ECZACI KAMUOYUNA;

Bugün geldiğimiz noktada ilaç ve eczacılık alanında ciddi bir belirsizlik ve kaos ortamı yaşanmakta ve sürecin tüm faturası eczacıya çıkarılmaktadır.

İMF dayatmaları neticesi siyasal iktidarlarca gündeme getirilen yasalar, yalnızca ilaç sanayi ve dağıtım tekelleri gözetilerek hükümetler eliyle yürürlüğe konulan düzenlemeler, eczacı meslek hakkını sürekli tırpanlayan ilaç fiyat kararnameleri nedeniyle eczaneler tam bir ekonomik kıskacın içine alınmıştır.

Eczacının adeta zararına satış yaptığı ve çok kısa vadeli “ithal ilaç” ın toplam satıştaki payı %35 - 40’lara varmışken, depoların satış koşullarında dayattığı katı uygulamalar eczacıyı bunaltmışken, haksız kesintiler - sürekli değişen kurallar - yetersiz provizyon sistemleri nedeniyle eczacı ilaç veremez duruma getirilmişken, evet tüm bunlar orta yerde dururken meslektaşlarımız bir de insafsızca hükümler içeren kamu ilaç protokollerini imzalamaya zorlanmaktadır.

Yeniden gündeme getirilen avans uygulamaları ve dayatılmak istenen 75 günlük ödeme süreleri eczanelerin kapısına kilit vurdurtacak cinsten gelişmelerdir. İstenen belki de budur. Ekonomik bir güç olma özelliğini yitirmiş, mesleki birliği zedelenmiş, onuru kırılmış, kısacası gardı düşmüş bir eczacı kitlesi istenmektedir belki de..

Zincir eczaneleri, market eczaneleri tam da böyle bir ortamda hayata geçirmeyi planlıyorlardır belki de..

Kimi kurumlarda 6 aylara varan ödeme gecikmeleri ortada dururken, gecikme ve kredi faizleri eczaneleri iflasa sürüklemişken, ilaç fiyat indirimleri ve kurum ıskontolarındaki artış eczanelerin öz sermayelerinde ciddi kayıplar oluşturmuşken, kurumların farklı uygulamaları nedeniyle yapılan reçete iadeleri eczacıya büyük kayıplar yaşatıyorken, tüm bu olumsuzlukları gidermek yerine daha da derinleştirecek gelişmelere kapı aralamak, eczacıyı bitirmenin değil de neyin ifadesidir?

Sevgili meslektaşlarımız..

Eczacılar ne Sosyal Güvenlik Sistemi açıklarının ne de kamu ilaç harcamalarındaki artışın sorumlusudur. Onlar kamu sağlık harcamalarını asla finanse edemeyecek, kendi küçük sermayeleri ile sağlık hizmeti vermeye çabalayan sağlık emekçileridir.

Eczacılar, sürekli değişen protokol hükümleri ve ödenmeyen ilaçlar nedeniyle hizmet vermeye çalıştıkları hastalar ile de her gün karşı karşıya gelen, bıktırıcı prosedürler içinde bunalmış bir meslek kitlesidir artık..

Tüm bu olumsuzluklara ek olarak mevcut yasalardaki eczacılar lehine olan düzenlemeler de değiştirilmek istenmektedir. “İlaç” ve “Eczacılık” ın tanımlandığı 1262 sayılı yasanın ortadan kaldırılması, eczane dışında ilaç satışı ve ilaçta reklamın önünü açacak türden gelişmelere neden olabilir. 6197 sayılı yasa ile ilgili “olmazsa olmazlarımızın” söz verilmesine rağmen yeni taslakta göz ardı edilmesi de kabul edilemez bir olgudur.

Sevgili meslektaşlarımız..

İsteklerimiz açık ve nettir;

Devletin finans yükünü sırtımızda taşıyacak, fedakârlık yapacak halimiz yoktur artık. Eczacı meslek hakkı yükseltilmeli ve sözleşmelerdeki ödeme sürelerine harfiyen uyulmalıdır.

Kısa zamanda yamalı bohçaya dönen sözleşmeler değil, akıllıca planlanmış, eczacıyı sıkıntıya sokmayacak sözleşmeler istiyoruz.

Bizler müteahhit değiliz ki avans alalım. Devlet vatandaşı adına hizmeti bütünüyle ve anında alıyorsa, bedelini de bütünüyle ve zamanında ödemeli.

Çıkarılan her yeni yasa ve yönetmelikle hak kaybına uğramaktan bıktık. Düzenlemeler yapılırken eczacıların mevcut durumu da dikkate alınmalı ve meslek örgütlerimizin sürece katılımı sağlanmalı.

Mesleğimizi tehdit eden olumsuzluklar karşısında TEB Merkez Heyeti etkisiz ve pasif tavrını biryana bırakarak üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeli.

Arkadaşlar..

Bunları gerçekleştirmek çok zor değil. Dayanışma içinde, güç birliği ile verilecek çabalar yani kendi öz gücümüz ve birlikteliğimiz ve bu temelde yükselecek eylemlilik süreci tüm bu olumsuzlukların aşılmasında belirleyici etken olacaktır. Hepimiz mesleğimiz, eczanelerimiz, ailelerimiz ve mesleğimizin geleceği adına elimizden geldiğince bu sürece katkıda bulunmak, geride durmamak, meslek örgütlerimizin yanı başında yer almak zorundayız.

Biz aşağıdaki eczacı odaları yaşanan tüm gelişmelerin takipçisiyiz. Sorunlarımızın çözümü yolunda gerekli çabayı göstermede kararlı olduğumuzu siz meslektaşlarımızın bilgisine sunar, katkı ve önerilerinizi bekleriz..

ECZACILIK MESLEĞİ SAHİPSİZ DEĞİLDİR!
BİRLİKTELİK GÜCÜMÜZ OLACAKTIR!

İSTANBUL ECZACI ODASI – İZMİR ECZACI ODASI – BURSA ECZACI ODASI – ANTALYA ECZACI ODASI – ERZURUM ECZACI ODASI – ZONGULDAK ECZACI ODASI – TRABZON ECZACI ODASI - MERSİN ECZACI ODASI – KASTAMONU ECZACI ODASI - KOCAELİ ECZACI ODASI



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat