Ülkemizdeki 14 bini aşkın eczacıyı ve eczane sahibi meslektaşlarımızın yaklaşık %40’nı temsil eden, İstanbul, Ankara ve İzmir Eczacı Odaları olarak yayımladığımız bu deklarasyonun amacı, başta İlaç Takip Sistemi olmak üzere, son dönemde ilaç ve eczacılık alanında giderek daha da yakıcı hale gelen sorunlarımıza dikkat çekmek, çözüm önerilerini gündeme taşımak ve katkıda bulunmaktır.
Bilindiği üzere; 01.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan İTS uygulaması, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge ile tüm eksiklikleri ve bilinmezleri ısrarla görmezden gelinerek 01.06.2010 tarihine çekilmiştir. 16 Mayıs 2010 sabahı bizlerle birlikte hastalarımızın da yaşayacağı kaos ortamı düşünüldüğünde meslektaşlarımızın bir kez daha umutsuzluğa kapılmasına engel olmayı mesleki bir sorumluluk olarak görmekteyiz. Bu nedenle, TEB Merkez Heyeti içinde bulunduğu sessizlik ortamından biran önce çıkarak, meslektaşlarımıza ivedilikle açıklama yapmalı ve sorunun çözümüne yönelik somut adımlar atmalıdır.
Öte yandan ;
Konu ile ilgili olarak 17 Nisan 2010 tarihinde, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 2010/ 24 nolu genelgede taraf olarak ismi dahi anılmayan üst birliğimizin, daha önce ortaya koyduğu 7 maddelik olmazsa olmaz taleplerin birçoğu henüz karşılanmamıştır. Buna rağmen inatla İTS’ ye geçilmesi durumunda, örgüt olarak nasıl bir yol izleyeceğimiz hakkında eczacı kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.
4 Aralık sürecinde eczanelerde yaşanan büyük kayıpların telafisi sağlanamadığı gibi, eczacıların uğradığı stok zararlarının karşılanması, üretici firmaların keyfiyetine bırakılmıştır. Eczane kapatma eyleminin başlıca gerekçeleri olan, stok zararlarının yasal teminat altına alınması, “eczacı meslek hakkı", eczacı kar oranlarının iyileştirilmesi gibi konuların, bugün TEB gündeminden kalkmış olması, geleceğe güvenle bakmak isteyen meslektaşlarımızın endişelerini artırmaktadır.
Ayrıca;
* İlacın eczane dışına çıkmasının ilk adımı olan OTC ile ilgili yasal düzenlemeler gündemde iken, reçetesiz ilaçların reklamına olanak sağlayan girişimler bütün hızıyla sürerken,
* Kamu hastanelerinden verilen ilaç ve sağlık hizmetinin özelleştirilmesinin önünü açacak olan "Kamu Hastane Birlikleri" yasa tasarısı meclis gündemine gelmişken,
* Eczacıyı yok sayan, eczaneyi ilaç satış yeri olarak tanımlayan “İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu" yasa tasarısının yıl sonuna kadar yasalaşması planlanırken,
salt olarak İTS gibi gündemlerin öne çıkarılması, ilaç-eczacılık ve sağlık hizmetlerinin yeniden şekillenmesini sağlayacak olan bu gelişmelerin üzerine çalışma yapılmasını engellemektedir.
Sonuç Olarak;
Üst örgütümüzden beklentimiz,
meslektaşlarımızın haklı kaygılarını giderecek şekilde yaşadığımız bu sessizliğe ivedilikle son verilmesidir. Yukarıda yer alan sorunlarımızla ilgili olarak daha fazla vakit kaybedilmeden gerekli iradenin ortaya konulmasının önemine bir kez daha dikkat çekiyoruz.
İstanbul, Ankara ve İzmir Eczacı Odaları olarak mesleğimizi ve geleceğimizi tehdit eden girişimlerin karşısında duracağımızı, bu konuda çözüme katkı koymak adına her türlü görev ve sorumluluğu alma kararlılığında olduğumuzu eczacı kamuoyuna deklare ediyoruz.
İSTANBUL ANKARA İZMİR
ECZACI ODASI ECZACI ODASI ECZACI ODASI