Sayısı her geçen gün artan Eczacılık Fakülteleri ve bu fakültelerdeki eğitimin niteliği giderek daha çok tartışılır oldu.
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı yazarımız Doç. Dr. Hilal Bardakcı, Türkiye'de Eczacılık Fakülteleri'nde neler yaşandığını yazmaya başlıyor. Yeni mezun eczacılar neden akademisyen olmayı düşünmeli ve geleceğin eczacılarını yetiştirmeyi tercih etmeleri gerektiğini anlatacak olan yazarımız, yazılarında geleceğin eczacılarına ilham verecek başarılı akademisyenler ve akademisyenlikten ayrılıp sektör değiştiren eczacılar ile röportajlar da yapacak. Bu röportajlar ve yazarımızın kendi deneyimleri eczacı akademisyenlerin dünyasına ışık tutacak ve akademinin avantaj ve dezavantajlarını tüm şeffaflığı ile ortaya koyacak. Merak edilen birçok soruya cevap olacak bu yazılar akademisyen olmayı düşünen gençlere yol gösterecek. İşte cevap bulacağınız bazı sorular...
* Eczacılık Fakültesi sayısı sürekli artarken eczacı akademisyen sayısı aynı oranda neden artmıyor? Fakülte açılma hızı ile akademisyen yetiştirme hızı neden paralel değil?
* Eczacılar neden akademisyen olmak istemiyor? Sürekli öğrencilik hayatı gerçekten zor mu? Akademisyenliğin avantajlı ve dezavantajlı yönleri neler?
* Mevcut fakültelerdeki eczacı akademisyenler neden akademiyi bir noktada bırakıp eczane açıyor veya ilaç sektöründe çalışmayı tercih ediyor? Sebep sadece maaşlar mı?
* Eczane işletmek göründüğü kadar kolay mı? Eczanesi olup akademisyen olmadığı için pişman olan eczacılar var mı? Ya da tam tersi?
* Eczacılık Fakültelerinde eczacı olmayan dekan ve dekan yardımcılarının sayısı giderek artıyor. Peki neden eczacılar özellikle yeni kurulan fakültelerde üst kademelerde yer almıyor ya da yer almak istemiyor?
* Ülkenin eğitim düzeyi en yüksek kişilerinin çalıştığı akademide cinsiyet eşitliği var mı, yoksa cinsiyet eşitsizliği bu kadar eğitimli insanın çalıştığı üniversitelerde de bir sorun mu? Bu konu ile ilgili üniversitelerdeki umut verici gelişmeler neler?