Değerli Meslektaşlarım,
Mesleğimizle ilgili olarak gündemdeki en önemli konulardan biri önümüzdeki birkaç ay içerisinde yürürlüğe girmesi beklenen 6197 sayılı yasadır. Bildiğiniz gibi 1953 yılında yürürlüğe girmiş bulunan eski 6197 sayılı yasa artık günümüz gereklerine cevap veremediği için yenilenme ihtiyacı duyulmuştur. Devletin ilgili birimleri ve meslek birliğimizin de katkılarıyla yasa taslağı hazırlanmış ve komisyonlarda görüşülmek üzere meclise gönderilmiştir. Bu yasanın hazırlanmasında bazı konuların maalesef hem devletin ilgili birimleri hem de birliğimiz tarafından dikkate alınmadığını ve bu nedenle de yasa taslağında yer almadığını görmekteyiz.
Bu konulardan bazıları, kuruluşundan çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen elindeki imkânları seferber eden TEİS’in çabalarıyla giderilmiş ancak bazı eksiklikler maalesef giderilememiştir. Bu konulardan bir tanesi mesleğimizin en önemli sorunlarının başında gelen muvazaa konusudur. Bu güne kadar meslek odalarımızın, yeni açılacak eczanelere verdiği “oda uygunluk belgesi” ile muvazaanın önüne geçmeye çalıştığı bir gerçektir.
Eski kanunda bulunmamasına rağmen yönetmelikle düzenlenmiş olan bu şartın yeni yasada bir yasa maddesi olarak yer alması gerekirken maalesef yine yer almamıştır. Oysa Sağlık Bakanı ile Türk Eczacıları Birliği Başkanı ve Eczacı Odaları Başkanlarının yaptığı görüşme sırasında oda başkanlarının bu konuda ki isteği Bakan tarafından da uygun bulunmuş ve yasada yer alacağı söylenmiştir. Buna rağmen incelemeleri için Bakanlıkça kendilerine gönderilen taslağın son halinde yer almayan bu madde için meslek birliğimiz gerekli girişimleri yapmamıştır. Eski yasada da olmamasını gerekçe göstermiştir.
Oysa mesleki örgütlenmemizin birinci basamağını oluşturan eczacı odalarının en önemli, olmazsa olmaz görevi oda uygunluk belgesini vermeden önce eczanenin muvazaa olup olmadığını incelemektir. Bu görevin yasada yer almaması demek odaların bu konuda ki etkinliğinin birilerinin çıkaracağı yönetmeliklerin insafına kalacağını göstermektedir.
Ancak; ne gariptir ki, yasada eskiden de olmadığı halde MİEP’lere katılma ile ilgili 10. madde ilave edilmiştir.
“MADDE 10- Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunun 32 nci maddesine aşağıdaki fıkralar ilave edilmiştir.
Serbest eczacılar, mesleki bilgilerinin güncelleştirilmesi ve halk sağlığının korunması amacı ile Türk Eczacıları Birliğinin koordinatörlüğünde Sağlık Bakanlığınca onaylanan programlar çerçevesinde, ilgili Fakülteler ve Türk Eczacıları Birliğinin ayrı ayrı veya birlikte düzenleyeceği meslek içi eğitim programlarına katılmak zorundadırlar. Serbest eczacılar yıl içinde düzenlenen programların en az % 60ına devam etmek zorundadırlar. Eczanede ikinci eczacı olması durumunda eczacının eğitime katıldığı sürelerde ikinci eczacı sorumluluğu devralır. Eğitim süreleri eczacılık hizmetini aksatmayacak şekilde planlanır ve uygulanır.
Eczacı; Bölge Eczacı Odası ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılacak denetimlerde meslek içi eğitime katıldığına dair belgeleri ibraz etmek zorundadır.
Bu maddeyi şöyle bir inceleyecek olursak bazı konular dikkatimizi çekmektedir.
Birincisi biz eczacılar aldığımız eğitim, bilgi, görgü ve mesleki birikim bakımından mesleğini yapamayacak kadar eksik miyiz? Tekrar eğitilmek zorunda mıyız? Kimler bizim mesleki yeterliliğimizin eksik olduğunu düşünüyor? Bizler ülkemizin en zorlu üniversitelerinin en zorlu fakültelerinde bu eğitimi görmüş ve hak ederek diplomalarımızı almış eczacılarız. Yasada zorunlu olarak yer alması istenen bu eğitimi ancak belli bir konuda bilgimizi arttırmak ve geliştirmek için şimdiye dek olduğu gibi kendi isteğimizle yapabiliriz. Zaten dileyen meslektaşlarımız da bu eğitimlere katılmaktadırlar.
Ayrıca; taslağın bu maddesinde bahsedilen eğitimlerin %60’ına katılma zorunluluğunu yerine getirmeyen eczacıya ne gibi bir yaptırım uygulanacaktır? Bu maddenin ilk halinde bu ceza ruhsatın askıya alınması şeklinde tarif edilmişken, TEİS’in bu yaptırımın hukuka aykırı olduğu yönündeki görüşü sonucu taslaktan bu yaptırım kaldırılmış ancak taslağın son halinden de anlaşılacağı gibi ucu açık bırakılmış ve yine birilerinin çıkaracağı yönetmeliklerin insafına bırakılmıştır.
Ülkemizde böyle bir eğitimi almak zorunda bırakılan herhangi bir meslek grubu var mıdır? Yasalar insanların çalışma hayatını kolaylaştırmak ve verimli hale getirmek için çıkartılırken neden bizim meslek birliğimiz bu maddede ısrar etmektedir?
Değerli meslektaşlarım,
Yasa taslağının içerisinde değiştirilmesi, düzeltilmesi ve ilave edilmesi gereken birçok konu vardır. Bunlar için eczacı odalarımızın da katkısıyla TEB’in önümüzdeki süreçte TBMM’nde ciddi mesai harcaması gerekmektedir.
Bizler; TEİS olarak gerekli tüm başvuruları ve girişimleri mutlaka yapacağız. Meslek örgütümüzün de çalışmaları sırasında meslektaşlarının menfaatlerini ön plana çıkaracak çalışmalar yapmasını ve eczacıların seslerine kulak vermesini diliyoruz. Biz TEİS olarak sizin sesinizi duyuyor ve gereğini yapmaya çalışıyoruz.
Sevgi ve saygılarımla.
Ecz.Nurten Saydan
TEİS (Tüm Eczacı İşverenler Sendikası) Genel Başkanı |