Sn. Recep Tayyip Erdoğan
T.C. Başbakanı
Sn. Prof. Dr. Recep Akdağ
T.C. Sağlık Bakanı
Sn. Prof. Dr. Ömer Dinçer
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
KONU: İlaç Takip Sistemi
Serbest eczane sahip ve mesul müdürleri olarak İlaç Takip Sistemi ile ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Son üç senedir uygulanması gündemde olan İlaç Takip Sistemi ile ilgili gelişmeler ne yazık ki tam bir kaos haline dönüşmüş durumdadır. İlaç üreticileri tarafından piyasaya sürülen ilaçlar ne yazık ki Beşeri ve Tıbbi Ürünler Ambalajlama ve Etiketleme Yönetmeliğinde belirtilen şartları karşılamamaktadır.
Bunun nedeni gerek kurumların ve gerekse ilaç üreticilerinin alt yapı eksikliği olduğu gibi, oluşturulmaya çalışılan sistemin her türlü yapıcı uyarıyı yok sayarak “ben isterim olur” mantığıyla tek taraflı olarak dayatılmaya çalışılmasıdır. Uygulama aşamalarında görülen aksaklıklar yine tek taraflı yayınlanan genelgelerle çözülmeye çalışılmaktadır, ancak çözülememektedir. Bu da kaosun ve belirsizliğin daha da artmasına neden olmaktadır.
Gelinen günde; Beşeri ve Tıbbi Ürünler Ambalajlama ve Etiketleme Yönetmeliğinde açıkça 01.01.2010 tarihi itibarı ile tüm ilaçların karekodlu olacağı belirtilmesine karşın halen eczanelerimize eskisi gibi çizgi kodlu ilaçlar gelmektedir. Yine ilgili yönetmelikte açıkça çizgi kod içeren ilaçların 01.01.2011 tarihine kadar satılabileceği belirtilmesine karşın SGK tarafından yayınlanan 2010/38 sayılı genelge ile bu tarih –yönetmeliğe aykırı olarak- 01.06.2010 tarihine indirildi.
Tüm bunlara karşın eczanelerimizde, ilaç depolarında ve ilaç firmalarının stoklarında bulunan yaklaşık 4000 kalem ilacın sadece 500’ü karekodlu hale getirilebilmiş durumdadır. Bu 500 kalem ilacın ambalajının da bir standartı bulunmamaktadır. Piyasaya kayıtlı, kayıtsız çok sayıda karekod verildiği gibi, yanlış bilgi içeren karekodlar da mevcuttur.
Her ne yapılırsa yapılsın gerek SGK genelgesinde belirtilen 01.06.2010 tarihine, gerekse yönetmelikte belirtilen 01.01.2011 tarihine kadar istenildiği gibi tüm ilaçların karekodlu olabilmesi ve sistem altyapısının (kurum, ilaç üreticisi, dağıtım kanalları, eczane) uygun hale getirilebilmesi olanaklı görünmemektedir. Ayrıca veri güvenliği tam anlamı ile belirsizdir. Şu ana kadar yapılan açıklamalarda bizim için çok önemli olan bu konu hiç gündem edilmemiştir.
Eğer ki ısrarla belirlenen tarihlerde uygulamanın başlatılması dayatılırsa yaklaşık 2,5 milyar ABD Doları tutarında bir ilaç çöpe atılmak zorunda kalacaktır. Bu bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için çok büyük bir israftır.
Çözüm olarak;
1) Mevcut tüm ilaçların bitene dek eski uygulama ile çizgi kodlu olarak satılabilmesi sağlanmalıdır.
2) İlaç Takip Sistemi, 16 Mart 2010 tarihinde Brüksel’de toplanan PGEU Genel Kongresi sonuçları göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmelidir.
Saygılarımızla.
13.04.2010