|
||
Depolara borç birikince kapılara kilit vuruluyor
İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan, bu yıl yeşil kart, öğretmen ve memurlardan kaynaklanan ilaç borçlarını tahsil etmekte zorlandıklarını belirterek, "Emekli Sandığı 18 günde ödemesi gereken borcunu 90 günü geçtiği halde ödemedi. Yeniyıla alacaklı giriyoruz" dedi. Kaplan, eczanelerde satılan ilaçların yüzde 90'ının sosyal güvenlik kurumları tarafından yazılan ilaçlar olduğunu, kalan yüzde 10'luk kısmının ise sosyal güvencesi olmayan vatandaşlara satıldığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bu yıl içinde depolara olan borcunu ödemediği için en az 200-300 arkadaşımızın kapısına kilit vurduğunu biliyoruz."
Yeşil Kart'tan 350 milyon YTL alacağımız var
Türkiye Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Erdoğan Çolak, birlik olarak olaylara daha sağduyulu bakmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Ancak biz de bazı eczacılarımızın kredi kullandıkları için zor duruma düştüklerini, nakit dengelerinin bozulduğunu duyuyoruz" dedi. Çolak, özellikle Yeşil Kart'ta ciddi sıkıntı yaşadıklarını belirterek, haziran ayından beri burada biriken alacağın 350 milyon YTL'yi bulduğuna işaret etti. Çolak, normalde iki aya yakın bir gecikme yaşadıklarını dile getirerek eczacıların toplam alacağının 700 milyon YTL düzeyinde olduğunu savundu. Çolak, bir çok eczanın gidergelir dengesi açısından zorluklar yaşadığını belirterek, "Yine de olumlu bakış açısını elden bırakmamak lazım. İyileştirme yönünde çalışmalar olduğunu biliyoruz. Ekim ayı alacakları bugünlerde ödenmeye başlanıyor" diye konuştu
SSK'dan ayrılan bin eczacı kepenk kapatabilir
Sosyal güvenlik reformunun ertelenmesi, eczane sahibi eski SSK çalışanlarının durumunu da belirsiz bıraktı. 1980'lerden bu yana yürürlükte olan genelgeye göre SSK'dan ayrılan ya da emekli olanların açtıkları eczaneler ile sözleşme yapmaması gereken kurum, bu genelgeye aykırı olarak yaptığı imzaladığı sözleşmelerin sahiplerini zora sokuyor. Konuya yakın çevreler, "Son yıllarda sayıları hızla artan eczanelerin sayısını azaltmak için 1980'lerden beri yürürlükte olan, ancak uygulanmayan bu genelge yeniden gündeme getirildi. SSK, eski çalışanı olan bin kadar eczacı ile birkaç ay önce 1 senelik sözleşme imzalamış olmasına rağmen şimdi bu sözleşmeleri iptal etmek istiyor. Reform gerçekleşseydi, o zaman bizim muhatabımız tek bir çatı olacaktı. Daha önce genelgeden haberi olmadan sözleşme imzalamış ve buna güvenip eczane açmış eczacılar mağdur durumda kaldı. Kepenk kapatmaktan başka çareleri kalmayabilir" diye konuşuyor.
meydana gelmediğini gözlemlemekteyiz" dedi. Tüketilen ilaç adedinin iki kattan fazla artmasına rağmen YTL bazında ciddi bir artış olmadığını ifade eden Saydan 2005'e göre ise yüzde 20 azaldığını kaydetti ve ekledi: 2 yıldır eczanelerin ciroları değil, iş ve finans yükü arttı. Eczacıların iki yıldır fiyat düşüşlerinden olan zararlarının karşılanmadığını, pahalıya aldıkları ilacı devlete ucuza fatura ettirdiklerini, ödeme gecikmeleri yüzünden depolara olan borçlarını ödeyemediklerini ve yüksek gecikme faizleri ödemek zorunda kaldıklarını anlatan Saydan, kendilerine gelen eczacı dosyalarından, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur ödemeleri geciken birçok eczacının girdiği bunalım nedeniyle intihar ettiğini, ruh sağlığı bozularak akıl hastanesine kaldırıldığını, gencecik yaşta kalp krizi geçirip hayatını kaybettiğini dile getirdi. Saydan'ın en ilginç değerlendirmesi ise bazı sendika üyelerinin genel merkezi arayarak, "Psikolojik yardıma ihtiyacım var. Böyle bir hizmet veriyor musunuz" diye sorması oldu. Devletten para alamayan eczanelerin ecza depolarına borçlandıklarını aylık yüzde 3 gibi faiz yüküyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Saydan, "Bir eczanenin 10 bin YTL alacağı varsa aslında bunun 9 bin YTL'si depoya borç. Örneğin sadece benim 150 bin YTL alacağım var. İçinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için evini satan, ipotek edenler var" diye konuştu.
Devlet eczacıları hastanelik etti | |