Sayın Meslektaşlarımız,
Sağlık Bakanlığı, 11 Haziran 2010 tarihinde yeni bir "BEŞERİ İLAÇLARIN FİYATLANDIRILMASI HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ" yayınladı.
Yayınlanan bu tebliğde; gerçekleştirilen kimi teknik düzenlemelerle ilaç fiyatlarında yeni indirim dalgalarının hukuki alt yapısı oluşturulmuştur.
Yani, önümüzdeki aylarda yeni ilaç fiyat indirim dalgaları gerçekleşecektir. Bu indirim oranlarının yüksek oranlarda olabileceğini öngörüyoruz.
Diğer yandan, yayınlanan tebliğde YİNE eczacıların uğrayacağı raf zararları hiçbir teminat altına alınmamıştır.
Uğratılacağımız stok yıkımları yine ortada ve boşlukta bırakılmıştır. Bu gidişle eczacılara yaşatılan ekonomik yıkım sürecinin daha da üst boyutlara varacağı açıktır.
İTS’ ye ilişkin yaşadığımız ve yaşayacağımız sorunlar da çözümsüz bir biçimde ortada duruyor.
Bütün bu tablo içinde TEB ve Eczacı Odalarımızın içinde bulunduğu durgunluk, insiyatifsizlik anlaşılamaz bir biçimde en üst noktadadır.
Oysa biz, eczacı hareketinin gelenekleri ve örgütlülüğü göz önünde bulundurulduğunda kendi içinde güçlü ve önder bir potansiyeli barındırdığını biliyoruz.
Sonuç olarak:
1) Bu şartlar altında SGK’ ya verdiğimiz ilaç ve eczacılık hizmetinin sürdürülemez olduğunu görüyor, başta TEB olmak üzere meslek örgütlerimizden radikal bir müdahale bekliyoruz.
SGK’ ya verdiğimiz ilaç ve eczacılık hizmetinin şartlarının sil baştan yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyoruz.
2) Yeni fiyat indirim dalgalarının beklentisiyle:
a) Meslektaşlarımızın eczanelerinde ilaç alım politikalarını titizlikle saptamasını, ilaç stokunu minimumda tutmasını,
b) İlaç firmalarının promosyonlu satışlarına dikkat etmesini, bu türden satışlara aldanmamasını, öneriyoruz.
3) Bütün Türkiye çapında meslektaşlarımıza, bağlı bulundukları eczacı odalarına ve TEB’ e çözüm üretmeleri ve önderlik etmeleri konusunda demokratik baskı yapmaya çağırıyoruz.
4) Meslek örgütlerimizden gelecek olan her türlü katkı davetine açık olduğumuzun tüm gücümüzle destek vereceğimizin, umudumuzu koruduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
İnsanlık tarihinde "çözümsüzlük" hiç bir zaman çözüm olmamıştır. Çözümü hep birlikte, geleneklerimizden alacağımız güçle, cesaretle, dayanışma ve serinkanlılıkla yaratacağımıza inanıyoruz.
Sevgi ve saygılarımızla.
17.06.2010