalı ilaç kullanımı da artış gösterecektir. Bu durum kuşkusuz, hemen hemen her gün radyo, televizyon veya gazetelerde hatalı ve gereksiz ilaç kullanımı ile ilgili son derece üzücü haberler ile karşılaştığımız bir ortamda ilaçta reklamın nelere mal olacağının göstergesidir.
Hastalarımızın sağlığını ne ekonomik menfaate ne de kârlılığa feda etmedik, etmeyeceğiz…
Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, bizler, halka sunduğu ürünün reklamının yapılarak, tüketimin arttırılmasına karşı çıkan tek meslek grubuyuz. Çünkü bizler, hastalarımızın sağlığını ne ekonomik menfaate ne de kârlılığa feda etmedik, etmeyeceğiz.
Bu kararlılık ile 1996, 2003 ve 2009 yıllarında yayımlanan yönetmelikler ile reçetesiz ilaçların reklamının önünü açacak uygulamalara karşı dava açtık. Her üç dava da yönetmelikler, mevcut yasalara aykırı olmaları ve ilacın diğer tüketim mallarından farklı özelliği nedeniyle Danıştay tarafından iptal edildi.
Ülkemizde, ilaç ve eczacılık alanında yetkili tek bilimsel otorite olan Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü de TRT Reklam Yönetmeliği’nde yapılmak istenen benzer düzenlemeye karşı çıkmış ve ilacın reklamının yapılamayacağını belirtmiştir.
Yasal mevzuata aykırı bu tasarıyı değerlendirecek olan milletvekillerimize ve tüm kamuoyuna bir kez daha hatırlatmak isteriz ki,
• İlaç ve sağlık alanının özgün bir niteliği vardır,
• İlaç ve eczacılık alanı herhangi bir “sektör” gibi değerlendirilemez,
• Rekabet ilkelerinin bu özgün alanda yer alması mümkün değildir,
• Ve ilaç herhangi bir ticari meta olarak görülemez.
Bizler, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve 53 Bölge Eczacı Odası olarak; Milletvekillerimizin halk sağlığını önceleyen bir bakış açısı ile Tasarı’nın ilgili maddelerinin çıkarılması yönünde tavır almaları gerektiğini ifade ediyor, toplum sağlığını şirket karlarına değişmeyeceklerini göstermelerini bekliyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.