ÜNİVERSİTE HASTANELERİ İCRALIK OLDU
Ankara, İstanbul, Hacettepe ve Gazi Üniversitelerinin hastaneleri, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK’lıhastalar ile yeşil kartlılara baktılar ama bunun karşılığını devletten alamaması nedeniyle maddi krize giren hastaneler, sözleşmeli personele bir aylık ücretsiz izin verirken, bazı hastanelere ilaç ve tıbbi cihaz firmalarından icra gelmeye başladı.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimi, parasal sorunlarının çözümlenmemesi halinde üç aydan fazla ayakta kalamayacaklarını açıkladı.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yönetimi de, tasarruf tebliği nedeniyle her ay 1 milyon YTL zarar edeceklerini bildirdi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin ise devletten alacağı 2006’nın 7. ayı itibarıyla toplam 79 milyon YTL’yi bulması nedeniyle, hastaneye alacaklı ilaç ve tıbbi cihaz firmalarından 20 kez icra ödeme emri gönderildi.
Muş’un Varto ilçesi Devlet Hastanesi Başhekimi Özgür Yıldız, yemek ihalesinin yapılamaması nedeniyle 8 aydır hastanelerinde yemek verilemediğini söyledi. Başhekim Yıldız "Hastalar ve refakatçılar kendi imkanları ile yemek ihtiyaçlarını karşılıyorlar" dedi.
Dün ulusal basın, yayın organlarında yer alan haberlerden birisi buydu...
Ya ikincisi...
Suudi sermayesi, 1.3 milyar dolarlık yatırım yapmak, İstanbul’da sağlık kenti kurmak için yer arıyor. İşbirlikliçileri kolayca yer bulur.
Bu kurulmak istenen sağlık kent kimlere hizmet verecek SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklilerine mi ? Memura, işçiye, esnafa mı hizmet verecek. Kimler yararlanacak bu sağlık kentin, sağlıklı hizmetlerinden ?
Bunun ayırımına kaç kişi varacak, ilacını alamayan, kuyruklara giren, hekime muayene olabilmek için gece yarılarında sıralara giren SSK’lıların da artık keyifli, özgür günleri bitiyor. Bir yılı aşkın süredir serbest eczanelerin birikimleri üzerinden politika yapanlar, kendi siyasetlerine eczacıların öz varlıklarını alet edenler, eczaneleri kendi politikaları gereği bitme noktasına getirenler, şimdi çare olarak suudi sermayesinin akışını beklemekteler. Durum gösteriyor ki, gece yarılarında girilen sıralar, eczane önünde uzayan kuyruklar aranacak.
Bir kez, bir kez daha iyice düşünülmeli Sağlık, Sosyal bir hizmet olarak kalmalı mı ..?
Yoksa tamamı ile özelleştirilip, piyasalaştırılmalı mı..?
Bunun yararı kime, kimlere olacak..?
Şunu unutmayalım ki; Sağlık, küçük yatırımcı, ulusal ve yerel sermayenin eline şimdiki haliyle bırakılmayacak, bu pazar yasal olarak açıldığında bu alana kimlerin geleceği hastaneleri ile, ilaçta dağıtım kanalları ile bugün, bütün örnekleriyle önümüzde...