YÜKÜ ECZACILAR KALDIRAMIYOR

İlaçta önemli gelişmeler yaşandı. İlaç fiyatlarındaki indirimlerin yükü eczacıya çıkarıldı. Artık eczacı bu yükü kaldıramayacak hale geldi. 2005’te karlılığı en yüksek ilaç firması herkesin bildiği bir antibiyotiği 32 YTL' den 8 YTL indirirken hiçbir açıklama gereği bile duymadı.

Bugünkü şekli ile Terapötik eşdeğer veya yakın eşdeğer kavramları doğru yaklaşımlar değildir. Bu uygulamalar vatandaş ile eczacıyı karşı karşıya getirmektedir.

Eşdeğer ilaç uygulamasında fiyat farkları ilaç firmaları ile çözülmelidir. Bu tartışmadan hasta ve eczacı çıkarılmalıdır.
116 ilaç geri ödeme listesinden çıkarıldı.

Bir kısım ilacın ise etkisiz olduğu için çıkarıldığı söyleniyor.İlaç etkisiz ise ruhsatını değiştirin, ilaç olmaktan çıkarın veya ruhsatını iptal edin.

Diz içine kullanılan ilaçlar yerine hasta ne kullanacak bilinmiyor.

Geri ödeme listesinden çıkartılan ilaçta kurumun korunduğu, kollandığı ifade ediliyor. Peki vatandaşı kim koruyacak, yıllardır kullandığı bu ilaçların etkilimi etkisiz mi olduğunu kamuoyuna kim açıklayacak? İlaçla ilgili kararlarda bilimsel bir gerekçe olmalıdır ve bu da bilimsel olarak kabul görmelidir. Şeffaf olmalıdır. Bir süre önce de kanser hastalarında kullanılan bir ilaç geri ödemeden çıkarıldı. Obezite ilaçları ise tekrar listeye alındı.

YA HASTANIN ÇARESİZLİĞİ…


Sağlığı yaz-boz tahtası yapamazsınız, kolesterollü hastaları, raporlu hastaları tedirgin etmenin anlamı ne. Şimdi de kanserli hastalar tedirgin ediliyor. Bu arada hastanın yaşadıklarını kimse hesaba katmıyor. Hastanın çaresizliği hiç düşünülmüyor. Bilimsellikten uzak kararların alınmasını, toplumun ilaca ulaşmasını engelleyen her türlü kararın karşısındayız.

Önümüzde ülke sağlığı açısından yakın zamanda önemli uygulamalar var.
Genel Sağlık Sigortası meclisten geçti. Önümüzdeki yıldan sonra etkilerini daha çok hissedeceğiz. Ancak GSS ile ilgili endişelerimiz devam ediyor. Parası olana sağlık anlayışı sosyal devlet anlayışına uymamaktadır. İsteğimiz anayasamızda belirtildiği gibi “devlet güvencesinde herkese eşit ve ulaşılabilir sağlık hizmeti. GSS prim sistemi ve sağlık sistemlerini özel sektöre devretme mantığı kabul edilebilir değildir. Paket program anlayışı sorunlar ile karşımızda.

PROSEDÜRLER AZALTILMALI


Sosyal güvenlik kurumları tek bir yapıya dönüyor. Artık SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı diye bir kurum yok. Şimdiden çok sancılı bir geçiş olacak gibi görünüyor. Kurumlar arasında anlayış ve mevki tartışmaları devam ediyor. Yeni kurum daha aktif hale gelmeden sosyal güvenlik kurum başkanı istifa etti.

Provizyon sistemi emekli sandığı üzerinden yürüyecek. Ancak daha önce Bağ-Kur ve en son SSK da ilk zamanlar yaşandığı gibi sıkıntılı bir sürecin bizi beklediğini görüyoruz. Yine de beklentimiz tek kurum ile hasta ilaç alırken prosedürlerin azalması. Olması gereken provizyon sisteminin ödediği, hastanın da kullandığı ilacın bedelinin eczacıya ödenirken kesintiye uğramamasıdır.

Özellikle SSK da yaşadığımız mevzuat belirsizlikleri ve SSK reçetelerinin 15 ay geriden kontrolü önemli bir sorun. Kesintiler nedeni ile ilaç verirken endişe içindeyiz.

Yazan
: Ecz. Burhanettin BULUT
(Adana Eczacı Odası Başkanı)

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat